Multimedya: Red Velvet - First Time
Korkunç bir güne başlamıştım. Yağmur yağıyordu, annemin evleneceğini öğrenmiştim ve deneme sınavından alıp alabileceğim en düşük sonuç önümde duruyordu.
"Seninle konuşmak istiyorum, Son Seunghwan. Dersler bittikten sonra yanıma uğra." dedi sınıf öğretmenimiz dışarı çıkmadan önce.
"Elbette." Başımı salladım ve önümdeki kağıda baktım yeniden.
Okul hayatımın en kötü sonucuydu. Uykusuz bir şekilde girmiştim sınava, çünkü bir gece öncesinde Yoongi kötüleşmişti ve şimdi yine hastanedeydi
Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Eğer şimdi ağlarsam, etrafımdaki tüm öğrenciler sonucum yüzünden ağladığımı düşünecekti.
"Başınızı eğerseniz göz yaşlarınız kontrol edemezsiniz, küçük hanım." Yoongi'nin sesini duyduğumda, artık uykusuzluktan hayal gördüğümü düşünerek başımı iki yana salladım.
"O güzel dudaklarınıza işkence etmeniz ağlama isteğinizi bastıramayacağı gibi, başınızı sallamanız da benim ortadan kaybolmamı sağlamayacak." dedi gülerek. İnce parmakları çenemi tutup yukarı kaldırdığında, solgun yüzünü gördüm.
Bir yıldız gibi parıldıyordu. Gözlerimi kamaştıran bir yıldız gibi...
O yıldızın sönmesini istemiyordum.
Elimi tuttu nazikçe. "Hava almak ister misin?" dedi fısıldayarak.
Her zamankinden daha yavaş yürüyordu Yoongi. Daha sık nefes alıyor, daha yorgun gözüküyordu.
"Neden okula geldin?" dedim gözlerimi silerek.
"Dün gece yanımdan ayrılırken çok kötü gözüküyordun." Yüzündeki gülümsemeyi hiç silmeden bana bakıyordu. Önüne çıkan ortaokul öğrencisine çarpmaması için kolundan tutup çektim.
"Dün gece yarı uyanıktın." dedim okulun arka bahçesine bakan verandanın demirliğine yaslanarak. Kollarımı önümde kavuşturdum. "Beni nasıl görmüş olabilirsin?"
Yoongi güldü. Bana doğru son bir adım atıp tam karşımda, görüş açımı tamamen kapatacak şekilde durdu. "Seni binlerce kilometre uzaktayken bile göreceğim, Wendy." dedi ellerini yanaklarıma koyarak. Sesi ahşap tavana düşen yağmur damlaları yüzünden rahat duyulmuyordu.
"En derin uykumda bile seni göreceğim. Söz veriyorum."
Kıkırdadım. "Tanrı olmaya mı karar verdin şimdi de?" dedim burnunu sıkarak.
Burnunu sıktığım için nefes alamadığından, bir iki öksürük kaçtı boğazından.
"Yemin ederim..." diye fısıldadı hırıltılı sesiyle. "Okulda olmasak seni öperdim."
○○○
"Seunghwan, eminim kendince nedenlerin vardır." dedi karşımdaki adam. "Ancak bu okul hayatındaki en düşük sonucun."Açıklama yapma girişiminde bulunmak yerine başımı eğdim. Beni anlamayacak kişilere kendimi anlatmak için çabalamayacaktım.
"Gelecek sene üniversite sınavına gireceksin. Üstelik yalnızca bu sonucun değil, öğretmenlerin de dersi dinlemediğini söylüyor."
"Özür dilerim. Elimden gelenin en iyisini yapacağım." dedim koca odanın bir ucundaki saate bakmaya çalışarak.
Orta yaşlı adam beni ve söylediklerimi fazla samimiyetsiz görmüş olacak ki, "Umarım öyle yaparsın. Annen de biz de senin en iyisini yapmanı diliyoruz." dedi tek kaşını kaldırarak.
![](https://img.wattpad.com/cover/45293267-288-k493367.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
pale hearts
Fanfiction"Öleceğim." diyor genç çocuk, kız onun saçlarıyla oynarken. "Sorun değil," Kız beceriksizce gülümsüyor. "Hepimiz ölüyüz zaten."