Mingyun:: HH

14. Bölüm

Tamam, Mei Hua Luhan ve Huan'a benzemiyor. Fakat çok tatlı! Bir de bu bölümde çiçekler böcekler oldukça güzel görünüyor evet. Ancak bir anda da kayboluyor. İşlerin ciddileştiğini itiraf edeyim. En çok yorumu 14. bölüme istiyorum tatlişkolar :') Bu bölümde olanlar ve gelecekte gerçekleşmesi olası şeyler hakkında ki tatlış yorumlar. :>

*

"Şimdi anlamış mıyım bakalım, çocuğunun annesi ve senin biricik kız kardeşin Huan'dan uzak durmaya çalışıyorsun."

Başımı sallayıp onayladım. "Ayrıca onu, Bay Oh'dan uzak tutmaya çalışırken aslında onu kendine saklıyordun çünkü Sehun'dan hoşlanıyorsun" Utançla dudaklarımı ısırıp başımı salladım. Daha sonra gözlerimi açıp tekrar etrafı kolaçan ederken doğruldum.

"E bilmediğim ne var benim? Bunları zaten biliyorum Luhan" Ona şaşkınlıkla baktım. Yumruğumu yavaşça omzuna geçirdim. "Anlat dedin anlattım" Dudaklarımı büzerken onları elleriyle sıktı ve bıraktı.

"Sehun'dan gerçekten hoşlanıyorsun..." Gülümsediğinde gülümsedim. "O halde sen Sehun ile beraber olursan Huan'ı kendime alabilir miyim? Ciddiyim." Yüzü ciddiyete büründüğünde gerildiğimi hissetmiştim. Omuz silkti.

"Bu seninle aramı bozacak bir şey değil. Aranızda olanlar da öyle. Sadece... Ondan başka birini hiç düşlemedim Luhan"

Söylediğinde tedirgin olmuştum. Ben hep şakasına söylüyor sanıyordum... "Kafamı karıştırma Baek" Onu susturdum ve gözlerimi kapatıp gökyüzüne diktim başımı. "Biliyorum bencilim ama henüz onu başkasıyla paylaşabileceğimi düşünmüyorum"

Baekhyun onaylayıp tekrar uzandı ve beni de çekti. Beraber gökyüzünü kapalı gözlerimizle izliyorduk. "Eğer bir gün her şey düzelirse... Onu senden üslubuna göre isteyeceğim" Onu onayladım.

Düşününce onun için de zordu. Pekala ciddi olduğunu bu zamana dek bilmiyordum ama şu an düşününce zordu. Arkadaşının kardeşine aşıktı, arkadaşı ise kardeşi ile garip bir ilişki içerisindeydi ve bir bebekleri vardı.

"Sizin bebeğiniz olmayacağı için Mei Hua'yı size vereceğim söz. Biz başka bebişler yapacağız" Söylediğinde gülümseyip elini sıktım. Garip bir şekilde düşüncesi güzeldi gerçekten. Baekhyun bu dünyada güvenebileceğim tek adamdı. Huan'ı paylaşabileceğim tek insandı belki de.

"Peki her şeyi nasıl düzelteceğiz Luhan?"

Gelmiştik fasulyenin faydasına. Esas sorunumuz buydu. Huan'ın ve benim kimle beraber olacağımızdan daha önemli olan sorun buydu. "Bilmiyorum" Gerçek olan ise belirsizliklerdi.

"Gittikçe kötüleşiyor Luhan. Farkında değilsin, biliyorum aklın karışık ama ona dikkat etmelisin."

Büyük bir korku beni ele geçirdiğinde güneşten kamaşmış gözlerimi açıp doğruldum ve ona döndüm. "Fark etmemiştim" Titrek bir sesle nefesimi verirken başını salladı.

"Siz Bay Oh ile beraber tohum almaya gittiğiniz bir gün Mei'yi ve Huan'ı doktora götürdüm. Hastalığı ilerliyor ve yapılabilecek tek şeyin stresten uzak tutmak olduğunu söylüyorlar. Mei için de kimlik çıkarttırmamız gerekiyor."

Gerçekten sorumsuzdum. Belki de Huan'ın öğretmenin dediği gibiydim. Kötü bir ağabey, kötü bir eş ve kötü bir babaydım.

"Rahim kanseri... Henüz tedavi edilebilir mi bilmiyorum. Bizim paramızın yetip yetmeyeceğini de. Ama onu stresten uzaklaştırırsak belki düzelmeye başlar. Banim de aklım karışık Luhan ama karamsarlığa kapılma. Sadece... Huan'a bir şeyleri açıklamalısın. Ona umut veriyorsun Luhan. Sen kendini Sehun'a kaptırırken Huan sana daha fazla bağlanıyor."