Malfoy Malikhanesi her zamankinden daha sessizdi.Lucius Malfoy,oğlunun bu görevi başarmasının sonucunda Karanlık Lord'un gözünde itibarının ne kadar yükseleceğini düşünüyordu.Gururunu saklamadan malikhanede gezerken hiç olmadığı kadar sevinçliydi.
Narcissa Malfoy haftalardır yatak odasından sadece oğlunu ziyaret etmek için çıkıyor,onun dışında yemeklerini bile odasında yiyordu.Üstüne bir şal alıp odasından çıktığında her zaman yaptığı gibi koridorun sonundaki odaya yöneldi.Kapının önünde durduğunda yutkundu ve saniyelerin sonunda yavaşça kapıya vurdu.Yine bir ses gelmemişti.Elini kapının kulpuna sarıp aşağı indirdiğinde kapı bir ses çıkarıp yavaşça açılmıştı.Odaya girip kapıyı arkasından kapattı ve arkasını dönmeden önce biraz bekledi.Oğlunun bu halini görmek onun için çok zordu.Duruşunu dikleştirip arkasına döndüğünde oğlunu haftalardır durduğu pozisyonda gördü.Yatağında arkasını dönmüş bir şekilde yatarken üstündeki yorganı omzuna kadar çekmişti.
Narcissa Malfoy odada olduğunu belli etmek istercesine adımlarını sağlam bir şekilde yere bastı ve topuklu ayakkabısının ses çıkardığından emin oldu.Yatağın kenarına oturduğunda oğlunun hareket ettiğini görebilmişti ama arkasını dönmemişti.
"Draco." diye fısıldadı Narcissa.Gözü masasının üstünde dokunulmamış yemeklerde gezindi. "Günlerdir bir şey yemiyorsun.Bugün yemeği birlikte yemek ister misin?" Yine bir cevap alamadığında ellerini yorganı biraz indirerek oğlunun omzuna koydu.Yavaça onu çevirdiğinde çocuğun kan çanağındaki dönmüş gözlerini içini acıttı.Draco kendini geriye çekip yatakta annesi gibi oturmaya başladı.Bakışlarını odanın ortasındaki halıya çevirmişti.
"Draco,senin için endişeleniyorum.Kendinde değil gibisin." Narcissa duruşunu değiştirmeyen çocuğuna baktı. "Zor olduğunu anlıyorum.Ama Lord sana güveniyor.Savaş kazanıldığında adın kahraman olarak geçecek."
"Saçmalık." Draco Malfoy'un uzun zamandır ağzından çıkan ilk cümle buydu.Gözlerini annesine çevirdiğinde sanki annesine değil de,başka birine bakıyormuş gibi hissetti.İyice zayıflamış,gözlerinin altı çökmüş ve o şatafatlı hali sönmüştü.
"Oğlunun bir katil olacak olması senin için bir anlam ifade etmiyor mu yani?"
Narcissa Malfoy bu soru karşısında ne cevap vereceğini bilememişti.Ve bu yüzden cevap vermemeyi tercih etti.Gözlerini oğlunun gözlerinden kaçırdı.
"Lord bir sonraki toplantının burada,bizim evimizde olmasına karar verdi.Bundan sonra da toplantı üssü olarak Malfoy Malikhanesi kullanılacak."
Draco karnındaki ağrıyı umursamadan ayağa kalktı.Odanın içinde birkaç adım attıktan sonra hala yere bakan annesine döndü.
"Sürekli burada mı olacak yani?Bizim evimizde?"
Bir yanı Hermione'nin de buraya gelecek olma durumu ve onu daha sık göreceği ihtimaliyle umut dolarken bir yanı o canavarı bir kere daha görmesi durumda ne yapacağını kestiremiyordu.Tekrar yatağa otururken masasının üstünde duran hareketli fotoğrafı gördü.Hermione'nin ona gönderdiği fotoğrafı.
"Hermione'nin gerçekte kim olduğunu biliyor muydun?"
Narcissa Malfoy'un gerildiği her halinden belliydi.Kafasını kaldırıp Draco'ya bakarken aklında nasıl cevap vermesi gerektiğini tarttı.
"Draco,başka bir şansım olmadığını bilmeni istiyorum-"
"Biliyor muydun? Evet ya da hayır."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lost Memories
FanfictionKızın gözlerinde hiçbir duygu kırıntısı yoktu.Karşısında korkudan titreyen kahverengi kıvırcık saçlı kıza bakarken yüzünde ufak bir gülümseme oluştu. "Lütfen yapmayın." Kızın titrek sesi onu dahada keyiflendirirken kıza bir adım yaklaştı ve başını...