39.BÖLÜM

297 245 1
                                    


Herkese iyi günler arkadaşlar. İnşallah yeni bölümü beğenirsiniz. Size bomba bir haberimiz var. Artık Kerem Soykan karakterinde Selim Güler olacak inşallah beğenirsiniz herkese iyi okumalar. Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyoruz. Sizi çok seviyoruz Esmer Belam Ailesi.(SeNi)♥

Şeyma bu emin sözlerinden sonra beklemeye başladı o her şeyin yoluna girip onun aleyhine olana kadar öylede oldu. Şimdi Nisa bir anda kendi yarattığı dünyanın oyununun içine sürüklenir. Serhat ve Nisa olan bitenin şoku ile ne yapacaklarını bilemezler. Tek bildikleri Fatih'i o yerden kurtarmak zorunda olduklarıydı ve öylede yapacaklardı. Artık onlar Esmer Belam'ı değil Esmer Belam onları ele almış ve istediğini yaptırıyordu. Bununda sebebi koyulan kurallardır. Serhat Nisa'nın gözlerinin içine bakar ve ona uyumadan önce son sözlerini kurmaya başlar.

"Sakin ol esmerim. Ben senin yanında olacağım ve  söz veriyorum her mühür savaşında ne pasına olursa olsun seni koruyacağım. Senden tek istediğim bana güven ve asla ne olursa olsun kimseye kanma." der ve Nisa o an yutkunur,yaşlı gözlerindeki korkuyla başını aşağı yukarı yaparak "tamam" der. Nisa öyle yapınca Serhat gülümser ve son kez Nisa'ya şöyle der;

"İşte benim esmer belam." der ve Nisa'nın alnından öper. Nisa'nın alnından öptükten sonra Serhat Nisa'yı oturduğu yerden kucaklar ve yatak odasına doğru götürmeye başlar. Nisa'yı yatağa götürene kadar öper durur çünkü bilir ki Nisa onu öpmesine bayılır ve istemsiz olarak güler. Serhat'ta bu olanlardan sonra onun artık üzgün olmasına dayanamaz ve onun için öpmeye başlar tabi bide ona duyduğu özlem vardır. O yüzden Nisa'yı yatağa götürene kadar doya doya öper. Sonra Nisa'yı usulca yatağa yatırır ve usulca üstüne çıkmaya başlar. Nisa Serhat'ın altında Serhat'ın ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışır ve o anda Serhat Nisa'nın boynuna bir öpücük kondurup kokusunu içine çekmeye başlar. Serhat Nisa'nın gözlerine bakıp burnuna küçük bir buse kondurur ve tek hamleyle Nisa'yı altından üstüne alır. Nisa bir anda şaşırır ve ne yapacağını bilemez. Nisa " Bu olanlardan sonra olayın çokta iyi bir yere gitmeyeceği belliydi." diye düşünürken Serhat konuşmaya başlar.

"Gözlerine böyle yakından bakmayı ne kadar çok özlemişim." o anda Nisa'da anlar ki kendi içi fesattır ve kendi kendine kızmaya başlar ve o anda Serhat sözlerine devam eder.

"Niye bu kadar zor bir hayatın var? Peki onu bırak da bu kadar huzuru nasıl verebiliyorsun? Gerçek Serhat'a acıyorum biliyor musun? Sana yaptıklarından sonra çok saf olmalı. Nisa iyi ki beni yarattın ve iyi ki bana seni vererek yeni bir hayat verdin. Şimdi belli ki bu zor hayatta bir savaşa gireceğiz. Önemli olan kazanmak ama unutma en önemli olan sensin. Yarın hangi saçmalıkla yani hangi mühürle karşı karşıya geleceğimizi bilmiyorum ama kendine hakim ol benliğinden asla taviz verme esmerim tamam mı?" der ve Nisa'nın dudağına küçük bir öpücük kondurur. Nisa bu öpücükten sonra konuşmaya başlar.

"Tamam sana söz veriyorum asla benliğimden vazgeçmeyeceğim ve asla seni yarı yolda bırakmayacağım. Ama bana bir söz ver asla sende beni sensiz bırakmayacaksın. Kendine dikkat edeceksin." Nisa böyle deyince Serhat'ın yüzünde istemsiz şekilde bir gülümseme olur. Nisa'nın bu sözlerinden sonra artık yatmaları için Nisa'yı üstünden indirir ve yanına yatırır. O anda yüzündeki gülümseme ile Nisa'ya şöyle der;

"Dur küçük hanım daha yeni başlıyoruz hiç bir yere gitmem merak etme." der ve kollarını Nisa'ya sarar,çok geçmeden ikisi de uykuya dalarlar. İkisi de bilir ki yarın onları çok zor ilk mühür beklemekte idi. Aynen de öyle olacaktır. İlk mühür kalktıkları gibi onlar bilmeseler de başlamıştır. Nisa ve Serhat uyanırlar ve birbirlerine "Günaydın" deyip yataktan okula gitmek için kalkarlar ve o an her şey başlar. Serhat duş almak için banyoya gider Nisa ise kahvaltı hazırlamak için mutfağa gider ve tam o anda mühür etkisini göstermeye başlar. İlk olarak mühürden nasibini alan Nisa'dır. Kahvaltı için domates doğrarken bir anda nasıl olduğunu bilmeden o dalgınlıkla derin bir şekilde elini keser ve kestiğini fark ettiğinde çoktan derin bir kesik oluşur. Nisa elinin kesildiğini anlar anlamaz elindeki bıçağı bırakır ve çığlık atar. Serhat ise Nisa'nın çığlığını duyar duymaz eli ayağına dolaşır ve duştan çıkmaya çalışır. Tam kabinden ayağını attığı an yere düşer ve kafasını kabinine çarpar ve kafasında küçük bir delik açılır. Serhat yerden zorlukla kalkar ve bornozu giyer giymez kafası kanarken Nisa'nın yanına koşar. Tabi o anda Serhat'ın eli kafasında ve eli kan içindedir. Bunu takmadan Nisa'nın yanına gelir ve Nisa'nın elinin kanadığını ve kanın durmadığını fark eder. Bunu gören Serhat o anda hem sinirlenir hemde endişelenir. Nisa'yı kendine döndürür ve;

ESMER BELAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin