Playlist:Birdy-Shelter
Mor Ve Ötesi- Araf
Islak bedenimin üzerindeki kalın battaniye ve kollarına sıkı sıkı tutunduğum Rüzgar ile bana eşlik eden şaşkın insanlar...Yüzümü kimseyi görmek istemezmişçesine daha çok gömdüm Rüzgar'ın hızla atan göğsüne. Kalp ritmini dinlemek hoşuma gitmişti. Beni gerçeklerden alıkoyuyordu en azından. Sonra gözüme takılan o çocuk...Bu gece dans ettiğim, o çocuk... Orada,bana bakıyordu. Kollarımı Rüzgar'ın boynuna sarıp kafamı hemen çevirdim. Korkuyordum. Hem de çok.
''Nasıl oldu bu?'' diye sordu Rüzgar sert sesi ile.
Konuşmadım.
''Sana soruyorum,Yağmur?'' Kafamı boynuna sürttüm,
''Konuşmak istemiyorum.'' diye mırıldandım. Islak bir kedi yavrusu gibiydim o an.
''Ne hatırlıyorsun peki?''
''İyi şeyler değil.'' dedim titreyen sesimle.
''Bak,toparlanman gerek. Birazdan Uğur çıkacak ve biz...kaçacağız. Bu iş fazla uzun sürdü hatta. Koşman için güce ihtiyacın olacak. Anladın değil mi?'' Fısıltı halinde konuşmuştu.Bir şey demedim. Anlamıştım ama anlamamak istiyordum sanki. Aklımda yanıp sönen o şey...Kafamı kaldırdım hızla. Az önceki çocuğu görebilmek için bakındım etrafa. Yoktu. Islaklığım Rüzgar'ı sırılsıklam etmişti. Ya da beni havuzdan alıp kurtaran oydu da bu haldeydi bilemiyorum...
''Kime bakıyorsun?'' diye sordu.
''Hiç.'' diye yanıtladım onu. Akmış makyajımla yüzüne baktım. Acaba içimdeki o büyük acı,gözlerime de yansıyor muydu şimdi? O çocuğu görebilseydim şimdi...Konuştuğu kişinin babam mı yoksa aklımda beliren adam mı olduğunu soracaktım. Ama görememiştim,
''Yağmur?'' Rüzgar'a bakan gözlerimi kırpıştırdım bir kaç kere, ''Kendine gel.'' dedi eli yanağımı bulurken.Dudaklarım büküldü hafifçe, ''Bu gece yaşananları hatırlıyor musun?'' diye sorduğunda kaşlarımı çatıp aklıma gelenleri saydım,
''Şarkı söyledin...Hatırladığım bu. '' Rüzgar boş bakışlarını yüzüme sabitleyip kafasını salladı ve başımı tutup göğsüne bastırdı,
''Birazdan iyi olacaksın. '' dedi usulca.
''Nasıl?'' diye sordum.
''Balıklarına fısıldayacağım...Bekle.'' diyerek derin bir nefes aldı ve dudaklarını şakağıma yaslayıp uzun,upuzun bir öpücük kondurdu. O böyle yapınca sanki bütün acımı kendine çekti. Ben de bir şey kalmadı. Kendiliğinden kapanan göz kapaklarımdan öptü ya birde...göğsüm sıkıştı. Tatlı bir acı saplandı mideme. Gülümsedim yorgun olmama rağmen, ''Aç gözlerini Peri Kızı. Gözlerini asla kapama bana.'' Söylediği şey ile gözlerimi açtım yavaşça.
Sevdiği adamın kucağında,battaniyeye sarılmış ıslak bir kız...Ve bu kızı hayata sürekli geri döndüren Tanrımsı bir adam...
Ne tuhaf,ne güzeldik öyle.
Gözlerimi bir kere bile ayırmadım gözlerinden,
''Gözlerini kapama dediysem,böyle bak diye değil.'' dedi gözlerini benden kaçırırken. Bu hali o kadar tatlıydı ki...dayanamadım. Islak dudaklarımı ıslak dudaklarına bastırdım. Rüzgar bunun şoku ile kendini geri çekti.
Baktı,baktı,baktı... O böyle bakınca utandım. Hemen bir bahane yazdım,
''Merdivenlerdeyken de sen öpmüştün. Ödeştik.'' dedim hızlıca. Bir şey demedi. Güldü sadece. Güldü ya...o bile yetti bana. Kocaman bir gamze belirdi iki yanağında. Islak saçları tel tel düşmüştü alnına. O gülümsedi, ben izledim. Bir kez daha...bir kez daha aşık oldum... Kollarımı daha çok sarabilirmişim gibi sardım boynuna ve kafamı tekrar yasladım göğsüne. Kalp ritimleri çok daha hızlıydı artık. Bunun üzerine hafifçe kıkırdadım. Soğuk hava beni titretirken sordu,