Elimdeki kavanozu çekiştiren anneme bir kez daha göz devirdim.
"Göz devirme anneye çarpılırsın"Gireceğim salon kapısında durdum. Gerçektende öyle birşey varmıydı acaba? Bunca zamandır anneme o beni görmezkende göz devirmiştim. Ağzım burnum yerindeydi. Demekki çarpılmıyorduk. Ben ne saçmalıyordum yine?
Arkadan söylene söylene gelen annemi duymadan salona girdim ve 2 haftadır yaptığım gibi koltuğa oturarak nutellamı kucağıma aldım ve kaşıklamaya koyuldum. Kendime göre depresyondaydım, anneme göre duygu fazlalığı yaşıyordum babama göre ise..ergenliğin zirveliğindeydim.
Babama göre hep öyleydim galiba. Neyse.
İki haftadır zırlıyordum. Evdekilerin beni evden atmak istemesinide anlayabiliyordum bu yüzden. Ben öyleydim. Üzüldüğümde saçmalardım. Önce gerçekten deli gibi ağlar, sonra saçmalar ve en sonunda da unutmaya çalışırdım.
Tam annemin benimle uğraşmayı kestiğini düşünüyordum ki annem salon kapısından içeri girdi. Başımda dikilip dik dik bakmaya başladığında ona kavanozu uzattım ve başımla gösterip "sende alsana banu sultan?" Diye sordum.
Bana dik dik bakmaya devam ettiğinde yaptığım şeyin işe yaramadığını anlamıştım. Eğer annem biraz daha böyle bakmaya devam edicekse birazdan kesinlikle Feyza diye bağırıp saçını yolacak ve dediğimi yap diye cırlayacaktı.
Koltukta yana kaydım ve annemle göz göze gelmemeye çalışarak kavanozu sehpaya bıraktım. Bana hala dik dik baktığında o anın geldiğini anlamıştım.
"Feyzaaa" diye tiz bir çığlık geldiğinde olduğum yerde kitlendim. Annem hemen sonrasında iki eliyle tişörtümü kavradı ve beni olduğum yerden kaldırarak odama doğru sürüklemeye başladı.
Beni hızla yatağa fırlatmasından onu birazcık(!) sinirlendirdiğimi anlayabilmiştim.
Suçsuzdum ama. Tamam 13 gündür sadece yemek ve çikolata yiyor, odamı toplamıyor ve okuldan arta kalan vakitlerde sadece yatıyordum.
Ve annemin misafirleri geldiğinde onların yanında 'bana yemek ver' diye zırlamış olabilirdim.
Bide gece efkarlanıp camdan "geri dön yarr" bağırmış ve bizim evdekiler dahil binadakileride uyandırmış olabilirdim.
Ve bide babam işteyken onu özelden aramış ve onu birazcık(!) sinirlendirmiş olabilirdim.
Bunlar ufak şeylerdi canımmm..!
Annem neden kızıyordu anlamıyordum yani. Sadece unutmaya çalışıyordum yani!
Annem sinirle beni yatağa otutturdu. "Kalkmıyorsun burdan" başımı olumlu anlamda sallayıp yapacaklarını izledim.
Bir kelime bile etsem terlik koleksiyonu heran fırlayıp sırtımda izlerini çıkaracakmış gibi hissediyordum.
Korku dolu gözlerle annemi izliyordum.
Dolabımdan iç çamaşırlamı vererek beni ayağa kaldırdı ve banyoya ittirdi. Hemen sonrasında banyo kapısını üstüme kilitledi.
"10 dakikan var duş alıp çık" diyince biran olduğum yerde kalakaldım. Annemi kim gazlamıştı? Bulup bu eziyetin cevabını öğrenmeliydim.
Banyodan çıktığımda odam toplanmıştı. Yatağımın hemen yanındaki küçük koltukta bir adet mavi etekleri diz kapağında biten bir elbise ve hemen altında onlara uygun topuklu sandaletler vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sırık
Ficção AdolescenteSizden bir dakika durup düşünmenizi istiyorum. Hayatınızı. Ailenizi,arkadaşlarınızı,sevdiğiniz kişiyi,sevildiğiniz kişileri,işinizi,evinizi,okulunuzu. Ve sonra bunların aniden yok olduğunu düşün. Yeni hayatını basitce kabullenir miydin? Yoksa sende...