*Asher
Asher : Gerçekten, başka bir yer bulamadın mı?
Kai arabadayken aklına süper bir yer geldiğini söylemişti. Ama buraya geleceği aklımın ucundan bile geçmedi. Isla'nın kafesinin hemen önündeki Jayden'in çalıştığı kafedeyiz şu an. Hep önünden geçtiğim ama bir kere bile içerisine girmediğimiz kafe.
İçerside baya genişmiş ve L şeklindeymiş. Kafeden çok restoranta benziyor.Rafları kitaplarla dolu dolaplar. Dolapların bulunduğu bölge cam bir duvarla kapatılmış. Kapısı da var tabi. Şu an bile baya kişi kafasını kitaba gömüp ders çalışıyorlar. Neden diğerlerinin buraya çok geldiğini anladım. Burası çalışmak için mükemmel bir yer.
Kai : Ne varmış burada?
Asher: Ne! Öyle demek istemedim bir yıldır bu mahalledeyiz ama sen hiç buraya gelmek gibi bir şey söylemediğin. Bunun için olabilir mi!?
Kai ağzını eliyle kapatıp şaşırmış gibi yaptı.
Kai : A aaa. Yoksa sen insanları küçümsüyor musun? Sana hiç yakıştıramadım Asherciğim.
Bilerek yüksek sesle konuşuyor gerizekalı. Karşı çıkarsam işi zorlaştırır bu salak. Derin nefes al Asher. Derin. Kai'nin yüzüne tek kaşımı kaldırarak bön bön baktım. Bakışımı anlamış olacak ki kaşlarını çattı.
Kai : Bakma öyle. Kaç kez artık değiştiğimi söyledim.
Asher : Biliyorum. En az yüz kez söylemişsindir. Ya gerçekten nereden geldi bu değişme hissi?
Kai : Orası seni ilgilendirmez. Bende inanamıyordum kendime. Ama gün günden kendimi daha iyi hissediyorum.
Asher : Bak bunu senden beklemezdim. Peki neden buradayız?
Kai : Yarışıyoruz unuttun mu?
Asher : Ailem geldi görmedin mi? Küçük bir sorun yaşadım ve bu kafamı kurcalıyor.
Kai : Küçükse sen kafaya takmazdın. Ve nedense bu sözde küçük sorununun ailenin gelmesi ile bir ilgisi var gibi.
Yüzümü dikkatlice süzdü. Ne diyeceğimi bilemeden başımı eğdim.
Kai : Peki..seni zorlamıyacam. Ha bu arada buraya ders çalışmaya geldik. Yemek yiyip başlarız.
Kai'nin beni zorlamamasına mı şaşırayım yoksa ders çalışmak istediğine mi? Bu çocuk gercekten değişmiş olabilir mi? Kai menüye bakarken Jayden geldi yanımıza.
Asher : Baya şaşırmışa benziyorsun.
Kai kafasını kaldırıp Jayden'e baktı. Sonrada aptalca sırıttı
Jayden : Sizin buraya gelebileceğinizi düşünmemiştim. Neyse işime döneyim. Hoşgeldiniz efendim. Siparişlerinizi alabilir miyim?
------♥------
Kai çok garip davranıyor. Geldiğimizden beri gülümsüyor. Böyle içten gülümsüyor. Yani bereberken de -yani grup olarak- böyledir. Ama toplum içinde pek gülmezdi. Yani toplum içinde gülmeyi bırak birini öldürmüş seri katil gibi bakardı.
"Ders çalışacaksanız neden oraya gitmiyorsunuz? "
Biz yemek yediğimiz masada ders çalışırken yani daha doğrusu Kai işini yapan Jayden'le uğraşırken ben ders çalışmaya çalışırken güzel bir kadın geldi yanıma. Ve herkesin ders çalıştığı kütüphaneye benzeyen camlı bölgeyi gösterdi. Adı yok mudur acaba? Böyle diyince kendimi beş yaşında bir şeyin adını unutmuşumda o şeyi anlatmaya çalışıyormuşum gibi geldi .
Asher : Şey..böyle bir arkadaşım var.
Kai'yi elimdeki kurşun kalemle gösterdim. Kai Jayden'i bırakıp tekrar önüme oturdu. Çocuk gibi kaşlarını çatmış yanaklarını şişirmişti. Kalemle kafasına bir defa vurdum.
Asher : Küçük çocuk gibi davranmayı kes.
Kai'nin önüne matematik soru kitabını ittim. Ve hala yanımda dikilen güzel bayana döndüm.
Asher : Burası daha iyi. Diğerlerine anca rahatsızlık veririz biz.
Güzel Bayan : Neden öyle düşünüyorsun ki?!?
Asher : Oradaki çoğu kişi bizim okuldan. Birileri yüzünden.
Yine elimdeki kurşun kalemle Kai'yi gösterdim.
Asher : Bu birileri yüzünden okulda namımız pek iyi değil güzel bayan.
Güzel bayan biraz kıkırdadı. Bende samimi bir şekilde gülümsedim. O sırada Kai bağırdı.
Kai : Jayden~ biraz yardım et. Hiçbir şey anlamıyoruuum.
Kai demin şirin görünmeye mi çalıştı? Ben mi yanlış görüyorum?
Jayden : Bu sefer hangis- Bayan Kety hoşgeldiniz. Bugün gelmiceğinizi sanıyordum?
Kai umursanmadığı için çemkirecekken ayağına bastım.
Bayan Kety : Ah, evet. Ama işim erken bitti. Ben de ne yapıyorsunuz diye bakıyım dedim.
Jayden : "Aklımdan bir saniye bile çıkmayan aşık olduğum Bay Peter'i görmeye geldim." Desenize siz.
Adının Kety olduğunu öğrendiğim güzel bayan duydukları ile kulaklarına kadar kızarırken Kai ve Jayden kahkaha attı.
Bayan Kety : Seni küçük yaramaz. Hani kimseye söylememiyecektin!?
Jayden : Özür dilerim efendim. Ama..biraz hızlı davranmazsanız Bay Peter elden gidecek gibi.
Bayan Kety : Ne demek istiyorsun Jayden. Ben yokken kötü bir şey mi oldu?
Jayden : Kötü değilde Bay Peter'in annesi Bay Peter'a bir eş arıyormuş.
Bayan Kety : Sen nereden duydun!?!
Bayan Kety endişelenerek bağırdı. Bu biraz Jayden'i korkuttu gibime geldi.
Jayden : Bay Peter anlattı efendim.
Bayan Kety endişeyle kafeden çıktı. Kai'ye döndüm pür dikkat ciddi bir ifadeyle Jayden'e bakıyordu. Jayden ise Bayan Kety için endişelenmişe benziyordu.
Kai : Senin suçun yok farkında mısın?
Jayden endişe ederek tırnağını kemirmeye başladı. Kai ise ciddi yüz ifadesini bozmadı.
Jayden : Ama olanları söylemeseydim. Böyle çekip gitmezdi.
Kai : Bay Peter bu kefenin aşçısı değil mi? Deminki bayanda bu kafenin sahibi Bayan Kety. Ve anladığım kadarıyla Bayan Kety Bay Peter'a bir tür hisler besliyor. Eninde sonunda bunu öğrenecekti. Yani kendini kasmana yada tırnağını kemirmene gerek yok. Sana kaçıncı söyleyeyişim bu şu tırnaklarını kemirmeyi kes!
-----♥-----
Kai ile ders çalışıyoruz. Daha doğrusu Kai ile Jayden birlikte eğlenip gülüşüp ders çalışıyorlar. Bense tek başıma..Kendimi şu meşhur üçüncü kişi gibi hissediyorum ya!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lovex3!! ( boyxboy )
Fiksi RemajaDikkat!!! Boyxboy içerir. Rahatsız olacaklar okumasın. ............................. Birinci çift : Zorla ödevlerini yaptırdığı çocuğa aşık olan bir bad boy. İkinci çift : Bütün kızlarla arkadaş, çoktan eşcinsel olan bir genç gördü ve ilk görüşte a...