2.Bölüm-Defile

8.7K 465 64
                                    

Keyifli okumalar..

****

Genç adam koyu lacivert takımın ceketini giyerek son kez aynadan kendisine baktı. Tuvalet masasının üzerinden fırçayı alarak siyah dalgalı kısa saçlarını bir kaç darbe ile düzeltti. Görüntüsünün iyi olduğuna emin olunca fırçayı yerine bıraktı. Parfümünden üzerine sıkarak, odasından çıkarak merdivenlere yöneldi. Merdivenlerden inerken kol düğmelerini sıkılıyor, bir yandan da bugün yapılacak büyük defileyi düşünüyordu. Kaç aydır bu defile için çalışıyorlardı. Şimdi emeklerinin karşılığını bulmuşlardı. Keyifle gülerek aşağıya indi.

Yaz ayının son günlerini yaşıyorlardı. Arada yağan yağmurlar ve gece havaların soğuması kışın habercisiydi. Kahvaltı için verandaya çıktığında sabahın hafif soğuk esintisi yüzünü okşadı. Havayı teneffüs ederek masaya yöneldi. Babası çoktan yerini almış, masa başında ev ahalisinin gelmesini beklerken gazetesini okuyordu. Evin hizmetçisi Lale kahvesini masaya koyarak gitti. Genç adam kahvesinden bir yudum alarak telefonunu çıkardı. Arkadaşını arayarak telefonu kulağına tuttu.

“Günaydın bay çalışkan, rüyanda beni mi gördün.”

Atilla telefondan gelen uykulu ve mahmurlu sese derin bir nefes aldı. Okyar halen işte olmadığına göre uyuyor olmalıydı.

“Günaydın bay tembel, unuttun mu bugün büyük gün. Daha uyuyorum deme sakın”

Okyar kahkaha atarak karşılık verdi.

“Dostum ayağını kaldır doğru bildin. Oğlum unutmadım aklımda, şimdi hemen kalkar giderim. Ben senin şirkete geçerim. Konuşacaklarımız var.”

Atilla, Okyar’ın neşeli gelen sesine rağmen, sondaki cümlesine takılmıştı. Yüzüp, yüzüp kuyruğuna gelmişken bir  aksilik çıkmasını istemiyordu.

“Bir aksilik mi var, hayırdır?”

“Ha yok be oğlum, defile hakkında ne yapacağız onu konuşalım. Birde Milano’daki müşteriler teklifimizi kabul etti. Akşam defileyi izledikten sonra kararlarını verecekler.”

“E bu çok güzel haber, tamam hemen kahvaltımı yapıp  geliyorum. Görüşürüz kardeşim”

Atilla telefonunu ceketin iç cebine koyarak keyifle kahvesini yudumladı. Son günlerde keyfini artıracak güzel haberler alıyordu. Son bir kaç yıldan sonra hayatı normale dönmeye başlamıştı. Babası oğlunun keyfini görerek gazetesini masanın üzerine koydu. Gözlüğünü çıkartıp elinde tuttu.

“Hayırdır inşallah oğlum, mutluluğunu neye borçluyuz. Zira seni gülerken görmek çok zor”

Atilla kahvesinden bir yudum daha alarak masaya bıraktı. Yüzü anında düşmüş, gerilmişti nedense.

“Akşam defile var baba, Milano'daki müşterilerle ortak olabiliriz. Sonunda hayatımda bir şeyler normale dönüyor”

Emrah oğlunun mutluluğunu görünce tebessüm etti. Elini oğlunun eli üzerine koyup minnetle gülümsedi.

“Tebrik ederim oğlum, o kadar sene çabaladın. Şimdi meyvesini yemenin zamanı” diyerek elini çekip konuşmasına devam etti. “ Defile de Okyar ile berabersiniz değil mi?”

Atilla babasına tebessüm ederek elini sıktı. Babası her zaman mutlu olmasını istemişti. Şimdi onu mutlu etmesi genç adamı gururlandırmıştı.

“Teşekkür ederim baba, evet Okyar ile ortak olduk. Onun kreasyonu tanıtılırken, benimkilerde tanıtılacak”

“Hadi bakalım hakkınızda hayırlısı olsun”

MANKEN-(Hayat Serisi-2)(tamamlandı)(Düzenlenecek) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin