Lovex3!! ( boyxboy )

Lovex3!!|| Bölüm 30 Çak Çurts

* Jayden Rockwell

Yaa... Niye başbaşa kaldık ki şimdi?

'Puhaha...Kader olmasın? '

Başlatma kaderine iç sesim zaten filmin etkisinden çıkamadım sana patlarım, fena olur.

'Peki.'

İşte böyle yola gel, gelmesen de getirmesini biliriz.

Kai : Hala düşünüyor musun?

Ani. Bu çok ani oldu. Soracağını anlamıştım da hemen bunu sorması. Yoksa şimdiye kadar bunu sorabilmek için mi bekliyordu?

Başımı aşağı yukarı sallayarak "Hıhı' gibi bir ses çıkardım. Kızardığıma %100 eminim.

Kai : Ani oldu değil mi? Üzgünüm seni sıkmak istemiyorum. Ama düşünmeden de edemiyorum. Gün boyunca da doğru düzgün konuşmadık. Bu arada başın iyidir umarım. O dengesizlere günlerini gösterecektim ama işte sana söz verdiğim için sakin kaldım. Yani şey sen istedin ya iyi birisi olursam belki o cevabın evet olabilir. Neyse şey...ımm diyorum hafta sonu birlikte başbaşa bir şeyler mi yapsak?

Kısa süre içerisinde bütün bunları söyledi ve harika ötesi bir gülümsemeyle sözünü bitirdi.
'Ayy...Şuna bak şuna. Seni ikna edebilmek için her zaman ki Bay Havalı rolünü bir kenara atıyor.'

Gülümsemesine karşılık vermezsem ayıp olur değil mi? Bende en en ennn içten gülümsememi sundum.

Jayden : Olur.

Cevabıma karşılık OMG kızardı mı o? Önüne döndü. Bay Havalı geri dönüş yaptı. Ona bakmayı kesip elimde tutuğumu yarısı dolu bardağa baktım. Sırıtmamı durduramıyorum. Kai'ye göz ucuyla baktım. Gözlerini arka taraflara dikmiş bir yerlere bakıyordu.

Kai : Deminki adamlar bir kızı zorla götürüyorlardı.

Ne!? Nasıl!? Ciddi misin? Valla ciddi! Ne olacak şimdi?

Kai : Kavga çıkarırsam.

Bana bakıp buruk bir gülümseme sundu. Başımı çevirdim. Umursamıyormuşum
gibi bir sesle konuştum.

Jayden : Ne kavgası? Ben kavga filan görmedim? Görmüyorum. Görmeyeceğimde.

Kai küçük bir kahkaha atıp yanımdan ayrıldı. Kaldım mı tek başıma? Kaldım. Diğerleri de nerede kaldı? Bu tuvalette iki mahalle ötede mi lan!?

Yanlız kalmak...artık hoşuma gitmiyor. Evde abim, okulda edindiğim bir kaç arkadaş, kafedekiler ve Kai...Nedense artık hiç yanlız kalmayacağımı düşünmüştüm ama şuan yalnızım...Yanlızım...Yine titremeye başladım. Hepsi olmazsa bile birisi gelse. Ah, bu ne? Neden ağlıyorum ki? Hahaha...Gülerek göz yaşlarımı sildim.

Masanın yanında dikilen bedenleri fark ettiğimde başımı kaldırdım. Gülümsemem soldu. Bunlar! Bugün okulda kavga çıkartan çeteden birisi değil mi!? Neden karşımdalar!? Yine titremeye başladım. Çete lideri yanımdaki -Kai'nin oturduğu- sandalyeye oturdu. Korkuyorum. Masanın etrafını da çevirdiler.

Çete lideri : Sen şu sabah okulda kavga sebebiyle yaralanan çocuksun değil mi?

Korkuyorum. Korktuğum için yüzlerine bakamıyorum. Başımı eğdim. Elimde tutuğum yarısı dolu bardağa baktım.

Jayden : Evet.

Sesim korktuğum için düşündüğümden de alcak çıktı. Beni duyduğunda bile emin değilim.

Çete lideri : Ah.Şey korkmana gerek yok. Rahatla. Sana bir şey soracaktım.

Bana mı? Bana ne sorabilir ki?

'Hem rahatladıyor hem bütün adamları mı arkadaşları mı artık her neyse onlarla etrafını sarmış. Pehh.'

Başımı kaldırıp göz ucuyla baktım. Zar zor gülümsedim.

Jayden : Nedir?

Çete lideri : Rahatla demedim mi? Bak ben ne kadar da rahatım.

Sandalyeye iyice kendini bırakıp, esnedi.

'Rahatlaymış, o kadar adam senin etrafını çevirse sen de o kadar rahat olabilir miydin acaba? Gerçi bunlar her zaman birliktelerdir şimdi.'

Sussana iç sesim burdan kurtulmanın bir yolunu bulmaya çalışıyorum.

Çete lideri : Ben Michael.

Yayıldığı sandalyeden sırıtarak bakıyordu. Biraz korkumun kaybolduğunu hissediyorum. Ama yine de bu kadar kişinin etrafımı sarması beni biraz endişelendiriyor tabi ki.

Jayden : Jayden. Jayden Rockwell. Garip ismin varmış.

Micheal : Ağ...Anlatamam. Orta okulda genelde alay konusu olurdum. Ama artık tek kelime etmeye bile korkuyorlar. HAHAHAGGAHAH!!! Neyse soruma gelirsek.

Jayden : Evet?

Michael : Seni kavgada 'yanlışlıkla' iten kişi şu arkadaki salak beyinsiz arkadaş olur.

Yanlışlıklayı tırnak içine alarak söyledi. Gösterdiği kişi kızıl saçlı, çekik gözlü, benim boylarımda ve benim yaşlarımda birisiydi.

'Tabiki senin yaşlarında olacak o da liseye gidiyor seni salak.'

Micheal : Bak senin okulda bir numaralı öğrenci olduğunu falan filan bir şeyler duyduk ve senin okulundaki seni seven bazı hocalar bizi şikayet etmişler. Ama sen şikayet etmediğin sürece bir sorun yok.

'Şimdi anlaşıldı dertleri. Şunları biraz süründürümeye ne dersin?'

Hayır. Bir an önce bu ortamdan kurtulmak istiyorum.

'Of..Çok sıkıcısın.'

Jayden : Tamam anladım. Hocalarım beni zorlarsa bole sizi şikayet etmiyecegim.

Micheal : Wow. Bu kolay oldu. Gerçekten de şikayet etmezsin değil mi?

Jayden : Etmem. Ama burdan olabildiğince hızlı ayrılırsanız sevinirim. Yoksa kaos çıkabilir.

Micheal : Ne o bizi kovmaya mı çalışıyorsun?

Jayden : Yok, yok. Ben şey demek istedim.

Arkalardan tanımadığım bir grup kız gelip bir model gibi durdular. Sanki kameralar varmışta poz veriyorlarmış gibi. İçlerinden kırmızı elbiseli kahve saçlı kız sakızını patlatarak konuştu.

Kız : Yanında Kai vardı da ondan öyle söylemiştir çocuk. Çak çuts (Y.N : Sakız patlatma sesi.)

Micheal : Kai mi?

Kız : Evet. Hatta oturduğun sandalyede oturuyordu. Hatta ve hatta Kai'nin yanında grup arkadaşları da vardı ve şu çocuk gibi bir kaç kişi. Bilirsindir sen belkide bilmiyorsundur ama Kai arkadaşların fazla bağlıdır.

Çocuk derken işaret parmağıyla beni gösterdi. Kalbimi kırdın be zalımın kızı.

Micheal : Yaralı birisine zorla ödev mi yaptırıyor? Yoksa sizin paranıza yemek mi yiyorlar?

Ah...yanlış anladı. Kız gözlerini devirdi.

Kız : Herneyse. Çak çurts. Ben uyardım. Byü~

Kız ve yanındaki arkadaşları yanımızdan uzaklaşırken neredeyse çevremi saran herkez ağızlarının suyu akıtarak arkalarından baktılar.

Jayden : Şey...

Yine bütün gözler bana döndü.

Jayden : Kai bana zorla bir şeyler yaptırmıyor. Ar..ka..da..şız. Evet, evet arkadaşız.

Micheal : Sen ve Kai? Arkadaş?

Jayden : Evet.

Micheal : ...Neyse.Tama o zaman. İşimi haletiğimize göre biz gidelim artı-

"Jaaayyyydennn!!!"