↾14- çapraz ateş ⇃

10.8K 975 1K
                                    

Yorum Sınırı; 1000 yorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yorum Sınırı; 1000 yorum.

Uyku sersemi yazdım yazım yanlışım olabilir, yazım yanlışı gördüğünüz yerleri bana söyler misiniz düzenlemem daha kolay olur alkollülerim.

İyi okumalar dilerim. :)

╵ 〡 〢 ╹ ╻

Son cümlesi bütün hücrelerimde tek tek dolandı. Kafamın içinde sürekli olarak yankılanan sesi içimde bir yerlerde ne olduğunu bilmediğim bir hisle dolup taştı. 

"Benden nefret ettiğinizi biliyordum ama en azından karınız olduğum için ileri gidebileceğinizi hiç düşünmemiştim." dedim ve yutkundum. Etraftaki gözlerin çoğu kendi işinde iken meraklı gözler bizim üzerimizdeydi. "Sizden tek istediğim yüzüktü sadece bir yüzük!"

Sesim sonlara doğru kısılmıştı. Gözlerimi bana susup bakan Kılıç'tan çevirdiğimde Batur ile göz göze geldim. Saniyesinde gözlerimi ondan çekip çekip gitmek için atakta bulunmuştum ama Kılıç bileğimden tutup gitmeme müsaade etmedi. 

"Bırak kolumu!" 

Tam yanı başındaydım yüzü yüzüme eğildi. "Gitmek istediğine emin misin? Buradaki insanların kafasında soru işaretleri bırakıp hem de?" 

Daha fazla dayanamayıp kolumu sertçe çekerek kurtuldum. Dahası o kurtulmama izin verdi. Gözlerimdeki nefreti saklamadan "Kocam olacak adam burada beni rezil ederken bir de kalkmış millete kendimi inandırmamı mı bekliyorsunuz?" 

"Kendimi daha fazla küçük düşürmeyeceğim. Kim ne düşünüyorsa düşünsün, kendimi savunacağım sonra da siz yalanlayacaksınız... Ben başıma gelecekleri bildiğim için gidiyorum."

Beni zorla burada tutacağını düşünmüştüm fakat Kılıç beklediğimi yapmadı. "Git o zaman." 

Adlandıramadığım yüz ifadesine bir süre bakadursam da en nihayetinde oradan ayrılma kararı aldım. Ne planlıyor bilmiyordum fakat daha fazla onun planına alet olmayacak kendimi rezil etmeyecektim. Kılıç Bey'in karısı kaçtı gitti deseler dahi umurumda değildi.

Salondan dışarı adım attığım an nefes aldığımı hissettim. İnsanların bana olan bakışları gözümün önüne gelip duruyordu. Işılmış statüymüş soyisimmiş hiçbirini istemiyordum. Ben eski yaşamımdaki huzuru istiyordum. "Bu evlilik hataydı." diye mırıldandım.

Bir el omzuna dokunduğunda irkilip geri kaçtım.

"Sakin ol yenge, benim Sefa."

Sefa'nın sesi ve görüntüsü bulanık gözlerimde netleşmeye başladığında hiç zaman kaybetmeden "Beni eve bırakır mısın?" 

Salon kapısına baktığında "Kılıç'ın haberi var." diyerek aklındaki soruyu netleştirdim.

Yüzümü yokladı ardından "Yenge, sen hiç iyi gözükmüyorsun?"

KASATURA | Yarası Keskin +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin