Sizden bir dakika durup düşünmenizi istiyorum. Hayatınızı. Ailenizi,arkadaşlarınızı,sevdiğiniz kişiyi,sevildiğiniz kişileri,işinizi,evinizi,okulunuzu.
Ve sonra bunların aniden yok olduğunu düşün. Yeni hayatını basitce kabullenir miydin? Yoksa sende...
Kaldığımız yerde verilen anonsla gözlerimi açtım. Öğrencilerin plaja gelmesi hakkında bir kaç birşey söylüyorlardı. Kızlarla kalkıp mayolarımızı giydikten hemen sonra plaj çantalarını da hazırladık ve evden çıktık. Bizim gibi birçok kişi gruplar halinde plaja doğru yürüyordu.
Gözlerimin eneslerin evlerinin kapısından ayıramayarak kızların kolları arasında yürümeye başladım. Daha sonra eneslerin de kapıları açıldı. Kalabalığın arasından parmak uçlarıma yükselip kapıya bakmaya çalıştım. İlk olarak selim daha sonrasında savaş çıktıktan hemen sonra kapı kapandı.
Sanırım enes önceden plaja gitmişti. Tekrar önüme dönmemle durmam bir oldu. Enes toprak üzerinde sadece şortu güneş gözlükleri ve şapkasıyla karşımda dikiliyordu. Ve..bende onun karşısında sadece mayom ve güneş gözlüğümle dikiliyordum.
Kızlar savaş ve selimin yanına gittiklerinde artık kendime gelmemin gerektiğini fark ettim ve gözlerimi bir kaç kere daha kırpıştırdıktan sonra gülümseyerek bir kaç adımla enesin yanına ulaştım.
"Günaydın sayın meteoroloji bey"
Gülümsedikten sonra "sanada günaydın" dedi. Şapkayı ters takmasından dolayı yanlardan çıkan bir kaç tel bile o kadar güzel duruyordu ki.
Gözlerim aşşağıya indikçe dövmelerinin olduğunu fark etmem çok zamanımı almadı.
"Bunların bir anlamı varmı?" Diye sordum geyikle inek karışımı bir hayvanın üzerine çizilmiş üçgenden gözümü aldıktan hemen sonra.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Bir kaç gereksiz insan içindi. Dediğim gibi gereksizmiş.."
"Hımm" diye mırıldandıktan hemen sonra bir kaç adım daha atmamızla plaja ulaşmıştık.
Kızlar ve enesin grubu yanyana olan şezlongları seçtiğinde havlumu serdikten hemen sonra oturdum. Savaş ve rana birlikte içecek almaya gitmişlerdi. Ve arkadan bakılınca savaş elini rananın beline atmıştı. Lanet olasıcalar çok güzel görünüyorlardı.
Bukre ve selim ise çıkmaya başlamışlardı ve şuan sahilde birbirlerine su atıyorlardı. İç çekerek enese döndüğümde durdu gözlerim. Fakat hemen sonrasında kocaman bir kahkaha attım.
Güneş kremini sıkarken biraz fazla sıktığından içindeki krem patlayarak etrafa saçılmıştı ve kapağı da enesin yüzüne doğru olduğu için şuan sağ göz kapağının üstünde ve dudağının tam ortasından aşşağıya doğru çizgi şeklinde krem kalmıştı.
"Hey" dedim. "Böyle çok korkunç görünüyorsun" gülüşlerimin arasından söylemiştim bunu.
Enes aniden kremin kapağını bana çevirdi ve sıktı. Fırlayan krem alnıma ve burnumun üzerinde saçma bir iz bıraktığında öfkeyle enese baktım fakat şimdide o kahkaha atıyordu.
En son dayanamayıp bende güldüm. Kremi yüzüme eşit bir şekilde dağıttıktan sonra gözlüğümü taktım.
Hemen sonrasında gözlerim bir yere iliştiğinde gülümseyerek bana bakmakta olan kişiye bende gülümseyerek el salladım.
