YORUM SINIRI; 1500 yorum.
Bu bölüm biraz uzun o yüzden sınırı da fazla tutuyorum.
İyi okumalar alkoliklerim. :)
╵ 〡 〢 ╹ ╻
Gözlerim yerdeki kutuda kedi cesedindeyken düşünmeden edemedim. İşte bu sosyetenin karanlık yüzüydü. İnsanların birbirinin yüzüne hoş kelimeler söyledikleri amma velakin arkadan zehirledikleri gerçek palyaçoların olduğu bataklık.
Şimdi ise bu sözde sosyete camiasında yeni hedef bendim. İster istemez korkmuyor değildim çünkü bu evin içinde çok şeye göğüs germiş olsamda daha kötülerini göreceğimin düşüncesi beni germiyor değildi.
Yanı başımdaki Müge elindeki kahve fincanı ile karşısındaki hayvan cesedini umursamayarak kahvesini içiyordu.
"Pek şaşırmış gibi durmuyorsun?"
Bir yudum daha alıp bana baktı. "Çocukluğumdan beri bu ev de çok fazla kan dondurucu olaya şahit olmuş biri olarak söylemeliyim ki Işıl'ın yaptığı yaramaz bir çocuğun eşek şakası gibi geliyor gözüme."
Farklı bir bakış açısıydı. mantıklı düşününce şaşırmaması çok normal geldi gözüme. Keza Şahbazoğulları sadece Kılıç Bey'in psikopatlıkları ile sınırlı bir aile değildi. Babam olacak Ünal'da birçok kirli işe parmak bastığına emindim. Artık Kılıç ile evlendiğimi de bildiğine göre çok yakın zamanda aman kızım canım kızımlara başlamak için yanıma geleceğine de emindim. Müge'yi kakalayamadı ama gayri meşru da olsam beni Kılıç Bey ile evli görmek onu memnun etmiştir.
Ayağa kalktı, bir köşede duran çantasını bileğine takıp bana döndü. "Şimdilik gitmem lazım, başka bir zaman konuşuruz." dedi ve gitmeden ekledi. "Yüzük konusunda Kılıç Bey'i bugün ikna etmeye bak. Üç gün sonra parmağında yüzüksüz seni görürlerse hem yalancı konumuna düşersin hem de bu olay dilden dile yayılıp senin daha yükselmemiş statüne büyük bir darbe indirir."
Onaylarcasına kafa salladım ve kapıya kadar ona eşlik ettim. Müge evden çıkar çıkmaz da düşüncelerimle baş başa kalmıştım. Gözlerim salondaki saate kaydı 15.42 geçiyordu. Akşama daha çok vardı ve Kılıç Bey büyük ihtimal erken gelmez gibime geliyordu. Onu evin içinde beklemek yerine biraz dışarı çıkmak iyi gelir diye düşündüm.
Odama çıkıp vitrindeki çantalardan krem rengi olanını aldım. Gömme dolabın olduğu yöne bakarken bu eşyaların hiçbirine kendim almadığımı bilmek garip hissettiriyordu sanki başkalarınmış gibi... Kılıç bey kafasına göre bana bir sürü eşya aldırmıştı.
Küçük çantanın içine ne koyabilirim diye bakınırken Kılıç Bey'in bana aldığı o telefon aklıma geldi ve İki koltuğun arasındaki küçük masanın üzerinde duran dokunmatik telefonu elime aldım. Yücel bana nasıl telefon kullanılacağını öğretmişti ama hiçbir zaman bir telefona sahip olamamıştım. Çünkü bir kimliğim yoktu ve numara almam imkansızdı. Bu yüzden bana bir telefon kullanmayı öğretmesi lüzumsuz geliyordu. Gömme dolabın içinden ince yuvarlak yaka ten rengi bir badi çıkarttım. Üstümdeki atleti yatağın üzerine atıp badiyi kafamdan aşağı geçirip badinin eteklerini, kemerle tutuşturduğum eteğin içine düzgünce soktum.
Islak mendil ve birkaç ıvır zıvırı çantanın içine attım. Bir kafeye mi gitsem diye içimden geçirirken bir şeyi fark ettim. Benim param yoktu? Elimdeki telefona bakarken acaba Kılıç bey'i para için arasam mı diye düşünüp duruyor ve her seferinde vazgeçiyordum. Alt dudağıma dişlerimi geçirdim ben onun karısıydım. Para istemem kadar normal bir şey olamazdı değil mi?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KASATURA | Yarası Keskin +18
Teen FictionZergül, doğuştan topal bir kızdır. Hizmetçilik yaptığı evin lideri Kılıç Şahbazoğlu ile çocuk doğurmaya dayalı anlaşmalı bir evlilik yapar. Birbirlerinden nefret eden iki kalp fakat bir o kadar tutkuyla sarmalanan iki bedenin hikayesi.