Sen Benim

21.Bölüm

Anıl'dan;
Herkes yatmaya gitti. Aybüke koltukta uyuya kalmıştı. Öyle güzel uyuyordu ki bakmalara doyamazsın. Saçının bir kaç teli yüzüne düşmüş. Her nefesinde vücudu yükselip alçalıyor. O güzel kokusu buram buram sarıyor her yeri. Sarhoş ediyor beni. Gözlerinde kaybolmak istiyorum. Her adımı olmak istiyorum. Aldığı nefes, duyduğu ses olmak istiyorum. Uykusu olmak istiyorum, yediği yemek olmak istiyorum, izlediği çizgi film olmak istiyorum. Onun için önemli olan her şey olmak istiyorum. Onun için önemli olmak istiyorum.

Yavaşça kucakladım. Uyandırmadan odaya taşıdım. Gerçi bunun için ayrı bir özen göstermeme gerek yok. Uykusu çok derin. Ayrıca da onun için çok önemli. Yatağa yavaşça bırakıp üzerini örttüm. Gece üzerini kırk kere açıyor ve ben de kırk kere örtüyorum. Bıkmadan usanmadan.

Ona bakarken kaybolmak istiyorum. Yolumu kaybedince elimi tutacağını biliyorum. Belki de birlikte kayboluruz bir gün. Birbirimizde kayboluruz. Gülüşü olmak istiyorum. Hep gülsün istiyorum. Rüzgarda ahenkle dans eden her bir saç teli olmak istiyorum.

Yanına hissettirmeden oturdum. Onu izlemeye başladım. Derinliklerinde kayboldum. Yemekte sorduğu soru geldi aklıma. 'Beni gerçekten tanıyor musunuz? Ben nasıl biriyim?' falan demişti.

"Ben seni senden daha iyi tanıyorum. Her sabah uyandığında uyanmaya mecbur olduğun için isyan edersin. Tipine pek önem vermezsin ya da verirsin. Kararsızlıklarla yaşarsın. Hiç bir zaman seçim yapamazsın. Sesinin güzel olmadığını düşünmene rağmen şarkı söylemeyi çok seversin. Popüler olan çoğu şarkıyı bilirsin. Zaten çoğunu ezberlemen için bir kere dinlemen yeter. Şarkı duyduğunda kimseye belli etmeden de olsa eşlik etmeden duramazsın. Banyo yaparken şarkı söylersin. Yattığında hemen uyuyamazsın yarım saat döner durursun. Zaten aşırı deli yatarsın. Sıcağa gelemezsin. Nefret edersin sıcaktan. En sevdiğin mevsim ilkbahar. En sevdiğin renk, çiçek ya da başka bir şey yok. Çünkü seçim yapamazsın. Söylemiştim. Karanlıktan ve yalnızlıktan korkarsın. Gece yatarken kötü kötü şeyler gelir aklına, kötü kötü şeyler görürsün. Hayvanları seversin ama korkarsın. Saçını taramayı sevmezsin. Banyo yapmaya üşenirsin ama girdin mi çıkmak bilmezsin. Hapşırık böyle gelir de çıkmaz ya sinir olursun. İğneden çok korkarsın. Ama seninkinin korku olmadığını düşünürsün. Çünkü acıtacağından eminsindir. Korku emin olamadıklarımızdır diye düşünürsün. Kendini pek beğenmezsin. Yemek konusunda kimsenin seni anlamadığını düşünürsün. Sebze yemediğin için hiçbir şey yemediğini söyleyenlere acayip sinir olursun. Sinir olduğun şeyleri inadına yapanlara daha da sinir olursun. Korkak bir yapın olduğu için ilkleri, yenilikleri sevmezsin. Duygularını kolay kolay söylemezsin. Bunun gibi daha bir çok şey. Sen anlatılmaz yaşanırsın."

Alnına bir öpücük kondurdum ve odarı sessizce terk ettim. Çatı katına çıktım. Oradan gökyüzü çok güzel görünürdü. İki duvarı tamamen camla kaplıydı. İki camlı duvarın birleştiği köşeye yatak koydurmuştum. Arada bir burada yatıyorum. Yine burada yattım.

Aybüke'den;
Anıl'ın beni kucaklamasıyla uyandım ama gözümü açmadım. Sadece ben uyurken bana gerçek duygularıyla yaklaşıyordu. O anı kaçırmak istemedim. Beni yatağa bıraktıktan sonra üstümü örttü ama gitmedi. Yanıma oturdu. Konuşmaya başladı. Yemekte sorduğum soruya cevap veriyordu. Öyle konuştu ki eridim, bittim. Gerçekten de beni benden daha iyi tanıyormuş. Benim bile dikkat etmediğim şeylere dikkat etmiş. Her şeyimi biliyor.

İçime huzur doldu her kelimesini tekrar tekrar hatırlarken. Bu çocuk beni sarhoş ediyor. Gözlerimi kapatıp onunla geçirdiğim her anı düşündüm. Yavaş yavaş uykuya daldım.

----

Uyandığımda saat beşti. Çok şaşırdım. Bu saatte uyanmış olmama rağmen kendimi aşırı derecede enerjik hissediyordum. Uykum da yoktu. Aklıma harika bir fikir geldi. Hep Anıl mı beni uyandıracak birkaç kere de ben onu uyandırayım. Ama ben güzel uyandırayım.