4. Bölüm

1.4K 187 41
                                    

 7 Şubat 2015- Düzenlendi

 

 4. Bölüm

  

 Kurlu bir makine gibi önüme çıkan herkesin boğazına yapışıp hızlı hareketlerle ruhlarını çalıyordum. Hızlıydım, güçlüydüm, en önemlisi korkutucuydum. Karşıma Eren çıktığında boğazına tırnaklarımı geçirdim. Acı içinde yere çöküp benden af diledi, umursamadım, eğildim ve onun da ruhunu aldım. Ardından yanında durup çaresizce bizi izleyen iki çocuğa döndüm.

 Gücü bedenimin en ufak noktalarında bile hissediyordum. Başımı döndürüyordu bu his.

  İşim bittiğinde yanlarından ayrılırken acıyla çöktü hepsi yere.  Ben onların ruhlarını alırken acıyan canlarını hissetmezler ama onları duvara o kadar hızlı itmiştim ki bazılarının birçok kemiği incinmişti, çoğu kişinin ise vücutlarının morardığını düşünüyordum.

 “Bunlar olası şeyler,” diye söylendim kendi kendime “Gücün bedeli.”

  Ben ruh emdikçe iştahım daha çok kabarıyordu, daha çok istiyordu... Daha çok ruh, daha çok duygu, daha çok yaşama hissi istiyordu ve ben de onun sözünü dinleyerek ona istediklerini veriyordum ve göz alıcı kazancı, gücü, içime çekiyordum.

 Okul binasının giriş katındaydım. Şaşkınlıkla çevremdeki insanlara baktım. Hepsi... Hepsi bitmiştim. Adımlarımı kapıya çevirdim. Metal kapıyı omzumdan destek alarak itip dışarı çıktım.

 Gözlerimle bahçeyi süzerken aradığım tek bir şey vardı.

 Yaşayan bir insan.

 Okul çıkışlarından bazen kafa dinlemek için oturduğum duvara doğru bakınca aradığım şeyi buldum. Genç bir kadın elleriyle yüzünü kapatmış oturuyordu. Ona doğru koşmaya başladım.

 İçimdeki şey onu da istiyordu.

Yanına gidince ayak seslerimden rahatsız olmuş gibi kafasını kaldırdı. Yine aynı siyah saçlı kadındı, boğazındaki kesikten hala kanlar akıyordu, tiksinmiştim. Yüzümdeki ifadeyi görünce yüzünü buruşturdu. 

 "Eğer ruh emmeye devam edersen kendini bir daha asla durduramazsın," dedi sakin bir ses tonuyla. Ona doğru bir adım atınca ayağa kalktı. Kaçmasından korktuğum için ona doğru atılıp boğazını tuttum. Ellerim onun kanına bulanmıştı. Ben kıpırdamaması için onun boğazını tuttukça yaradan daha çok kan akıyordu.

  "Eğer buna devam edersen duramazsın! Dikkat çekersin! Seni de bulurlar,"dedi bu sefer daha sert bir ses tonuyla. Ona cevap vermedim. Böyle bekledikçe, sanki iştahım beni kemiriyor gibiydi. Canım acıyordu, boğazım kuruyordu. Elimi onun boğazından çekip iştahımı yatıştırmak için derin derin nefes almaya başladım.

  "Eğer buna devam edersen duramazsın" diye söylenmeye devam etti kadın. Sesi içime işliyor gibiydi. Beni biraz korkutmuştu fakat iştahım yatışmazsa onun da ruhunu almak zorunda kalacaktım.

  "Sus," diye bağırdım elimi kan lekesi çıksın diye pantolonuma silerken. "Kes sesini!"

  "Eğer buna devam edersen duramazsın,” dedi kadın kesin ses hatlarıyla. Kararlıydı. O da güçlü olmalıydı.

 Birden kendi gücümü kaybettiğimi hissettim. Boğazım o kadar kurumuştu ki konuşamıyordum bile. Onun ruhuna ihtiyacım vardı.

  "Kendine hâkim ol! Çünkü ruh emmeye devam edersen asla duramazsın," dedi kadın ve duvardan atlayıp koşmaya başladı. Yarasını hissetmiyor olmalıydı.

"Bırak Ruhun Aşka Düşsün"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin