Merhaba, bölüm başında uyanma kısmını bi de Tutku anlatıcak. Haberiniz olsun ben oraları okudum deyipte geçmeyin bi de.
İyi okumalar...
"Tutku' nun Ağzından" 😇😇😇
Annenizin size uyanmanız için yalvarmasını işitip hiç bi tepki verememenin ne kadar kötü bi şey olduğunu biliyo musunuz?
Sevdiğiniz insanların ne halde olduklarını az çok tahmin edip üstüne uyanmak isteyipte uyanamamanın.
Annem yanıma gelip elimi tuttuğunda bende aynı şekilde karşılık vermek istemiştim. O ağlayarak 'Lütfen uyan kızım.' dediğinde bende avazım çıktığı kadar bağırarak 'İyiyim ben, ağlama anne.' demek istemiştim.
Ama sadece istemiştim işte.
Ben ne kadar uyanmak istesem de bedenim bunun tam tersini istemişti. Yorgun olduğunu fısıldamıştı sessizce.
Annemden ne kadar sonra bilmiyorum biri daha girdi. Bizim kızlardan biri zannetmiştim. Ama değildi.
Ufaklık...
Sesini duyduğumda her ne kadar çıkaramasamda sonradan açıklığa kavuşmuştu her şey.
Bugün yılbaşı olduğunu söylemişti. O anda karar vermiştim uyanmak istediğime.
Ne olursa olsun yılbaşına bu şekilde girmek istemiyodum.
Abisine saati sorduğunda şaşırmıştım. Sadece Mert' in içerde olduğunu sanıyodum oysa ki.
Efe' nin saati söylemesiyle elimde ufak bi dokunuş hissettim ardından Mert' in sesini işitti kulaklarım.
"Mutlu yıllar Tutku abla."
Yanımdan ayrıldıklarını hissettiğimde içimde bulundurduğum son gücümle gözlerimi araladım ve kurumuş dudaklarımı ıslatarak sesimi duymalarını umarak usulca fısıldadım.
"Mutlu yıllar ufaklık..."
Efe kısa bi an duraksadıktan sonra hızla arkasını döndü. Gözlerimin açık olduğunu fark eden Mert abisinin kucağında zıplamaya başladı.
Aynı zamanda da "Uyandı! Yaşasın uyandı!" diye bağırdı.
Bu dediğine karşı dudaklarımı gülümsemeye zorladım. Biraz sonra içeri giren doktor Efe ve Mert' i odadan çıkardıktan sonra yanıma gelerek "Sonunda uyandınız küçük hanım. Nasıl hissediyorsunuz kendinizi?" diye sordu.
Doktora bakarak kaşlarımı hafifçe kaldırmaya çalıştım ve kısık bi sesle mırıldandım.
"Araba çarpmış gibi."
Doktor hafifçe gülerek kafasını salladı ve "İyisin sanırım. Ağrın var mı?" diye sordu bu sefer.
Elimi karnımdaki ağıran yere getirerek "Burası ağrıyo. Sanki bıçak saplıyolar gibi hissediyorum." dedim.
Kafasını onaylar anlamda sallayıp bana baktı ve "Bu çok doğal bir şey. Ağır bir ameliyat geçirdin. Birazdan bir hemşire gelip ağrı kesicini verecek sonra da son kontrollerini yapıp seni normal odaya alacağız. Sen bu süreçte kendini fazla yorma ve dinlenmene bak." dedi.
Dediklerine karşı kafamı hafifçe salladım. Doktor da bana son bi bakış atıp odadan çıktı. Dışarıdaki camda bana gülümseyerek bakan aileme diktim gözlerimi. Annem yaşlı gözlerle babama sarılmış vaziyetteydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İzmir Kızı
Teen FictionSonunda bizi de bulmuştu mutluluk. Kucağımdaki minik prensese bakıp hafifçe gülümsedim. Bazen annesi gibi hırçın bazense çok uysaldı. Bakışlarını annesine doğru döndürüp "Anne babam seni seviyor mu?" diye sormasıyla Defne bakışlarını bana döndürdü...