Playlist:Evgeny Grinko- Valse
Gözlerimi bir parkta açtım...Eski salıncakları olan bir park.Çocukların sevebileceği bir yerin aksine berbat derecede korkunç görünen bir park...Bende sevmemiştim burayı. Oysaki gecenin karanlığında seçememiştim,bu ürkütücü yeri.Eğer bilseydim bu kadar çirkin olduğunu,yatmak için burayı seçmezdim. Kıvrıldığım bankta doğruldum. Hava soğuktu. Kendime sarıldım boş parkta otururken. Etrafıma bakındım,ağaç dallarını sallayan rüzgardan başka bir şey yoktu işte. Kaybolmuştum. Bu sefer gerçek anlamda hem de. Ne bir telefon vardı ne de bir insan...Kendimi öylece dizlerime doğru bıraktım. Saçlarım yeri süpürdü ama umursamadım. Zaten bayağıdır yıkanmıyordum da...Sanırım sigara içmeyi de özlemiştim. Bütün gün burada oturup Uğur'u mu beklemeliydim? Yoksa daha çok kaybolmak için yürümeli miydim?
Parkın önünden yaşlı bir adam geçerken,banktan hızla kalkıp koşmaya başladım. Yaşlı adama yetişince frenledi ayaklarım. Omzuna iki kez falan tıklattım,parmaklarımla. Adam bana döndü ve kaşlarını çattı,
''Şey,telefonunuzu kullanabilir miyim? '' diye sordum. Bana eski telefonunu düşünmeden uzattı. Kocaman gülümsedim...İyi de ya şimdi? Aranacak numara ezberimde değildi ki...Zaten ezberlesem de unuturdum ben. Yaşlı adama boş boş bakınca,
''Kayıp mı oldun?'' diye sordu.
''Evet.'' diye yanıtladım onu.Elimdeki telefonu alıp cebine attı,
''Benimle gel. Karakola gidelim. Oradakiler hallederler.'' dedi. Adam böyle deyince hemen ikna olmuştum. Ama sanırım buna gerek kalmamıştı...Yaşlı adamın arkasından nefes nefese koşturan Uğur'u görünce alt dudağımı endişe ile dişledim. Kesinlikle bana kızacaktı. Hem de çok! Yanımıza ulaştığında birden kendine çekip, sarıldı bana. Öyle bir atladı ki üzerime, tam beş adım geriledim,
''Salak kız,'' dedi nefes nefese, ''Nereye gittin öyle,beni bırakıp?'' Kollarım sırtını bulunca,
''Nefes almak istedim.'' diye yanıtladım. Benden ayrıldı hızla. Hafifçe vurdu yanağıma,
''Ölü değilsin sen sok şunu kafana.'' Uğur'un arkasında kalan yaşlı amca bana kısa bir gülücük atıp yanımızdan ayrılırken arkasından tebessüm etmek zorunda kaldım. Uğur arkamıza kısa bir bakış atıp bana döndü. Hala nefesini düzene sokamamıştı, ''Bir daha yaparsan eğer bunu...Affetmeyeceğim seni.''
''Nasıl buldun beni?''
''Dün geceden beri karış karış arıyorum her yeri. Bir bu parka bakmadığım kalmıştı. Allahtan küçük bir semtteyiz. Aklım çıktı zaten. Uykusuzluktan ve yorgunluktan ölüyorum.'' Ellerini dizlerine koyup eğilirken yavaşça gülümsedim,
''Dünkü kızla nasıl geçti?'' diye sordum.Kafasını aniden kaldırıp şaşkınlıkla gözlerime baktı,
''Bizi mi dikizledin sen?''
''Aşık mıydın ki ona? Sakın değildim deme.''
''Niye aşık olayım be ona?''
''Neden öptün o zaman?''
''Öpmek istediğim için.''
''Öyle herkesi öpemezsin.''
''Hatırlatmalıyım ki...'' doğruldu yavaşça ve dudaklarının tek çizgi halini almasını sağlayarak, gözlerini bilmişçe başka bir noktaya dikti, ''Bana aşık olmadığın halde,bir gece beni öpmüştün.'' Kaşlarımı çatıp omzuna vurdum hızla,
''Sayılmaz bu!''
''Bir de bana vuruyorsun? Eve gidince bir de bu vuruşun için işkence yapacağım sana.Ekstradan.''
![](https://img.wattpad.com/cover/75781635-288-k45729.jpg)