↾ 20- Ten Kıskançlığı ⇃

18.9K 1.3K 1.8K
                                    

Sonunda bölüm hazır. Bu bölüm yorum oy sınırı koyacağım.

Oy Sınırı; 900
Yorum Sınırı; 1700

İyi okumalar alkoliklerim. ❤️

〢 ╹ ╻ ╷

KILIÇ'IN AĞZINDAN

Ofisin kapısını sertçe çarpıp odanın ortasında dikilirken, şakaklarımda hissettiğim yoğun ağrı beni bir sigara daha içmeye itekliyordu. Neden sinirliyim anlam veremesem de bir yanım bir şeyleri kırıp dökmek istiyor öteki yanım sukünetle sabır etmem için uyarıyordu. İki ucu boklu değnekten hallice olan ruh halimi görmezden gelip karşılıklı konumlandırılmış koltuklardan birisine oturdum. Masada duran viski şişesinin kapağını açar açmaz bardağa doldurduğum esnada ofisin kapısı gürültüyle açıldı.

Erdem, Arat, Sinan ve Sefa'nın cümbür cemaat içeri girişini sessizce izlerken ilk konuşan Arat oldu.

"Önemli bir mesele var dedin geldik. Anlat ne oldu?" diyerek daha kapıdan girmesiyle konuşması bir olan Arat'a cevap vermek için acele etmeden ve bakışlarımla boş koltukları işaret ettim. Dudaklarım dümdüz bir çizgi vaziyetindeydi bakışlarımdan keyifsizliğim okunduğuna emindim.

Her halimi gören bu dörtlü şu an ki ruh halimin nasıl durumda olduğunu bildiklerine emin olduğum yüz ifadeleriyle soru sormadan önce karşımdaki koltuğa otururlarken Sefa kenarda hazır ol bir şekilde beklemekteydi. Erdem ise oturmak yerine ofis masasına kalçasını yaslayıp pür dikkat gözlerini üzerime dikti. Aklımdakileri daha evvelden ona anlattığım için yüzünde hiçbir merak barındırmadan sessizce konuya girmem için beni izliyordu.

"Anlat bakalım yüzünün sirke satmasına neden olan mesele nedir?" diyerek soru soran Sinan çok geçmeden sorunun cevabını aklının içinde çözmüş olacak ki nefesini dışarıya verip yüzünde belli belirsiz yarım bir sırıtışla "Senin moralini bozacak tek kişi belliyken benim ki de soru..."

"Yine ne yaptı da sinirlerini tepene çıkarttı o piç kurusu?" diyerek daha da meraklandığını belli eden Arat'la daha fazla sessizlik hakkımı kullanmak yerine konuyu açma kararı aldım.

"Yapacağını yaptı zaten, biz sadece vakit ve zaman kolluyorduk yapacaklarımız için." der demez kimse soru sormadan konuşmaya devam etmeye başladım. "Erdem'le uzun zamandır üstünde çalıştığımız bir plan vardı. Biliyorsunuz Batur'un kasasını patlatmak için onu buraya çektim fakat iş bununla bitmiyor."

Daha da meraklanan Sinan'ın kaşları gerildi ve rahat bir pozisyonda oturduğu koltukta dikilip pür dikkat bana bakarak "Amacımız Batur'un para kaynağını kesip bir süre ne yapacağını izleriz diye düşünüyordum. Siz ne ara?" bir bana ve bir Erdem'e bakıp cevap beklercesine tekrar bakışlarının menziline beni aldı.

"İzlemek ile kalırsak ipin ucu elimizden kaçar daha da tutamayız." diyen Erdem'e kafa sallayıp "Aynen öyle, madem hızımızı aldık yolun sonunu görmek en mantıklısı." diyerek tamamladım onu.

"Peki aklınızda ne var?"

Arat'ın sorduğu soruyla yüzümü ona çevirdim. Elimdeki viski bardağını masaya bırakır bırakmaz konuşmaya başlamıştım. "Batı'da yüz gösteren ileri teknoloji birimini biliyorsunuz değil mi? Ellerinde piyasaya sunulmamış iyi bir icat bulunmakta, yurtdışındaki sergi de icadı tanıtıp resmileştirmek istiyorlar fakat küçük bir topluluk olduklarından ötürü icadın parçalarını bulmak ve satın almak masraflı. Adamlara sponsor olacak ve yurtdışı sergisi için onlara yatırım yapabilecek birileri lazım. Ola ki iş iyi gider sergi de icat büyük ilgi görürse hem yatırımcının verdiği paranın iki katı parayla cebi dolacak hem de adamlar icat bakımından para sıkıntısından kurtulmakla birlikte resmi bir logoyla tanınacaklar."

KASATURA | Yarası Keskin +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin