Lovex3!! ( boyxboy )

Lovex3!! || Bölüm 17 SIR

*Jayden Rockwell

Eve geldiğimde abim daha gelmemişti.

'Benden söylemesi bu abin kesin birşeyler karıştırıyor.'

Sende haklısın iç sesim. Bu benimde hoşuma gitmiyor.

'Abini unutta şu Kai meselesini ne yapacaksın? '

Bak bunu hiç bilmiyorum iç sesim. Ben gerçekten de ne yapıcam.

Bunları düşünürken abim geldi. Abime benim gibi siyah saçlı, sıska ama benden uzun 169 cm boyunda. Yani normal birisine göre ikimizde kısayız. Ve abim mavi gözlü. Abiminde gözleri de büyük o da gözlük takıyor ama benim kadar gözlüğe ihtiyacı yok. Birbirimize çok benzeriz hemde çok.

Abim o kadar mutlu görünüyordu ki sormadan edemedim.

(Y.N:Jayden'in kısaca Jai, Jordan'ı kısaca Jon diye yazdım)

Jai:Abicim hoş geldin.

Jon:Hoş buldum.
Sırıtmaya başladı.

Jai:Çok mutlu görünüyorsun. Bir şey mi oldu?

Jon:Yoo...Bir şey olmadı.
Hala sırıtıyor.
Jon: Neden sordun ki?

Jai:Anladım. Söylemeyeceksin.

Jon:Bugün ikimizinde işleri vardı. Yarın diyorum birlikte birşeyler mi yapsak?

Jai:Üzgünüm abicim. Ama yarın benim kafeye gitmem lazım. Sen yorgunsundur yarın dinlen istersen abicim.

Jon:Aslında yorgunum ama yinede seninle birlikte birşeyler yapsak biraz iyi olurdu.

Jai:Başka bir zaman yaparız.Nede olsa artık birlikteyiz.

Jon:Haklısın.Biraz dinlensem iyi olur. Ben uyumaya gidiyorum.

Jai:Aç değil misin?

Jon:Yo hayır aç değilim. Dışarıda yemiştim.

Jai:Iyi o zaman. Iyi geceler.

Jon:Iyi geceler.

*Asher Axton

Bugün Lukas'la ders çalıştık. Bir hafta boyunca onunla pek konuşamamıştık. Bugün ise birbirimizin hayatı hakkında konuşurken proje ödevlerimizi gözden geçirdik.

"Ne ara uyudum ben?"

Saate baktım baya geç olmuştu. Lukas'ta uyuya kalmış. Kıyamam ben sana. Bir süre Lukas'ı izlerken. Lukas'ın telefonu çaldı. Telefonu aldım. Arayan kişi "Meleğim" diye birisiydi. Açıkçası kıskanmaya başladım. Kimdi bu kişi? Lukas için değerli birisi mi?
Telefon daha ısrarlı bir şekilde çalmaya başladı. Biraz meraklandım ve telefonu açtım.

-Lukas! Neredesin sen!Saatten haberin var mı senin!

Arayan kişi bir kadındı. Rahatladım. Kadın ise hala bağırarak konuşuyordu.

+Şey. Efendim ben Lukas'ın arkadaşıyım. Lukas şu an benim evimde ve uyuyor.

-Demek Lukas'ın arkadaşı sensin.
Yoksa Asher sen misin?

Kadının sesi yumuşamıştı. Demek Lukas benden bahsetmışti. Ama nasıl bahsetti acaba merak ettim. Bana bir şey söylememe fırsat vermeden telefondaki kadın tekrar konuşmaya başladı.

-Merhaba Lukas'ın ARKADAŞI ben Lukas'ın ablasıyım. Ve küçük kardeşim bana haber vermeden neden bu kadar geç kaldı diye endişelendim. Bu yüzden merak edip aramıştım. Kendisi iyi mi?

+Ah. Evet iyi. Şu an uyuyor.

-Iyiyse bir sorun yok. Ve merak etme küçük sırınızı biliyorum.

Şaşırdım. Ve yüzüm kızardı. Ne diyeceğimi bilemedim.

+Ne sırı ? Efendim.

-Ne sırı olacak canım. Sevgili olduğunuzu biliyorum. Kardeşim benden hiç bir şey saklayamaz.

Lukas'ın ablasının bunları söylerken sesi mutlu gibi çıkıyordu.

+Demek biliyorsunuz.

Sesim fısılarcasına çıktı. Beni zar zor duymuştur.

-Neyse geç oldu. Lukas bugünlük
orada kalsın. Ama sakın bir şeyler yapmayın ha Lukas'ım daha çok küçük.

Şu an kıpkırmızı oldum.

+Neyden bahsettiğinizi anlamadım efendim.

-Anladın sen anladın.Haydi size iyi geceler.

+Iyi geceler efendim.

Telefonu kapattıktan sonra Lukas'a baktım. Ne güzel uyuyor. Lukas'ı taşıyarak yatağıma yatırdım. Salonu topladıktan sonra odama girdim. Lukas'ın yanına oturdum. Saçları ile oynamaya başladım. Uyurken çok sevimliydi. Yanına uzandım. Ve uyudum. Umarım Lukas uyandığında kalp krizi geçirmez.