↾ 23 - kuzeyden gelen ⇃

14.5K 1.4K 425
                                    



(Not: yazım yanlışım olabilir o kısımlara rica etsem nokta koyar mısınız fark ederseniz)

〢 ╹ ╻ ╷

Hamile olduğumu öğrendiğim zamandan tam 1 gün geçti. Kılıç, tüm çalışanları bana seferber edip durdu. Gerçi seferber etmek değildi onun yaptığı... Gözümün önünde ulu orta hizmetçileri başıma bir şey gelirse kafalarını keseceğini ve kazığa saplayacağını söylemişti...

Sevinsem mi yoksa hizmetçiler için üzülsem mi bilememiştim. İlginin odağı ben değil bebek olmasına rağmen Kılıç'ın tavırlarındaki değişiklikten memnundum. Sanki farklı bir Kılıç vardı gözümün önünde. Her zaman ki sadist ruh hastası karakteri yerli yerinde dursa da Kılıç'ta başka bir şey daha vardı. Kelimelere dökemediğim ama özet geçmem gerekirse aynadaki yansımasının farklı bir yüzü gibi diyebilirdim. Bakışları bana karşı yumuşak bakıyordu.

Genelde onun sadist hareketleri beni rahatsız etmesi gerekirken o bakıştan ötürü müdür nedir gözüme batmıyordu.

Her dakika başı beni kontrol eden ve bir şey isteyip istemediğimi soran hizmetçiler yüzünden daral geldiği için uyuyacağımı söylemiştim. Çok şükür ki artık yanıma gelmeyi kesmişlerdi. İlk kez bu denli baskı hissediyordum. Sabahın erken saatlerinde özel bir doktor tutmuştuk. Gerek duyulmadıkça hastaneye gitmeyecek ev de muayene görecektim.

Kılıç'ı sabahtan beri görmemiştim, ofisinde Sinan, Arat, Han, Sefa ve Erdem ileydiler. Yataktan aşağı ayaklarımı sarkıtıp yatakta oturur pozisyona geçtim. Herkesin bana hastaymışım gibi yerimde yatma mı hareket etmeme mi söylediği için çok fazla hareket edememekle birlikte aşırı sıkılmıştım bu gözlerden.

Yerdeki terliklerime ayaklarımı geçirdiğim esnada kapım tıklatıldı. "Gel"

Kapıyı usulca açıp içeriye giren hizmetçi yüzünde yapay bir gülümsemeyle bana bakıp "Zergül Hanım, bir şeye ihtiyacınız var mı?"

100.kez aynı soru sorulmasından ötürü iç çektim ve tatlı tatlı "Hiçbir şeye ihtiyacım yok." dedim. Hizmetçi başıyla onaylayıp çıkacağı esnada aklıma gelen şeyle "Bir dakika durur musun?"

Birkaç adım attığı sırada sesimi duyar duymaz gerisin bana döndü. "Müge'ye söyler misin bugün yanıma uğrasın."

Kafasıyla onaylar onaylamaz dışarı çıktı. Ben de terliklerimi giyip yatağımdan hızlıca ayaklandım. Odamdaki boy aynasına yaklaşıp kendime bakmaya başladım. Gözlerimin altı birkaç gündür düzgün uyumamamdan ötürü şişmişti. Ayna da gözlerimi karnıma çevirdim şu an hamile gibi görünmesemde içimdeydi biliyordum.

Ve bu his... En tahmin edilemez duyguları bana yaşatan bir histi. Kılıç'ı bile farklı yapmıştı. Yani bizim aramızdaki ilişkinin değişimindeki ilk kıvılcım demek bir bebek olacaktı. Derin nefesler aldığım esnada ne kadar zaman geçirdim bilmiyordum. Odamın kapısı tekrar tıklandığında "Gir" dedim ve kafamı kapıya çevirdim.

Aynı hizmetçi gelmişti bana kapı ağzından "Müge Hanım geldi."

"Tamam, birazdan salonda olacağımı söyle."

"Nasıl isterseniz."

Kapı kapanır kapanmaz koltuğun üstünde duran hırkamı üzerime geçirdim. Bileğimde takılı lastik tokayla saçlarımı gelişi güzel arkadan bağlayıp odadan çıktım.

Daha hamileliğimin ilk ayı olmasına rağmen merdivenden dikkatli inişim 5 aylık hamile bir kadını andırdığını fark ettiğimde gülümsemeden edemedim. Utanmasam seke seke yürücektim de işte zor tutuyordum kendimi.

KASATURA | Yarası Keskin +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin