46.BÖLÜM

164 24 0
                                    

Herkese iyi okumalar arkadaşlar. İnşallah yeni bölümü beğenirsiniz. Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyoruz.

Nisa telefonu cebine koyduktan hemen sonra Serhat ve Yekta yanına gelir. Nisa o an endişeli şekilde Serhat'a bakmaya başlar. Serhat Nisa da bir şeyler olduğunu hissedince dayanamaz ve "İyi misin esmerim? Yüzün soluk gibi,bir şey mi oldu?" diye sorar. Nisa o sıra çok dalgındır ve ilk Serhat'ın sorularını duymaz ve Nisa cevap vermeyince Serhat ilk Melike'ye bakar. Daha sonrada Yekta'ya bakar ve en son Nisa'yı sarsarak şöyle der;

"Nisa sana diyorum beni duymuyor musun?" Nisa Serhat böyle deyince kendine gelir ve dalgınlığı gider ve kafasını bir sağa bir sola salladıktan sonra kendine iyice gelir. Kafasını kaldırıp Serhat'a bakar ve şöyle der;

"Ş-şey ne dedin anlamadım? Kusura bakma Serhat ya aklım başka yerdeydi." Nisa böyle deyince Serhat kaşlarını çatarak Nisa'ya bakar ve yine içinde soruyu tutamayıp hemen sorar.

"Aklım başka yerde derken Nisa? Ne oluyor aklın nerede küçük hanım?" diye sorar. O an Nisa bu soru üzerine bir duraksar ve ne diyeceğini bilemez. Bir kaç saniye duraksar tabi o sıra Serhat Nisa'nın başında bir açıklama beklemektedir. Nisa biraz daha zaman kazanmak için Melike ile Yekta'ya bakmaya başlar ve o sıra aklına bu olayı nasıl döndüre bileceği gelir. Tabi Nisa zaman kazanmaya çalışırken her geçen saniye Serhat'ın şüphelenmesine ve sinirlenmesine neden olur. Serhat daha fazla dayanamayıp sinirli bir ses tonuyla"Nisa sana diyorum sana! Neler oluyor aklın nerelerde? Bu kadar seni alıp düşüncelere daldırabilecek şey ne söylesene?" der. Nisa Serhat böyle yapınca ilk irkilir ve sonra Nisa konuşmaya başlar.

"Sakin olsana Serhat! Aklım kimsede değil merak etme. Aklımda Melike'nin annesine yalan söylediğim var. Onun için sinirleniyorum kendime." der ve o an hepsi Melike'ye bakar. Melike'ye baktıktan sonra Yekta ortamdaki gerginliği dağıtmak için laf atar.

"Hadi ama çocuklar bu ne gerginlik? Kendinize gelin,Melike benimleydi sadece biraz ailesinden uzak durmak istemiş. Sizde kızın üstüne fazla gitmeyin." der ve Nisa Yekta'ya dik dik baktıktan sonra konuşmaya tekrardan başlar.

"Ne üstüne gitmesinden bahsediyorsun Yekta! Ben onun için benden büyük birine yalan söylemek zorunda kaldım,peki neden? Dur dur ben cevaplayayım. Melike Hanımın biraz kafa dinlemesi gerekiyordu değil mi?" Nisa böyle deyip alttan alttan Melike'ye laf sokar. Melike daha fazla dayanamaz ve Nisa'nın yanından kalkıp Yekta'nın sırasına oturur. Melike böyle yapınca Nisa daha çok sinirlenir ve "Aman" der kendi kendine. Melike üzüldüğü için kendini daha fazla tutamaz ve kimsenin ağladığını görmemesini istediği için bir hışımla sıradan kalkar ve sınıftan çıkar. Melike'nin dışarı öyle üzülerek çıktığını gören Yekta Nisa'ya dik dik baktıktan sonra Melike'nin peşinden koşar ve Melike yetişmeye çalışır. O sırada Serhat Nisa'ya döner ve "İyi halt ettin esmerim kızı üzdün. Belli zaten bir sıkıntısı var,niye daha çok üstüne gittin?" Serhat Nisa'ya böyle konuşunca Nisa biraz Melike'nin üstüne gittiğini fark eder ve pişman olur. Tam göz devirip Melike'nin peşinden gidecekken Serhat kolundan tutar ve "Nereye gidiyorsun? Bırak zaten Yekta yanında kız nefes alsın. Belli ki sen onun için bir arkadaştan ötesin ki sözlerin onun canını bu kadar yaktı. Ona zaman tanı." der ve Nisa'yı kolundan tuttuğu gibi sırasına geri oturtur. Serhat ve Nisa bunları yaşarken Yekta Melike'nin peşinden koşmaya başlar. En sonunda Melike'yi tutar ve kendine döndürüp bir anda sarılır. Okul koridorunun ortasında sarıldıkları için gelen geçen herkes onlara bakar ama bunu Yekta pek önemsemez. Melike Yekta ona sarılınca kendini uzun zaman sonra birden güvenilir hissettiğini düşünür. Yekta Melike'ye sımsıkı sarılıp derin derin Melike'nin kokusunu doyasıya içine çeker. Yekta ona sımsıkı sarsılırken Melike Yekta'nın kollarında daha çok ağlamaya başlar. Böyle olunca Yekta Melike'nin daha çok ağlamasına dayanamaz ve omuzundaki Melike'nin kafasını kaldırır. Melike'nin yüzünü ellerinin arasına alıp ilk yüzünü okşayıp daha sonra gözünden düşen iki damla yaşı siler ve o an Yekta onun gözyaşlarını silerken Melike gözlerini kapatır. Yekta Melike gözlerini kapatır kapatmaz bütün cesaretini toplar ve Melike'nin dudağını an o küçük bir buse kondurur. Tabi Yekta bunu yaparken en önemli unsurun onları izlediğinden bir haberdir. O unsur Kerem'dir. Kerem tam koridordan dönüp sınıfa gidecekken ağır ağır adımlarla bütün olanları görür ve bir anda içinde anlam vermediği bir sinir oluşu verir. İlk olarak Yekta'nın Melike'nin göz yaşlarını silerken gördüğünde derin bir nefes alır ve ardından gelen o küçük öpücük Kerem'i bir anda deliye döndürür. Tabi bu sırada bu öpücükle Melike şok olur,gözlerini yavaşça açar ve şaşkınlık dolu gözlerle Yekta'ya bakmaya başlar. Melike böyle şaşkınlıkla Yekta'ya bakarken Yekta'nın yüzünde birden istemsiz şekilde bir gülümseme oluşur. Yekta tekrardan Melike'yi öpmek için hamle yapacakken birden arkasında bir el hisseder ve bu elin kime ait olduğunu görmek için arkasına döner. Tabi Melike çoktan Yekta'nın arkasındaki kişiyi görür ve şok olur.

ESMER BELAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin