Playlist:Birdy-Wings
Once- Falling Slowly
Uyandığımda kendimi yatakta buldum. Biraz gerindim ve etrafıma bakındım. Kimse yoktu.En son Rüzgarla merdivenlerde hatırlıyordum kendimi. Yattığım yerden doğruldum ve gözlerimi ovuşturup mahmur bir şekilde etrafa bakındım.Saçlarım karmakarışıktı. Duş almam gerektiğini hatırlattım kendime. Ama ondan önce aşağıya inip Uğur ve Rüzgar'a bakmalıydım. Merdivenleri ağır ağır inerken seslendim,
''Rüzgar!'' Bir kaç basamak daha indim, ''Uğur!'' Merdivenleri tamamladığımda karşımda salonda uyuyakalan bir Uğur gördüm. Uğur'u görmenin rahatlığı ile yarım yamalak gülümsedim,''Rüzgar nerede?'' diye sordum kendi kendime sessizce. İşaret parmağımı çeneme vurarak etrafı sessizce, gözlerimle taradım. Birden aklıma gelmiş gibi koşarak mutfağa baktım yoktu.Tekrar bağırdım, ''Rüzgar!''
''Bir sus be kızım.'' diye mızmızlandı Uğur. Koşar adımlarla yanına gittim,
''Rüzgar nerede?''
''Ne bileyim ben. Ona sor.'' dedi uykulu bir şekilde. Gözlerimi devirdim,
''Çok mantıklı gerçekten.'' derken geri ayağa kalktım. Hızla Uğur'un telefonunu aradım. Yattığı kanepenin yanında,hemen yerde beni bekliyordu. Elime aldığım telefonun şifresini çözmeye çalıştım ama başarılı olamadım,''Uğur.'' diye seslendim hala telefonla ilgilenirken. Dayanamayıp yanına çömeldim ve onu dürtmeye başladım, ''Uğur!''
''Ya bir bıraksana beni!'' diyerek kendini geri çekti.
''Telefonunun şifresi ne?'' diye sordum hala dürterken.
''Hay senin elini ben.'' diye söylenerek sinirle kalktı. Eline yastığını aldığı gibi beni arkasında bırakarak merdivenleri tırmanmaya başladı. Uyku sersemi olduğundan dolayı az daha merdivenlerden düşüyordu. Bir küfür savurdu. Ben ise arkasından koşturmaya devam ediyordum,
''Rüzgar yok,'' dedim hızlı hızlı, ''Telefon şifreni söyle de arayayım. Neredeymiş öğrenelim.'' Bunu der demez odasının kapısını suratıma indirdi. Bunu yapması ile irkilip olduğum yerde ufakça zıpladım. Kapısına tekme savurdum,
''Aptal!'' Hızlıca odama girdim ve kendime temiz kıyafetler hazırladım. Duşa girdim ve soğuk suyun altında elimden geldiği sürece az kalarak duşumu tamamladım. Odama girip üzerimi giyinmek üzereydim ki odada Rüzgarı gördüm. Üzerime sardığım havlu ile ufak bir çığlık atıp etrafta koşturmaya başladım. Saklanacak bir delik ararken,Rüzgar şaşkınlıkla beni izliyordu. En sonunda dolabın kapağını açıp önüme çektim,
''Neredesin sen?!'' diye bağırdım hızla.Saçlarımdaki su damlaları omuzlarımı ıslatıyordu. Rüzgar gözlerini kırpıştırdı,
''Vay canına...Bir azar işitmediğimiz kalmıştı o da oluyor.'' dedi manalı bir ses tonu ile.
''Seni arıyorum sabahtandır evin içinde.''
''Sana hesap vermek için demiyorum ama marketteydim Yağmur. Açıklayıcı oldu mu?'' Çatılan kaşlarım yumuşamaya başladı. Kafamı sallamakla yetindim. Rüzgar yatağı topladı ve üzerine uzandı,
''Çıkacak mısın?'' diye sordum.Üzerimi giyinmem gerekti.
''Neden bu kadar aksisin? Bugün tersinden mi kalktın yoksa?''Her zamanki gibi bir sigara yaktı.Dumanı dışarı üflerken tekrar bana baktı,
''Aksi falan değilim. Üzerimi giyineceğim.''
''Giyin burada.''
''Yapmayacağımı biliyorsun.'' dedim dolabın arkasından.
![](https://img.wattpad.com/cover/75781635-288-k45729.jpg)