Giray Yekta'yı o depoda önce bir sandalyeye bağlayıp daha sonra belindeki silahtan rahatsız olup silahı çıkartır ve orada bulunan başka bir sandalyeye koyar. Telefonunu çıkartıp Kerem'e mesaj atar.
"Kerem işi hallettim terk edilmiş fabrikanın deposuna gel. Hızlı ol benim işlerim var gideceğim."
Kerem mesajı okuduğu gibi hemen evden çıkıp arabasına biner ve o depoya doğru sürmeye başlar. Kerem her geçen saniye gaza daha da basar. Yaklaşık on dakika içinde ise depoya varır ve arabadan inip içeriye girer. İlk başta içeride kimseyi göremez çünkü depo büyük bir depodur. Kerem Giray'a seslenir durur ve etrafına bakınır. Kerem etrafına bakınıp bağırırken birden arkasında Giray belirir. Kerem'in omzuna dokunur ve Kerem o an irkilerek arkasına döner ve Giray şöyle der;
"Kerem korkma korkma benim,Giray. Gel hadi beni takip et." deyip yürümeye başlar tabi Kerem de onu takip etmeye başlar. Kerem ile Giray biraz sonra Yekta'nın bulunduğu yere geldikten sonra Giray Kerem'e dönüp şöyle der;
"Tamam mı Kerem bak Yekta karşında benim işim burada bitiyor. Şimdi sıra sende,bana Şeyma'nın nerede olduğunu söyleyeceksin."
"Tamam Giray anlatacağım ama şu an anlatamam. Senin ne işin var bilmiyorum ama git onu hallet. Daha sonra ben sana haber edeceğim gelirsin anlatırım. Şimdi git ve beni burada Yekta ile yalnız bırak." der ve Giray'ı oradan yollar. Tabi Giray o konuşma sırasında sandalyeye koyduğu silahı unutarak oradan çıkıp gider. Giray giderken Yekta ise yavaş yavaş kendine gelmeye başlar. Kerem ise Yekta'nın önünde diz çökmüş Yekta'nın kendine tam olarak gelmesini bekliyordur. Kerem daha fazla sabredemez ve bir anda gözüne sandalyede olan silah takılır ve gidip onu eline alır. Yekta'nın yanına gelerek sinsi bir gülüş attıktan sonra silahın namlusunu Yekta'nın dizine dayadıktan sonra tetiğe basar. O acıyla Yekta bir anda "Ahh!" diye bağırarak kendine gelir. Sonra kafasını kaldırdıktan sonra karşısında Kerem'i ve elindeki silahı görür ama Kerem Yekta'nın kendine geldiğini gördüğü zaman silahı aldığı sandalyenin üzerine geri koyar. Yekta ise kendine geldikten sonra şöyle der;
"Kerem ne yaptın sen? Hemen çöz beni. Daha da önemlisi bütün bunlar ne için Kerem?"
"Seni çözmeyeceğim Yekta. Bütün bunlar ne için mi? Çünkü Yekta senden hoşlanmıyorum Melike'nin peşinde olduğunu biliyorum ama bunu başaramayacaksın. Melike senin etrafında olduğu süre boyunca benim dediklerime uymuyor. Onu elde edemeyeceksin Yekta! Melike bana ait!"
"Nasıl sana ait? O daha önce böyle bir şey yapmadı. Ayrıca o senin şu arkadaşın Yağız'dan hoşlanıyor. Seninle böyle bir şey yapmış olamaz."
"Bas bayağı işte Yekta Melike bana ait. Duyduğun neyse öyle oldu. Melike benimle beraber oldu Yekta. Bu yüzden Melike'den uzak duracaksın,ömrün boyunca."
"Ne..Ne diyorsun sen Kerem? Öyle bir şey olmuş olamaz. Yalan atıyorsun Kerem yalan! Sana inanmıyorum."
"Öyle mi o zaman al telefonunu eline vereyim ara. Sor bakalım o sevdiğine doğru muymuş değil miymiş?" dedikten sonra Yekta'nın arkasına geçerek ceplerini kurcalayıp telefonunu bulur ve telefondan Melike'yi arar. Bir kaç çalmadan sonra telefon açılır ve ilk ses veren meraklı ses tonuyla Melike olur.
"Alo. Yekta iyi misin?"
"İyi olmaya çalışıyorum Melike. Ayağım kanıyor ve ağrıyor,bu acıya ne kadar dayanabilirim bilmiyorum. Melike sana bir şey soracağım bana doğru cevap vereceksin!"
"S-Sor Yekta,ne soracaksın?
"Melike sen Kerem ile yattın mı? Bak bana doğruyu söyle!"
"Yekta nereden çıktı şimdi bu?"
"Benim soruma cevap ver Melike!" der ve Melike her cevap vermeyip sustuğu an Yekta'nın siniri daha da artıyordur.
"Konuşsana Melike susmasana!" der ve Melike derin bir iç çektikten sonra konuşmaya başlar.
"Hıhh peki Yekta soruna cevap vereceğim ama bunu yüzüne karşı yapacağım." deyip telefonu Yekta'nın yüzüne kapatır. Çünkü çoktan o depoya gelmiş hatta onların bulunduğu yere bile gelmişti. Yekta karşısında Melike'yi gördüğü zaman önce bir şaşırır tabi bu pek uzun sürmez çünkü ayağı hâlâ kanıyor ve ağrıyordur. Melike Yekta'nın ayağını gördüğü zaman hemen koşarak yanına gider ve her zaman bileğine sardığı bandanayı çıkartıp dizine turnike yapar. O sırada Kerem Konuşmaya başlar.
"Hadi size iyi eğlenceler tatlı çift sizi. Siz bu konuyu aranızda halledin." der ve silahı almadan arkasını döndüğü gibi oradan çıkıp gider. Orada yalnız kalan Melike ve Yekta konuşmaya başlarlar ve o sıra Melike Yekta'yı bağlı olduğu sandalyeden çözmeye başlar.
"Yekta Kerem seni niye buraya getirmiş? Bir de bu ayağını bu hale o mu getirdi?"
"Beni niye mi buraya getirdiğini bence sen çok iyi biliyorsun Melike. O yüzden bana burada bu soruları sormanın anlamı yok."
"Sanırım bana telefonda sorduğun şu soruya vurgulama yapıyorsun he Yekta?"
"Anlamana sevindim Melike. Şimdi dediğin gibi,yüz yüzeyiz ve bana o sorunun cevabını ver!"
"E-evet Yekta beraber olduk oldu mu? Sorunun cevabı hoşuna gitti mi? Hadi kalk bu burada konuşulacak bir şey değil tamam mı? Kalk önce hastaneye gideceğiz pansumanını olacaksın sonra konuşuruz bu konuyu." der ve Yekta'nın bir kolunu kendi omzuna koyup yürümesi için ona destek olur. Yekta ile Melike tam silahın olduğu sandalyenin yanından geçerlerken Yekta Melike'yi iter ve silahı alıp ona doğrultur. Melike bir an ne olduğunu anlayamaz Yekta onu ittiği zaman arkası Yekta'ya dönüktür ve yüzünü ona doğru döndüğünde ise şaşkınlıktan dona kalır ve konuşmaya başlar.
"Yekta ne yapıyorsun? İndir şu silahı."
"Sen bana nasıl ihanet edersin Melike? Hadi beni geçtim sen iki sene sevdiğin,peşinden koştuğun adama nasıl ihanet edebildin Melike?"
"Yekta bak ne olur indir o silahı sakin sakin konuşalım."
"Hayır Melike biz sakin konuşma faslını geçeli çok oldu. Şimdi sus ve beni dinle. Ben seni senin Yağız'ı sevmeye başlamandan önce bile seviyordum. Söylesene bana Melike neden hiç gözünün önündekini görmeyip hep imkansıza oynadın? Ben seni üç yıldır seviyorum sen ise Yağız'ı iki yıldır. Ben hep sana yakın olmaya çalıştım sen ise benden uzak durup hep o Kerem'in kendini beğenmiş arkadaşı Yağız ile olmaya çalıştın. Hep onun peşinden koştun. Ne oldu peki he söyler misin? Koca bir hiç! Kiminle beraber oldun,sevdiğin adamın kardeşim dediği çocuk ile oldun. Peki beni geçtim yarın o Yağız'ın suratına nasıl bakacaksın?"
"Yekta bak bilmediğin şeyler va-"
"Sus Melike beni dinleyeceksin" der gözü dolu bir şekilde ve konuşmasına devam eder.
"Sen bundan sonra kime aitsin Melike Kerem'e değil mi? Git o zaman,git! Kölesi olacağın adamın yanına git. Çünkü bundan sonra ben yokum Melike. Artık hayatında Yekta diye birisi olmayacak sana sevdiğin adam Yağız ve birlikte olduğun Kerem ile mutluluklar. Elveda Melike hayatını güzel yaşa,hep iyi şeyler yap olur mu?" deyip silahı birden kendi kafasına doğrultur ve...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESMER BELAM
Teen FictionBaşlayış .25.07.2016 #2016 İki aynı karakterde genç. Yolları bir sınıfta çakışıyor. İkisi de hayattan bir beklentisi olmayan insanlar. Ta ki birbirlerine ait olana kadar. Ne gülmeyi ne de i...