Mutlu Yıllar...-15.Bölüm

219 21 28
                                    


Ölüm, başka bir yaşamın kaynağıdır.
Montaigne

"Ahsen' in Ağzından"

Defne son sözlerini de söylediğinde duyduklarımın şokuyla bi kaç saniye öylece baktım ona. Dün akşam yaşadıklarını anlatmıştı az önce ve ben inanamıyodum.

Nasıl olurdu da Kaan böyle birine dönüşebilirdi? Yani bu kadar iyi birine?

Sadece Rüzgar ve Hazan için miydi? Yoksa başka bi şey de var mıydı altında?

Ah, sanırım artık her şeyin altında başka bi şey aramaktan vazgeçmeliyim.

Defne' ye dönerek "Bak benim için sıkıntı yok. Yani nasıl desem hala onlara tam olarak güvenmesem de o kadar kötü olduklarını düşünmüyorum. Ayrıca eğer Rüzgar ve Hazan mutlu olucaksa o Ceren denen kıza bile katlanabilirim, sanırım." dedim.

Defne rahatlamış bi ifadeyle sesli bi nefes verdi ve "Başta bana da o kadar samimi gelmedi ama Kaan' ın gözlerinde o samimiyeti görünce inandım. Hazan' a gerçekten önem veriyo. Aslında bu kadar kolay ikna olucağını düşünmemiştim. Ne biliyim böyle bana kızmanı filan bekliyodum." dediğinde kaşlarımı çattım.

Neden böyle bi şey bekliyodu ki?

Defne gülerek bana baktı ve "Hemen çatma kaşlarını sarışın. Bu konuyu önce sana açıklamamın bi sebebi var. Seninle... Nasıl desem daha çok birbirimize benziyoruz. Yani birbirimizin yanlışlarını daha rahat bi şekilde dile getirebiliyoruz. Doğru yapıp yapmadığımdan emin olmak için seninle konuşmak istedim ilk önce. Onlardan fazla hoşlanmadığını biliyorum. Özellikle Ceren' den. Bu yüzden bana kızmanı bekliyodum." diyerek son verdi konuşmasına.

Haklıydı birbirimize daha çok benziyoduk.

Başımı onaylar anlamda sallayıp hafifçe gülümsedim ve "Bazen çok katı birine dönüşebiliyorum maalesef." dedim. "Biz seni her halinle seviyoruz sarışın." dedi Defne.

Aklıma şu an Rüzgar' la Hazan' ın aynı odada kilitli oldukları gelince kıkırdayarak "Hala Kaan' ın o ikisini aynı odaya kilitlediğine inanamıyorum. Acaba şu an ne yapıyolardır?" diye bi soru yönelttim Defne' ye.

Gülerek sesli bi nefes verdi ve "Ne yaptıklarını bilmiyorum ama o odadan çıkınca Rüzgar' ın kafamı kırıcağını tahmin edebiliyorum." dedi.

Bende gülerek ayağa kaltım ve Defne' ye bakarak "Hadi eve gidelim artık. Tutku' da gelmiştir zaten eve. Onlara da anlat durumu sonra en zor kısama geçelim. Yani Koray ve Rüzgar' ı önce yumuşatıp sonra ikna etme kısmına." dedim.

Defne' de ayağa kalktığında beraber yürümeye başladık. Telefonumun çalmasıyla duraksadım ve sırt çantamdan telefonumu aldım.

İyi insan lafın üstüne. Karamelim arıyor.

-Efendim karemelim?
-Ahsen... Benim, Emre.

Emre mi? Tutku' nu telefonunun onda ne işi vardı? Ayrıca sesi neden... Neden ağlamaklı çıkıyodu?

-Tutku' nun telefonunun sende ne işi var Emre? Ayrıca sesin kötü geliyor bi şey mi oldu?
-Ahsen, Tutku...
-Ne oldu Tutku' ya?!
-.........
-Emre bi şey söyle ne oldu Tutku' ya?!
-Araba çarptı. .......... Hastanesi' ndeyiz şu an, ameliyata aldılar.
-Ne?! Na-nasıl? Durumu nasıl Emre?

İzmir KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin