Lovex3!! ( boyxboy )

Lovex3!!|| Bölüm 16 Üçüncü Çift

*Kai Hartman

Jayden : Düşünücem.

Çorbayı içmeyi bırakıp onun o yeşil gözlerine baktım. Ve gayet ciddiydi. Şu an karnımdaki kelebekler uçuşmayı bırak afrika dansı etmeye başladı. Sevinçten yüzüme kocaman bir gülümseme ile sordum.

+Gerçekten de düşünecek misin?

-Evet. Tabi ciddiysen. Yani beni sevdiğin konusunda.

Galiba şaka filan yaptığımı mı sanıyordu.Tabiki de şaka yaptığımı yada alay ettiğimi sanardı. Ben olsam bende güvenmezdim kendime. Çocuk haklı yani kim inanır ki bana. Cevap hiç kimse.Ama gerçektende şu an ondan başkasını istemiyorum.

Elimi yanağına koydum. Yüzümdeki gülümseme hala duruyordu. O da bana baktı. Bir süre sessizlik oldu. Sessizliği bozup cevap vermem gerektiğini düşünüp konuşmaya başladım.

+Hayatımda hiç olmadığım kadar ciddiyim. Seni ilk gördüğümde ilgimi çekmiştin. Gerçeği söyleyim ilk olarak sadece eğlenmek istedim o kadar. Ama o gözlerine kapıldım. Ve kendimi tutamadım. Geçen hafta olanlardan gerçektende özür dilerim. Bir hafta boyunca seninle konuşamadığım için seni göremediğim için resmen delirmiştim. Önüme geçen ve bana asılmaya kalkışan bütün kızları geri çevirdim. Büyük bir etki bıraktın üstümde. Senden başkasını düşünemiyorum. Unutmaya çalıştım ama başaramadım. Ne olur bana şans ver. Söz veriyorum. Kendimi değiştiriceğim. Senin benim olmanı istiyorum. Bu yüzden bazı şeyler planlanmıştım. Ama lanet olası hasta oldum.

Bir çırpıda söylediğim sözlere karşılık şaşırmış bir çift gözlerle karşılaşmıştım. Ben bile bunları söylediğime inanamıyorum.
Utandı ya,yerim ben onu, kıpkırmızı oldu resmen.

-Bunlar gerçekse...

+Sana olan bu hislerimin hepsi ve sana söylediklerim herşey gerçek bana inan.

-Öyle diyorsan. Düşünücem.

+Teşekkür ederim.

Düşündüklerim gibi gitmedi. Ama ben yinede mutluyum. Düşüneceğini söyledi. Yani bir şansım var. Onu benim olmasını sağlamam için.

Mutluyum. Ama bir o kadarda halsiz. Istemeyerek de olsa uyudum. Çünkü gerçekten de çok yorgundum.

*Jayden Rockwell

Konuşmayı bitirdikten sonra uyuya kaldı. Söylediklerinde ciddiydi. Buna inanamıyorum.

'Ne o aşık mı oldun?'

Ne aşkı iç sesim.

'Ne aşkı olucak canım bildiğimiz AŞK işte. Anlarsın ;) '

Başladık yine iç sesim ile tartışmaya. Kai ise uyanmadı. Uyandırmak da istemiyorum. Akşama kadar kaldım evinde. Gidene kadar yüzüne bakıp durdum.

*Jordan Rockwell

(Jayden'in abisi olur kendisi)

Kardeşimle olmak istediğimi aileme söylediğimde zorda olsa izin alabilmiştim. Onunla olmayı gerçekten de istiyorum. Kardeşimi kolayıp korumak istiyorum. Ve dün kardeşimin yaşadığı şehre geldiğimde hiç beklemediğim bir şey oldu.

Kardeşimle geçirmeyi düşündüğüm hafta sonu planları ertelemek zorunda kaldım. Çünkü birden önüme çıkıp beni sevdiğini ve haftalardır beni arayıp bulamadığını söyleyen sarışın çocukla randevum vardı.

Dün telefon numaralarımızı almış ve tekrar buluşmak için söz vermiştik. Şu an onu alış veriş merkezinin biraz uzağında bulunan lunaparkın girişinde bekliyordum. Ve geç kaldı.

Koşarak gelen sarışını fark ettim. Evet bu oydu. Dün salak gibi şaşırıp kalmıştım bu yüzden adını sormayı unutmuştum. Nefes nefese gelen sarışın çocuk beni gördüğünde yüzüne kocaman bir gülümseme kapladı.

+Bekletiğim için üzgünüm.

-Sorun değil. Yorulmuşsundur. Biraz oturup konuşalım.

Lunaparkın küçük bir kafeteryası vardı. Geçen sefer Kardeşimle gelmiştim. Orada konuşacaktım onunla.Ama nedense lunapark bomboştu. Hafta sonu olmasına rağmen.

Bir kaç yiyecek birşeyler alıp oturduk. Çocuğun mutlu olduğu her halinden belliydi. Fazla vakit kaybetmeden konuya girdim.

-Şey. Hafta sonu olmasına rağmen neden burası bu kadar boş anlayamadım.

+Akşama dolur merak etme. Hafta sonu sabahları genelde akşama kadar uyurlar.

Duyduklarım beni şaşırtsada lafı dolandırmadan konuya girmeliyim.

-Şey. Aptalca soru olucak ama ben sana adını sormamıştım.

+Bunu söylesem şaşırıcağına eminim ama bende senin ismini bilmiyorum.

-O zaman tanışalım. Ben Jordan Rockwell. Ve buraya arada sırada gelirdim. Ama artık buraya taşındım.

+Ben de Noah Valencia. Seni bulmakta neden zorlandığımı şimdi anladım. (Y.N: Evet, Kai'in arkadaşı Noah)

-Beni gerçektende aradın mı? Yani yüzüme baksana bana hiç bir kız bakmaz. Erkek olsanda bana aşık olmana şaşırdım.

+Senin o gök mavisi gözlerinde kayboldum ben.Hem beni boş versene.Cevabın ne sen onu söyle.

-Ne cevabı?
(Y.N: Buda kardeşi gibi valla.)

+Ben seni seviyorum. Peki bana şans verecek misin? Beni sevebilecek misin?

-Bak.Daha yeni tanıştık. Biraz birlikte vakit geçirip birbirimizi tanıyalım derim ne dersin?
(Y.N: Bu çocuk fazla mı pozitif ne?)

+Seninle olursa neden olmasın?

-Iyi o zaman. Sormak istediğin soruların varsa şimdi sorabilirsin.

+Peki. Hmm.Kaç yaşındasın? Ben 16 yaşındayım. Yani lise iki öğrencisiyim. Şu okula gidiyorum.(Y.N: Bazı yerlere isim misim koymadığım için böyle yazdıcam.)

-Ne büyük şan yaşıtız. Ve artık ben de o okula gidiyorum.

+Gerçekten mi?

-Evet. Bol bol görüşürüz.

+Yaşasın!!!

Bunu söylemesine karşılık gülmeye başladım. Sonra o da bana eşlik etti. Ikimizde mal gibi gülüyorduk. Akşama kadar birlikte dolaştık. Gerçeği söyleyim o kadarda kötü biri değilmiş. Yani ben öyle sanıyorum. Ondan hoşlandım galiba.