Mingyun:: HH

13. Bölüm

İftar sonrası tatlı niyetine... Allah kabul etsin tatlişkolar :')
*

Belimden sarılan kollar ve göğsümden beni saran bir başka kol vardı. Önümde burnumu, arkamda ise ensemi gıdıklayan tatlı bir nefes vardı. İkisi de gıdıklarken çok ama çok kısık bir kıkırtı ağzımdan kaçmıştı.

"Uyandın mı?" Gözlerimi açtım ve kısık sesi dinledim. Rüya gibiydi. Nefesi burnumu gıdıklıyordu ve neredeyse dudaklarımda dans ediyordu. Minik dudakları yukarı doğru kıvrılmıştı. Belimdeki elleri beni okşuyordu ve gözleri yüzümde geziniyordu.

Sesimi bulamıyordum. Ağzımı açsam da bir şey çıkmıyordu, sadece bakıyordum. "Hala uyuyorsun..." Gülümseyip belimdeki kollarını daha da sıkıp kendi bedenine yasladı. Benim ellerim de onun beline giderken memnun bir şekilde yüzüme baktı.

"Yumuşacıksın."

Dediğini algılamam uzun sürmüştü.

Uyurken tişörtüm açılmıştı. Ve, Oh Sehun'un elleri çıplak belimde geziniyordu. Gözlerim büyürken bana gülümsedi tekrar. Bu sefer daha da yaklaşıp burnunu burnuma değdirdi. Şaşı bir şekilde ona bakıyordum!

Burnumu öptü daha sonra yüzünü boynuma gömdü. Beni kokladı ve tekrar sakince nefes almaya devam ettiğinde uyuduğunu anladım. Dalmadan hemen önce belimdeki hareketleri yavaşlamış ve sonunda durmuştu.

Hava kararmıştı ama benim gözlerimin önünde havai fişekler patlıyordu.

Gerinme sesleri kulağımı doldurduğunda sakince arkaya döndüm ve Baekhyun'un yeni uyanmış yüzüyle karşılaştım. "Günaydın!"

Gülümsüyordu, gülümsedim. "İyi uyudun mu?" Ona bakarken tek elimi dostumun saçına attım. Okşarken gözlerini kapatsada başını salladı. "Çok rahatsın. Yıllardır Huan'ın neden seninle beraber uyuduğunu anladım"

Kıkırdadığında bende gülümsedim ama arkamda kıpırdanan Sehun ile sustum. Kulak kabarttığımda belimdeki ellerini sıkılaştırıp enseme başını gömdü ve burnunu bir iki kez oynattıktan sonra uykusuna devam etti. Hepimiz o kadar bitişiktik ki, bu garipti. Yani Baekhyun'dan yana bir sıkıntı yoktu ama Sehun'un bana bu kadar yakın olması garip hissettiriyordu.

"Huan nerede uyuyacak?" Sorduğunda düşündüm. Misafir odalarında yatmayacak kadar nazlıydı şu anda. Hele de benim Sehun ile yatacağımı öğrenirse muhtemelen deşerdi beni. Yavaşça Baekhyun'un belimdeki ellerini çözdüm daha sonra da Sehun'unkini. Sonra yataktan kalktım ve ona döndüm.

"Siz burada uyuyun, biz Huan ile misafir odasında yatarız."

Çıkmak için adım atmıştım ki Sehun gözlerini açtı ve yataktan doğruldu. "Siz burada yatın ben odama geçiyorum." Sesi katıydı. Telaşla yanına gelip onu tekrar yatağa ittim ve üstüne yorganı çektim.

"Siz burada uyuyun açılmasın uykunuz." Bana baktı. Sonra beni elimden kendine çekip, yanına yatırdı. "O zaman sen de burada yatacaksın. Huan bir yer bulur." İlk kez yaptığı bencillik karşısında kaşlarımı çatsam da başımı salladım. Beni mutlu ettiği oldukça ortadaydı, niye kızmış gibi yapmalıyım ki?!

Bedenim vücuduna dayalıydı. "Onu ortaya alabilir miyim? Ben de sarılmak istiyorum"

Baekhyun söylediğinde Sehun homurdanmış ben kahkaha atmıştım. Sehun başıyla onayladığında onun dizlerinin üstünden geçiyordum. Beni, koltuk altlarımdan tutunca kasıklarının üzerine oturdum yanlışlıkla. Garip bir gülümseme verdikten sonra yavaşça itip ortaya yatmamı salladı.

Beni kendine döndürdü. Baekhyun, uykusunun bozulmasını istemeyerek tekrar enseme yüzünü gömerken, Sehun bana bakıyordu. Yüz yüzeydik ve kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu. Sessizce arkaya baktı. Baekhyun çoktan minik horultularla uykuya dalmıştı.