Sabah annem uyanmadan hazırlanıp evden çıktım. Hasta olduğum şu üç günde etmediği laf kalmamıştı ve dördüncü gün bunu çekemeyecektim.
Okula geldiğimde ilaydayla klasik olarak tuvalete gitme merasimimizi düzenledik.
Saçlarımda dağılmış olan kısımları elimle düzelttikten sonra tam çıkacakken içeri 'enesi seviyormusun' diye soran kızlar girince durdum.
Aslında beni durduran kızın konuşmaya başlamasıydı.
İlayda hemen arkamdaydı ve kulağıma eğilip "bu kızı tanıyorum adı dilara "diye fısıldadı.
Daha yeni adının dilara olduğunu öğrendiğim kız yanındaki arkadaşına beni gösterdi ve "bak işte bu o kız" dedi.
Rahatsız olmuşmuydum?
Kesinlikle!
"Bir sorun mu var?" Diye sormama şirince(!) gülümsemeye çalışıp "hayır" diyince adımlarımı hızlandırıp tuvaletten çıktım.
Bu da neydi?
Hepsi benimi bulacaktı bunların?
Kendi kendime cık cıklayıp koridorda yürümeye devam ettim. Kantine inecekken adımın arkadan seslenilmesiyle durdum.
Arkamı döndüğümde bir adet taha ile karşılaşmayı beklemiyordum.
Gülümsemesi yüzünden hiç eksilmeden konuşmaya başladı.
"İyileşmişsin" dedi.
Gülümsedim.
Daha sonra ise bakışlarını ayaklarıma kadar indirdi ve yavaşca tekrar gözlerime çıkardı. Bu kadar süzülmeyi beklemiyordum tabiki.
"Herzaman ki gibi güzelsin" diyince bende sıcak bir gülümseme yolladım ona.
Bugün neler oluyordu böyle?
Aklıma gelen şeyle konuştum. "Bana bişey söyleyecektin?"
"Ha evet" dedi. Sonrasında ise söylenmekte zorlanıyormuş gibi ensesini kaşıdı ve gözlerini gözlerime çıkardı. Ciddi duruyordu bende psikoljikman sırtımı dikleştirdim ve dinlemeye koyuldum.
"Feyza şey...." "Benimle çıkarmısın?" Sonrasında ise durmadan devam etti. "Oh be rahatladım. Evet feyza çık benimle lütfen"
Aceleci tavrı karşısında gülümsemeden edemedim. Gerçekten tanıştığımız şu bi hafta da benimle çıkacak kadar ne olmuştu?
"Ben ne diyeceğimi şaşırdım" dedim.
Gülümsedi. "Bence kabul etmelisin"
Bende gülümsedim. Ama aklıma ilk gelen Enes olmuştu. Ona bunu yapabilecek miydim?
"Biraz zaman versen bana taha?"
Anlayışla kafasını salladı " ama günün sonunda cevabını merak ediyorum"
Bende başımı olumlu anlamda sallayıp yürümeye başladım. Bu konuşma oldukça kafamı karıştırmıştı.
Enesi düşünmeden edememiştim. Onu seviyormuydum bilmiyordum ama sevmiyormuş gibi de hissetmiyordum. Ben ne diyordum?
Ama sanki tahayla çıksam ona ihanet edecekmiş gibi hissediyordum. Evet evet. Bu yüzden:
Kabul etmeyecektim.
Taha kadar iyi birine bunu yapacak olsamda:
Etmeyecektim.
Kantine girdiğimde kızların olduğu masaya geçtim. Ve olanları anlattım. Büyük bi şaşkınlıkla dinledikten sonra Rana lafa girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sırık
Ficção AdolescenteSizden bir dakika durup düşünmenizi istiyorum. Hayatınızı. Ailenizi,arkadaşlarınızı,sevdiğiniz kişiyi,sevildiğiniz kişileri,işinizi,evinizi,okulunuzu. Ve sonra bunların aniden yok olduğunu düşün. Yeni hayatını basitce kabullenir miydin? Yoksa sende...