Draco
Okul bittiğinden beri ne Ron'un,ne Harry'nin ne de Hermione'nin yüzünü görmüştüm.Bize o fotoğrafı gönderdiğinden beri ondan haber alamamıştık.Ve şimdi,ne kadar sevinmemem gerektiğini bilsemde,ilk kez bir ölümyiyen buluşmasına gideceğim için seviniyordum.Çünkü orada olacağını biliyordum.
Ron ve Harry,okulun bitmesine 1 ay kala okula gelmemeye başlamışlardı.Onlarla son kez o zaman konuşmuştum.Bana Hermione'den bir haber alırsam onları da haberdar etmemi söylemişlerdi.Ne yazık ki böyle bir şey mümkün değildi.Yinede canımı sıkan başka şeyler de vardı.Pansy ile nişanlı olmam gibi.Sürekli evlenmemizin ne kadar uygun olacağından bahsediyorlardı.Niye bu kadar aceleye getiriyordu bu işi?
"Draco,geldik."
Bakışlarımı içerisinde bulunduğumuz aracın camından çekip dışarı çıktığımda,aynı zamanda yaklaşık 10 kişinin daha içeriye girmek üzere olduğunu gördüm.
Pansy bana bakmayı sürdürürken eliyle acele et işareti yaptığında hızlandım ve içeri girmekte olan ölümyiyenlere katıldım.Karanlık ve rutubetli yollardan geçip yukarı kata çıktığımızda önümüzdeki büyük kapı yine tüm ihtişamıyla karşımızdaydı.
Bu kapı içine girmeye en çok korktuğum,her girdiğimde hayatımın daha çok mahvolduğunu bildiğim,ama yinede engel olamadığım kapıydı.Seçim hakkımın olmadığını hatırlatıyordu her seferinde bana.Başkalarını dinlemeye,onlara itaat etmeye zorunlu olduğumu hatırlatıyordu.En kötü zamanlarımı burada yaşamıştım.Ya da en azından ben öyle sanıyordum,kapıdan içeri girene kadar.
▪▪▪▪▪
Kovuğun tekrardan yapılmasından sonra,yeniden oraya dönmüştü herkes.Aile yine birlikteydi.Ama niye herkes eksik hissediyordu?Niye bir şeyler tam değildi?
'Nedeni belli' diye düşündü Harry.'Çünkü artık Hermione yok.' Savaşın bu kadar yakın olduğu bir dönemde her şeyi bırakmış,kızı arıyorlardı.Bütün iz bulma büyülerini denemiş,yardım almışlardı. Ama olmuyordu.Sanki yer yarılmış,içine girmişti kız.
Onu ölümyiyenlerin kaçırdıklarından neredeyse eminlerdi.Kovukta yaşadıkları o olaydan sonra başka kim onu kaçırmış olabilirdi ki?Bu düşünceye göre davranmaya başlamışlardı.Ilk işleri bildikleri ölümyiyenlerin bir listesini çıkarmak olmuştu.Lord'a en yakın olanları tahmin ederek,görüşmelerin nerede yapılıyor olabileceğini tartışmışlardı.En son konuda hala bir başarı gösteremeselerde yinede kafalarında bir plan vardı.
Ölümyiyenlerden biriyle konuşabilselerdi Hermione'ye ne olduğunu anlayabilirlerdi.
Tamam,çok aptalca gelebilirdi.Ama tek çareleri buymuş gibi gelmişti onlara.Ve işe koyulmuşlardı.Okulların kapanmasından 1 ay önce Profösör'den izin almışlardı ve o zamandan beri Hermione'yi bulmaya çalışıyorlardı.
Ginny ve Harry bu dönem içerisinde iyice yakınlaşmışlardı.Ron daha çok Fred ve George'la birlikteydi ve Ginny hiçbir zaman Harry'nin yanından ayrılmıyordu.Harry kızdan hoşlanmaya başlamıştı.Gece geç saatlere kadar birlikte araştırma yaparlar,sonra yeni büyüler öğrenirlerdi.Daha sonra ise farkına bile varmadan uykuya dalarlardı.Her uyandıklarında sarmaş dolaş olurlardı ama ikiside bundan şikayetçi değillerdi.Bu strestli zamanlarda,birbirlerine biraz da olsun moral verebiliyorlardı ve bu yeterdi.
Şuan içerisinde oldukları durum ise çok farklıydı.Ormanın içerisinde,kimselerin uğramadığı küçük bir evin içerisindelerdi.Kapının yanında Ron beklerken,olası bir tehlikeye karşı dışarıyı kontrol ediyordu.Ginny kollarını birleştirmiş,yemek masasına yaslanmış şekilde beklerken,Harry karşısında sandalyeye bağlı,elleri büyü yapamaması için kelepçelenmiş ölümyiyene bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lost Memories
FanfictionKızın gözlerinde hiçbir duygu kırıntısı yoktu.Karşısında korkudan titreyen kahverengi kıvırcık saçlı kıza bakarken yüzünde ufak bir gülümseme oluştu. "Lütfen yapmayın." Kızın titrek sesi onu dahada keyiflendirirken kıza bir adım yaklaştı ve başını...