↾12- keskin bıçak ⇃

19.6K 1.2K 1.2K
                                    

YORUM SINIRI; 800 yorum.

Bölüme geçmeden önce sizinle bir konu hakkında konuşmak istiyorum alkollülerim. Öncelikle 11.bölümde 1500 yorum sınırının 500'ü yorum 1000'i random olduğunu fark ettiğimde beni büyük hayalkırıklığına uğrattınız. Ki bak ben yorum sınırını bölüm uzunluğuna göre veriyorum. Arkadaşlar kitabı kaç kişi okuyor... Hepiniz 10-20 yorum atsanız çok rahat geçebileceğiniz türden bir sınır... Random atarak sadece beni kandırmaya çalışır ve en önemlisi benim emeğime hakaret etmiş olursunuz. Siz 1 gün de randomla bölüm sınırını geçtiniz diye ben ertesi günü bölümü atacak değilim. Gerçekten bana saygınız var ise rica ediyorum random olmadan yorum yapın. Ve bir şey daha söylemek istiyorum burada hiçbir yorum yapmayanlar anlıyorum hayalet takılıyorsunuz bari panoma gelipte yeni bölüm sormayın yani gözüme batmanızın alemi yok.

Bu bölüm random ile geçilirse açık açık söylüyorum 2 hafta bölüm atmam. Umarım beni anlarsınız çünkü karşılıklı olarak kitabı seviyorsak hep beraber emek verelim. Tüm söyleyeceklerim bu kadar artık yeni bölüme geçebiliriz.

NOT; Yazım yanlışım olabilir hızlı hızlı yazdım yazım yanlışı gördüğünüz paragraflara nokta koyabilir misiniz uyanında düzeltmem daha kolay olabilir.

İyi okumalar alkollülerim.

╵ 〡 〢 ╹ ╻

KILIÇIN AĞZINDAN

Geçmiş ve gelecek arasında sıkışa kalmış bir nefretim vardı. Karımı kaybedeli 12 gün olmuştu. Kimin yaptığını bile bile elimin dahi kalkamamasının verdiği acı bambaşkaydı. Batur'u öldürmek içimde süregelen intikam ateşini soğutmayacaktı. Onun tamamıyla dibe batışını görmeden öldürmek iyilik yapmak ile aynı hesaptı. Bu yüzden yavaş yavaş bir örümcek gibi planlı ve düzenli şekilde ölüm ağını hazırlayacaktım.

Yatağımın ucunda sabahın ilk ışıklarında oturuyordum. Eskisi gibi rahat uyku çekememek bir yandan birkaç saatliğine anca gözlerimi dinlendirebiliyordum. İki elimle yüzümü ovup kendime gelmeye çalıştım. O ara kapı hafifçe tıklatılmıştı.

"Gir."

İçeri giren hizmetçi "Kılıç Bey, istediğiniz gibi kahvaltınızı hazırladık. Zergül Hanım'ı uyandırmamızı ister misiniz?"

Dün gece aklıma düştü. "Kaldırma, bırak uyusun. Uyanınca aile doktoruna haber ver, Zergül'ü kontrol etsin." der demez olumlu şekilde kafa sallayıp odadan çıktı.

Afrodizyakın etkisi çoktan geçmiştir. Uyurken hissetmese de bugün zorlanacağını biliyordum. Ayağa kalktım, ceketimin kollarını son kez düzeltip yemek salonuna inmek için odadan çıktım.

Zergül'ün kapısının önünden geçer iken gözüm kapıya kaysa da saniyesinde bakışlarımı çekmiş ilk kata inen merdivenlerden hızlıca inmeye başladım. Merdivenin sonunda ayakta bekleyen Erdem'i gördüğümde "Günaydın." diye ilk selamı ben vermiştim. Her zaman ki soğuk bakışlarıyla kafasını hafif eğip "Günaydın Kılıç Bey." diye yanıtladı.

Ben ön de o yanı başımda yemek salonuna girmiş ve bize hazırlanan kahvaltı masasına oturmuştuk. Hizmetçi biz oturur oturmaz çayları koymaya başladığı an da Erdem'e baktım. "Bugünkü programda ne var?"

KASATURA | Yarası Keskin +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin