[Medyadaki şarkıyla okuyabilirsiniz,giflere bakmayı ihmal etmeyin]
#Suga
Min Yoongi teras katındaki evine girdiğinde içerdeki toz kokusu burnunu kaşındırınca buraya ne kadar uzun süredir uğramadığını fark etmişti.Elinde ve kollarındaki küçük çizgilerden akan kan hala pıhtılaşmamıştı ama elinin tersiyle toplanan kanları dağıtıp odanın içinde ilerledi.Dorğudan dağınık yatağa ilerledi ve yatağın ucuna oturdu.
Bir şey görmeyi bekliyormuşçasına başını kaldırıp kapıya doğru baktı.Ardından kendi kendine alay eder gibi kısacık güldü ve sonra mimiksiz yüzünü tekrar takındı.Neden buraya geldiğini bilmiyordu,ya da bildiğini itiraf edemeyecek kadar gururluydu.Arien'i bekliyordu..Ama bir kaç yıl önce nefesi gibi yanında dolaşan kızı kendinden uzaklaştırmak için elinden geleni yapmıştı ve sonunda başarmıştı da, şuan ise nedense onun başka birine nefes oluşunu görmeye katlanamıyordu.Kıskançlık mıydı? Ego? Kibir? Hissettiği şeye bir anlam veremiyordu.Sadece Arien ona bakmadığı ve hyung diye hitap ettiği zamanlarda tam göğsünün ortasında kor gibi bir öfke hissediyordu.
Kendini yatağın diğer tarafına çevirdi ve o geceyi hatırladı.Silik bir gölge gibi Arien'in hayaletinin yanına yaklaşıp elindeki çakmağı aldığı anı tekrar yaşadı.Refleksif olarak eli onu tutmak için uzandığında ise bu gölge karanlıkta kayboldu ve Suga'nın eli boşlukta asılı kaldı.Gözlerinden akan yaşların belki de farkında bile değildi.Elini yüzüne götürüp akan yaşların sızlattığı kızarıklara dokundu.Arien'in dokunuşunun izi bu kez acı veriyordu.Suga'nın sahip olmayı hiç düşünmediği o huzur dolu dokunuşlar artık sonsuza dek gitmişti.Açıklayamıyordu.Kendisini neyden kaçtığını bilmediği halde son soluğunu bile kullanarak kaçmış birisinin çıkmaz sokağa girdiği andaki gibi çaresiz hissediyordu.
Kendini bu çıkmazdan kurtarmak için yapabileceği tek şey uyumaktı.Yıllardır kötü olan her şeyi uyuyarak bastırmıştı ve kendini sırt üstü yatağa bıraktı.Gözleri hala kapıdaydı.Beklememesi gerekiyordu.Gelmeyeceğini biliyordu beklemek istemiyordu,hatta beklediğini kendine itiraf bile etmiyordu.Bakışlarını kapıdan alıp yatağın boş kısmına çevirdi.İçinde uzun yıllar geçirdiği bu ev bu yatak şuan ona tamamen Arien'i hatırlatıyordu.Yatağın boş kısmına elini uzattı.Yaşadığı hayatı kendisi bu hale getirdiğinin farkındaydı.Kader Yoongi'yle dalga geçiyor, onu bu şekilde sınıyordu.
"Hiçbir şeyi hak etmiyorsun Min Yoongi..." kendisine olan saygısını kaybetmiş bir ruh gibi fısıldadı.
Biraz daha dayanmalıyım,diye düşündü.Biraz daha hayatımı bu çizdiğim sınırlar içinde yaşarsam,sonra.Çabalamama gerek kalmayacak.
Telefonunu cebinden çıkardı ve çalan alarmı kapattı.Çekmeceyi açıp kurcaladı ama bu eve uzun zamandır gelmediğinden aradığı ilacı bulamayıp yatağa kendini tekrar bıraktı.Bir kaç sıyrık yüzünden ölmezdi değil mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz Gece ✨ bts
FanfictionYıldızların aydınlattığı bir beyaz geceyle,şimşekli bir beyaz gece arasında sıkışıp kaldım.Beni sabaha hangisi ulaştıracak? "Kovsan da gitmeyeceğim." "Yanımda kal" Bana karşı böyle pervasız böyle korkusuz olması beni ürkütüyordu.İçimde,çok derinimde...