BÖLÜM 28 (1 ay)

675 70 99
                                        

Playlist:No Clear Mind - When Your Not Here

Güzel bir şarkı eşliğinde,kucağımdaki koca kase ile beraber koltuğa gömülmüş Rüzgar ve Uğur'a bol bol teşekkür ediyordum. Meğersem yol boyunca korunan sessizlik,çirkin evdeki konuşmalar oyunmuş. Sırf bana sürpriz yapılabilsin diye. Rüzgar yanımızdayken burayı ayarlayan da adını henüz öğrendiğim Derya ablaymış. Yani beni süsleyen yan komşumuz. Onu da öpücüklere boğdum bu gece bol,bol. Buradaki herkes,Uğur'un arkadaş çevresinin,arkadaş çevresiymiş. Rüzgar'a yazılan kızın da burada olduğunu söyleyip moralimi bozuyordu Uğur,

''Nerede seninki ya?! Görmedi mi seni hala...'' Etrafına bakındı. Rüzgar ilallah etmiş gibi,

''Aman görmesin.'' dedi. 

''Evet,görmesin.'' diye ekledim kıskançlıkla. Rüzgar bana yandan bir bakış atıp gülümseyince içim gitti...Bu gece bir kez daha aşık olmuştum ona,''Alp'i nasıl atlattın,anlat artık!'' diye şakıdım sonra birden. Uğur ile göz göze geldi ve dudaklarının tek çizgi olmasını sağlayarak gözlerini kaçırdı. Bir şeylerin ters gittiğini anlayabilmiştim, ''Atlatamadın ya da?'' diye sordum tedirgin bir şekilde.

''Şöyle...'' dedi ve boğazını temizledi. Oturuşunu düzelterek bütün bedenini bana çevirdi ve gözlerimin içine baktı, ''Allah'ın her günü kapımdaydı. Ondan sadece zaman istedim...Vedalaşabilmemiz için...'' Gözlerini kaçırdı,

''N-nasıl yani?'' kekelemiştim. Boğazım tekrar doldu,

''1 ay müddet verdi bize. Kaçabilirsek kaçalım...'' 

''Kaçamayacağımız kesin.'' dedi Uğur elindeki bira şişesini kafaya dikerken,''Adam zangin, her yerde adamları var.''

''Bu yüzden...Babanın senden haberdar olmayacağına karşın bir söz aldım ondan. O da dünden razıydı sanırım. Yani baban bulamayacak seni.''

''İyi de...'' aklım almıyordu. Paniklemiştim, ''Onu tanımıyorum bile-''

''Hatırlamıyorsun.'' diye düzeltti Uğur beni,

''Ne fark eder!?'' diye bağırdım, ''Yani onunla evlenecek miyim?'' kaşlarım sinirle çatılmıştı.

''Hayır tabii ki.'' dedi Rüzgar, ''Buna müsaade etmem. Sadece...hastanede kalman gerekli.'' Gözlerini korku ile kısıp,yüzünü buruşturdu. Haklıydı da, tam olarak bu moda girmeliydi çünkü. Aniden ayaklanınca,kucağımdaki tabak yere düştü. Bunu kimse duymadı. Çünkü insanlar aşırı yüksek müzik eşliğinde dans edip,sevişiyorlardı...'Evimizde.'

''Hastaneye asla gitmem!''

''Zorundasın.'' Rüzgar'ın suratı ifadesizdi. Ağzımı açıp, gözlerimi gülümseyerek pörtlettim, 

''Tabii yaaa...'' işaret parmağımı,ikisine doğru salladım, ''Beni kandırıyorsunuz yine değil mi?''

''Yağmur.'' dedi Uğur kararlı bir şekilde, ''İkimiz de senin için en iyisinin bu olacağını düşünüyoruz.'' Duyduklarıma inanamazmış gibi baktım suratına,

''Peki ya ben? Benim ne düşündüğümün bir önemi yok mu? Kendi kararlarımı verecek kadar büyüyemedim mi?''

''Kendi kararlarını verecek kadar korkaksın.'' dedi Rüzgar köşeden.Yarım yamalak bir gülümseme attım suratına,sinirlerim tavan yaparken. Ellerim istemsiz belime yerleşti ve kafamı aşağıya indirip sinirle gülmeye devam ettim. Saçlarım yüzümü kapatmıştı, ''Yağmur,hastalığın ciddi.'' diye yineledi Rüzgar. Buna dayanamazmışım gibi birden bağırdım,

''Hatırlatma şunu! Hasta falan değilim ben!'' 

''Bak,yine bir şeylerin arkasına sığınıyorsun.''

MANASSEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin