Lost Memories

8➰Horcrux

Bir sonraki sabah uyandığımda yanında değildi.Onun yerine masada küçük bir not vardı.

-Daha fazla kalmak isterdim ama Madam Pomfrey'in ve Weasel'ın beni görüp kalp krizi geçirmelerini istemeyiz değil mi?-

Kısa notuna karşılık gülümseyip ardından reviri  terk etmiştim.Bir gece kalmıştım sadece ama bu bile yetmişti.Derslere girmeye ihtiyacım vardı.

Harry ve Ron'un yanına geldiğimde birlikte Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersliğine doğru ilerlemeye başlamıştık.Profösör Snape her zamanki huysuzluğu ve somurtkanlığıyla karşımızda ders anlatırken defterimin üzerinde beliren yazıya baktım.

"Arada iksir sınıfında. -D.M"

Hafifçe gülümserken bakışlarımı Draco'ya çevirip başımı yavaşça salladım.Onayladığımı görünce onunda yüzünde bir gülümseme belirdi ve bakışmamızı kestik.

"Bugün düello yapmanızı istiyorum.Malum,buna ihtiyacınız olabilir.Kimle kim savaşacaksa söylüyorum.Herkes ayağa kalksın ve Söylediğim isimler yan yana otursun.."

Haftada bir düello yapıyordu.Ve bu alışıldık bir durumdu.Daha önceleri en zorlu rakiplerim Blaise ve Draco olmuştu.Draco'nun güçlü olduğunu biliyordum ama Blaise? Onu her zaman Draco'nun yardakçısı ve tembel biri olduğunu düşünmüştüm ama yaptığı büyüler sırf beni değil bütün sınıfı şaşırtmıştı.Ve üzülerek söylüyorum ki yaptığımız düellolarda kazandığı olmuştu.Ki hala kendime yediremiyorum.

"Ron Weasley ve Pansy Parkinson." Ron bize bakıp dudaklarını büzdü ve Pansy'nin yanına oturdu.Pansy ona gözlerini kısmış bakarken Profösör Snape isimleri okumaya devam ediyordu.

"Gregory Goyle ve Neville Longbottom." Tamam,belki Blaise hakkında yanılmıştım ama Goyle? O tam bir zorbaydı  ve derslerinden söz etmeye bile gerek yoktu.Yani Neville'in düelloyu alacağı garantiydi.

"Harry Potter ve Draco Malfoy."

Snape her zamanki gibi Draco ve Harry'i eşleştirmişti.İkiside güçlüydü ve Snape her seferinde kimin daha güçlü olduğunu kanıtlamaya çalışıyordu.Şuana kadar beraber yaklaşık 9 maç yapmışlardı be 5'i Harry'nin galibiyetiyle sonuçlanırken 4'ü Draco'nun kazanmasıyla sonuçlanmıştı.

"Blaise Zabini ve Hermione Granger."

Yüzümü buruşturarak Blaise'e baktığımda onun ayaklanmış yanıma geldiğini görmüştüm.Ne yani? Bağırıp ben niye geliyormuşum triplerine girmeyecek miydi?

"O kadar şaşkın bakma." Dedi Blaise ve farkında olmadan çattığım  kaşlarımın arasına elini koyarak düz bir hale getirdi.Yanından biraz uzaklaştığımda gözlerini devirdi ve elini masaya koydu.

"Bak,sana yazmıyorum veya başka bir şey yapmıyorum."

"Ne yapıyorsun peki?" Dedim meydan okurcasına.Birden gelip bana iyi davranmasının ne gibi bir açıklamadı olabilirdi ki?

"Arkadaş olmak istiyorum." Diyip omuzu silktiğinde  gözlerimi kıstım.

"Senin birisiyle çıkarsız arkadaş olmak isteğini düşünmüyorum.Her neyin peşindeysen geri çekil ve benden uzak dur.Oynayabileceğiniz bir oyuncak değilim ben."