21➰Murderer

571 45 9
                                    


"Hayır,hayır." Draco Malfoy stresle ellerini saçlarından geçirdi."Hayır." O kimseyi öldüremezdi ki.Bu savaşta yer almak bile istemezken şimdi ondan Dumbledore'u,çok haz etmese de yıllardır tanıdığıma ve onun büyümesini izleyen bir adamı öldürmesini istiyorlardı.

Asasını çıkartarak girdiği lavaboya bir sessizlik büyüsü yaptı.Hala Lord'un malikanesindeydi.Ona görevini vermesinin üstünden dakikalar geçmişti.Ellerini lavabonun kenarlarına koyarak kendini sakinleştirmeye çalıştı.Nefes alış-verişini kontrol edemiyordu.Karnına yumruk yemiş gibi hissetti.Midesinden gelen kusma hissiyle kendini birden kabinlerden birine attı ve kapısını kapattı.Tuvalete doğru eğilerek kusarken kapının açılma sesini duydu.Kimsenin onu duymasını istemeyerek kusmayı durdurdu.Ağzını bir peçete ile silip kapıyı açtığında karşısında küçük bir kız duruyordu.

"İyi misin?" dedi küçük kız kafasını eğerek."Anneni çağırmamı ister misin?Ben de yakın zamanda hasta oldum ve yüzüm senin gibi bembeyaz olmuştu."

" Ailenin yanına git." dedi Draco Malfoy endişelenerek.Kız birisine bir şey söylerse,ve bu Karanlık Lord'un kulağına giderse ne olur düşünmek bile istemiyordu.

"Adın ne ?" Küçük kız sorular sormayı kesmemişti. "Kaç yaşındasın?Ablamla aynı yaşta gibi duruyorsun."

Draco Malfoy iç çekerek musluğu açtı.Yüzünü yıkarken kız hala konuşuyordu. "Hogwarts'da mu okuyorsun sen de? Benim hala 2 senem var.Çok heyecanlıyım." Draco yüzünü yıkamayı keserek aynadan ona gülümseyerek bakan kıza baktı.2 seneye savaşın başlayacağını ve kızın en iyi ihtimalle okula 5 sene sonra başlayacağını biliyordu.Burada olduğuna göre safkan olmalıydı.En azından hayatta kalabilecekti.

"Çok mu sinir bozucuyum?" Kız kumral saçlarını önüne alarak dudaklarını büzdü. "Çok sıkıldım ama.Annemler ablamla ilgilenmekle çok meşgul.Muhtemelen yanlarından ayrıldığımı bile fark etmemişlerdir."

Draco sonunda kıza tam olarak baktı.Üstünde beyaz parıltılı bir elbise vardı.Meraklı ve biraz da üzgün gözlerle ona bakıyordu.Draco Malfoy bir dizlerinin üstüne doğru eğilerek gülümsemeye çalıştı.

"Adım Draco." Kız sonunda bir cevap alabilmenin verdiği heyecanla gülümsedi.

"Ben de Marlene.Sende mi Hogwarts'a gidiyorsun?"Draco kafasını sallarken etrafa bakındı.Ailesi bu zamana kadar niye onu almaya gelmemişti.

"Aileni bulmamızı ister misin?Bana isimlerini söyler misin?" Tanıdık bir soyisim duymayı bekledi Draco.Böylece kızı ailesine götürebilirdi.

"Benimle ilgilenmiyorlar.Zaten burada kalıyoruz.Sonunda bulurlar beni."

Draco Malfoy kaşlarını çattı.Burada mı kalıyorlardı? Lord malikanesinde birinin kalmasına mi izin veriyordu?

"Marlene!Saklanmayı bırakır mısın artık?"Draco Malfoy tanıdık bir ses duyduğunda kafasını kapıya doğru çevirdi.Saniyeler sonra Hermione Granger kapının önünden geçerken kafasını onlara doğru döndürdü ve arkasını dönen küçük kızı gördüğünde hızlıca içeri girdi.Eğilip küçük kıza sarılırken kız da kollarını onun boynuna sarmıştı.Draco bu manzarayı olduğu yerde donmuş bir şekilde izlerken Hermione ve Marlene birbirinden ayrılmıştı.

"Seni daha kaç kere uyarmam gerekiyor?Sürekli ortadan kaybolmayı bırakman lazım.Annem çok endişelendi."

"Nereye gidebilirim ki?Sanki dışarı çıkabiliyorum." Kız somurtarak söylenip orda olduğunu unuttuğu Draco Malfoy'a baktı birden.Daha sonra gözleri heyecanla açılarak Hermione'nin kolunu salladı.

Lost MemoriesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin