41.BÖLÜM

259 214 0
                                    

Serhat ve Nisa içeri girer girmez Serhat Kerem ile göz göze gelirler. Serhat Nisa'ya Melike'nin yanına geçip oturmasını söyler ve Nisa Serhat'ı dinleyip Melike'nin yanına oturur. Serhat Kerem'in yüzündeki ifadeden bir işler çevirdiğini anlar ve onun için Yağız ile Kerem'e dik dik bakmaya başlar sonra arkadaşlarının yanına gider. Gün böyle gergin şekilde ilerler. Ama bakışmalardan başka bir şey olmaz. Çünkü Kerem'in ve Yağız'ın amacı Serhat ile kavga etmek değil Nisa'yı bir şekilde Serhat'tan almaktır. Bunun içinde yine sinsi planlar kurmaya devam ederler. Planları okul çıkış ziliyle başlar. Okul çıkış ziline beş dakika kala Kerem Yağız'a döner ve;

"Hadi koçum oyun senin." der ve ikisininde yüzünde sinsi gülüşler oluşu verir. Kerem Yağız'a öyle deyince Yağız kendini biraz sonra olacaklar için hazırlar ve o anda çıkış zili çalar. Kerem Yağız'ın omzuna vurur ve çantasını aldığı gibi sınıftan çıkar. Serhat ve Nisa hazırlanıp çıkmak için Melike'yi beklemeye başlarlar. Melike son anda onlara önden gitmelerini söyler ve daha sonra arkadan geleceğini söyler. Serhat ve Nisa Melike böyle deyince "Tamam o zaman biz yolun başında seni bekliyoruz." derler ve Serhat Yağız'ı görünce pek gitmek istemez çünkü Yağız'ın onların çıkmasını boşuna beklemediğini bilir. Ama elinde bir kanıt olmadığı için bir şey diyemez ve Nisa'nın elinden tuttuğu gibi sınıftan çıkarlar. Sonunda Yağız'ın istediği olur ve Melike ile sınıfta yalnız kalırlar. Yağız diyeceği şeyleri son kez kafasından geçirdikten sonra çantasını hazırlayan Melike'ye yaklaşmaya başlar ve bir anda arkasında bir soluk hisseden Melike arkasını döner ve Yağız ile burun buruna gelirler. Melike o anda ne yapacağını bilemez. Sonuçta sevdiği çocukla ilk kez bu kadar yakındır. Melike Yağız ile burun buruna gelince o şaşkınlıkla geri bir adım atmak ister ama sıra yüzünden atamaz ve eli ayağı birbirine dolaşır ve tam yere düşecekken bir anda Yağız elini Melike'nin beline sarar ve onu yere düşmekten kurtarır. Melike o anda kıpkırmızı olur. Yağız Melike'nin utandığını görür görmez tam zamanı diye düşünür ve oyuna o an başlar.

"İyi misin? Bir şeyin var mı?" der ve konuya direk bodozlama girmez. Bir anda sanki Melike'yi önemsiyormuş rollerine girer. Melike Yağız'ın bu sorularına titreyen ses tonuyla cevap verir.

"Şe-y ımm iyiyim sanırım teşekkürler beni yere düşmekten kurtardığın için." der ve yutkunur. Yağız gülümseyerek cevap verir.

"Önemli değil güzellik. Hangi erkek olsaydı emin ol o an sana dokunabilmek için seni tutardı." der ve o an Melike şaşkınlıktan ne yapacağını bilemez. Melike utanır ve bir şey diyemez Yağız'ın bu dediklerine. İşte o an Yağız'a gün doğar ve o sözlere başlar.

"Melike aslında senden bir şey istiyorum ama kabul eder misin pek bilmiyorum." der ve sözlerine sanki masummuş gibi devam eder.

"Eğer müsait isen bu akşam bize gelip beni matematik sınavına çalıştırır mısın? Biliyorsun yoksa sınıfta kalıyorum. Bu sınavı vermem gerekiyor. Ne dersin akşam bize gelip bana matematik soruları çözmem de yardımcı olur musun?" der ve Melike o an Yağız'ın bu teklifine çok şaşırır. İlk başta ne diyeceğini bilemez ama en sonunda ona olan ilgisine yenik düşer ve bir cevap vermek zorunda olduğunun farkına varır ve titreyen sesiyle cevap verir.

"Şe-Şey Yağız bilmem olabilir ama ailemden izin alabilir miyim cidden bilmiyorum." der. Yağız elini Melike'nin eline götürür ve elini tutup dudağına öpücük kondurduktan sonra konuşmaya başlar;

"Eminim ki sen o izni alıp akşama benimle olursun güzellik. Şimdi ben gidiyorum akşam bizde görüşürüz." der ve yüzünde oluşan sinsi gülüşle sınıftan çıkıp gider. Melike ise o an donup kalmıştır. Bir süre olanların etkisinden çıkmaz. Kendine gelir gelmezde hemen çantasını alır ve hızlı adımlarla evin yolunu tutar. Melike çok geçmeden eve varır. Eve girer girmez çantasını bir kenara atar ve mutfakta olan annesinin yanına gidip ondan yalandan kurduğu cümlelerle konuşmaya başlar.

"Anne ne yapıyorsun?"

"Akşam için yemek hazırlıyorum kızım. Senin en sevdiğin yemekler var bu akşam. Onun için hemen git ödevlerini bitir ve aşağıya in. O zamana kadar yemekler hazır olur." der ve Melike yemeklere bakar bakmaz midesi ve kalbi arasında savaş çıkar ve kazanan taraf kalbi olur. Melike izin almak için cümlelerine başlar.

"Anne izin verirsen ben bu akşam Nisa'lar da kalmak istiyorum. Bilim ödevini yapmamız lazım." der ve yalvaran gözlerle annesine bakmaya başlar. İlk başlarda annesi izin vermese de. Babası iş gezisinde olduğu için sadece bir gecelik zorla da olsa Melike'ye izin verir. Melike'nin annesi "Tamam gidebilirsin." dedikten sonra Melike o sevinçle annesinin iki yanağından öper ve hazırlanmak için tam yukarı çıkarken bir anda telefonun titreşimiyle Melike merdiveni çıkarken duraksar. Telefonun yanıp sönen ekranına bakar ve iki tane mesaj görür. Ama iki mesajda iki farklı insandan gelmiştir. Gelen o iki mesaj Yağız ve Nisa'dandır. Melike ilk olarak Nisa'nın mesajına bakar ve mesajda şunlar yazmaktadır;

Kimden : Nisa

"Melike bu gün olanlar yüzünden Serhat adına ben senden özür dilerim. İstersen gel bu akşam zaman geçirelim. Uzun zamandır fazla zaman geçiremez olduk." der ve Melike o an yüzünü asıp kendi kendine;

"Sana yalan söyleyeceğim için affet beni Nisa." der ve Nisa'ya mesaj olarak şu cevabı verir.

Kime : Nisa

"Çok isterdim ama başım inanılmaz ağrıyor. Başka gün yaparız olmaz mı?" der ve çok geçmeden Nisa'dan cevap gelir.

Kimden : Nisa

"Peki tamam olur. Sen yat uyu o zaman." der ve Melike o an Nisa'ya söylediği yalandan sonra yüzü düşer. Sonra diğer kişiden gelen mesaja bakmak için geri çıkar ve diğer mesajın Yağız'dan geldiğini görünce içindeki anlam vermediği heyecanla mesajı açıp okumaya başlar.

Kimden : Yağız

"Akşam geliyorsun değil mi güzellik? O kadar hazırlık yaptım seni bekliyorum." yazıyordur. Yağız onu yanında istedikçe Melike her saniye daha fazla heyecan yapar. İlk defa senelerdir sevdiği çocuk onunla zaman geçirmek istediği için çaba gösteriyordu. Tabi Melike öyle sanıyordu. Melike zaman kaybetmeden Yağız'ın mesajına cevap verir.

Kime : Yağız

"Evet geliyorum en geç sekiz buçukta sende olurum Yağız." yazar ve cevap olarak Yağız şunları yazar. Melike Yağız'ın yazdıklarını okudukça heyecandan nefes alamamaya başlar.

Kimden : Yağız

"Harika bir gece bizi bekliyor güzelim o zaman bekliyorum seni. Fazla bekletme beni." der ve Melike telefonu yatağa fırlatıp hazırlanmaya devam eder. Melike bir türlü ne giyeceğine karar veremez ve sonunda geç kaldığını fark eder ve eline geçen kot pantolonuyla kırmızı gömleği giyer. Eline bir test kitabı alıp aşağı inmek için merdivenden aşağı hızlı adımlarla inmeye başlar. Melike tam çıkarken annesi arkasından bağırır.

"Dikkatli ol kızım." der ve Melike annesine de yalan söylediği için içi acır ama yine kalbine yenik düşer ve spor ayakkabısını ayağına geçirir geçirmez kapıyı örter ve Yağız'ın evine gitmek için yola koyulur. Melike ilk başlarda evi bulamaz ve Yağız'dan evin konumunu atmasını ister ve Yağız atar. Melike o konum sayesinde evi bulur ve kapıyı çalar. Kapıyı Yağız gülümseyerek açar ve söyle der;

"Hoş geldin güzellik çok beklettin. Gözlerim yollarda kaldı." der ve o an Melike nefes nefesedir. Cevap vermeden içeri girer. Koltuğa oturur ve Yağız ilk mutfaktan iki tane kola alıp gelir. Melike'nin önüne kolayı koyup içmesini söyler. Melike çok susamış olduğu için kolayı içmeye başlar. Melike kolayı yudumlarken Yağız'ın yüzünde bir anda yine o sinsi gülüşü oluşu verir. Melike kolayı içtikten sonra test çözmeye başlayacakken midesi bulandığı için bir anda ayağı kalkar ama kalktığı gibi başı döner ve tam yere düşecekken Yağız Melike'yi tutar ve kucağına alır. Yağız Melike'yi kucakladıktan sonra yatak odasına götürür ve Melike'yi yatağın üzerine yatırıp bırakır ve odadan çıkar. Çok geçmeden odanın kapısı yine açılır. Melike o an yavaş yavaş kendinden geçmektedir ama ona doğru gelen kişiyi bulanıkta olsa görür. Ona doğru yürüyen kişi ilk önce kapıyı kapatır ve kapıyı kilitler. Kerem Melike'ye doğru yaklaşırken üstündeki tişörtü çıkarıp yere fırlattıktan sonra Melike'nin üstüne çıkıp uzanarak Melike'nin kulağına eğilip kısık ve tahrik edici ses tonuyla şu cümleleri kurar.

"Artık sen Kerem Soykan'ın bir kuklası olacaksın. Unutma Melike Soner ben Kerem Soykan'ım ve istediğim her şeye sahip olabilirim. Aynı sana olacağım gibi. Oyuna hoş geldin Melike Soner." der.

ESMER BELAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin