Başarısını koskocaman kutluyorum tekrardan. Wattpad'in keşfettiği gerçek yeteneklerden. Tebrikler canım, yeniden ve yeniden...
6 Mart 2015- Düzenlendi
8.Bölüm
İçimden sesimin tedirgin çıkmaması için dua ederek "Beni Eren gönderdi,"dedim. Bedenimde gittikçe büyüyen korku yaratığı organlarımı köle haline getiriyordu. O yaratığın istediği kadar telaşlanıyordum, onun istediği kadar terliyordum ve o izin verdiği sürece rahat nefes alabiliyordum.
Adam kaşlarını kaldırıp birkaç saniyeliğine düşündü sonra dudakları yavaş yavaş yukarı doğru kıvrıldı. Sessizce kıkırdayıp "Ah, evet,"dedi "Biliyorum."
Tüm cesaretimi toparlayıp parayı adama doğru uzattım "İşte,"dedim "Bunu al ve Eren'in istediklerini ver." Adam elini uzatıp ona doğru tuttuğum para torbasını aldı ve geriye doğru fırlattı.
"Hemen mi gideceksin,” diye sordu parayı atar atmaz. Sağ ayağıyla hafif bir ritim tutmuştu. Belli aralıklarla zemine vurduğu ayağının altından toz kalkıyordu.
"Benden istenileni yapıyorum,"dedim. Serinkanlı biri gibi söylemiştim bunu. Sanki tüm hayatım boyunca uyuşturucu satın alan insanlarla muhatap oluyordum da bu benim için alışılmış bir durumdu.
"Ah, haklısın,"dedi adam dudaklarını birbirine bastırıp bana doğru yürüdü. İstemsiz olarak botumun içine sakladığım bıçağı çıkarıp adama doğru tuttum. "Parayı aldın,"diye tısladım "İstenileni ver ve gideyim!"
"Oha,"dedi adam bunu benden beklemiyormuş gibi. Ellerini teslim oluyormuş gibi havaya kaldırıp birkaç saniye bekledikten sonra gülerek indirdi. "Bu kadar tedirgin olmana gerek yok! Sana bir şey yapmayacağım."
Kesik kesik nefes alıyordum ve bu düzensiz nefesler beni yormaya başlamıştı. İçimdeki korku, iştahımı tetikliyordu. Zihnim bir şey düşünemeyeceğim kadar boştu bu yüzden tüm kontrolü korkum ve iştahıma bıraktım. "Her neyse,"diye cevap verdim adama "Dediklerimi duydun!"
"Peki, işte istediklerin,"dedi adam ve siyah bir paketi bana doğru uzattı. Bıçağı yavaşça indirdim ve botumun içine yerleştirdim. Adamdan paketi alıp hızla bir iki adım geri gittim. "Sonunda,"dedim rahatlamış gibi. Arkamı dönüp adımlarımı deponun kapısına doğru yönelttim.
"Bu kadar mı,"diye sordu adam ben kapının önüne geldiğimde "Daha konuşacaklarımız var!"
Duymamış gibi yapıp boşta olan elimle kapının kolunu kavradım. İçimdeki sese sakin olması yalvarıp dursam da bir yanım çığlık çığlığa ağlayan bir çocuktan farklı değildi. İçimdeki korku yavaş yavaş otoritesini salıyordu.
"Gitmiyorsun!"
Adamın sesinin tınısı tüm bedenimi titretmişti. Hızla kapının koluna bastırdım. Kapı açılmadı. Bir kere daha denedim. Aynı sonuç. Ve bir kere daha... Bir kere daha... Bir kere daha...
Kapı koluyla uğraşmayı bırakıp adama döndüm. “Ne var?”
Sesimi sadece adamın duyabileceği kadar yükseltmiştim. Böylece cesur göründüğümü düşünüyordum ama işe yaramadığını da bas bas bağıran bir ses vardı içimde. Korku yeniden otoritesini sağlamlaştırıyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/9309156-288-k96393.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Bırak Ruhun Aşka Düşsün"
FantasíaKalbimiz tüm gücüyle kan pompalarken aslında yapmak istediği tek şey içinde barınan ve korumak istediği ruhu yaşatmaktı. Ruh korkardı, korkutmayı biliyorsan; ruh çalınabilirdi, çalmayı biliyorsan ve ruh avdı, çevresinde avcılar olan. © Telif hakları...