4.Bölüm: PARTY TIME!

61 10 25
                                    

Medya: Aybüke'nin parti elbisesi...

***

Tam bir ay geçti.bi Rutin bir şekilde geçti aslında. Oyun olayı ertesi sabah unutuldu. Tabi ki de öpüşmedik. Biraz daha Anıllar da kaldım. Sonra annemler geldi ve eve döndük. Arada bir Anıl bize geliyordu , ben de Anıllara gidiyordum.

Dışarda buluşuyorduk falan. Bu akşam Anıl'ın arkadaşının doğum günü partisi vardı. Anıl beni herkese sevgilisi olarak tanıttığı için bende gidiyordum. Elbisemi seçmiştim bile. Siyah straplez , dekolte , mini bir elbise giyecektim. Annem saolsun kişiliğinden ödün vermeyerek yine bir telaşa başladı.

Aşırı abartıyordu durumu yani bence. Ben elbiseyi sevmem. Hele de kısa ve dekolteli elbiselerle rahat edemiyorum. Ben sportif giyinmeyi severim. Rahatıma düşkünüm. Ama o elbiseyi giymek zorundayım. Emir büyük yerden. Ya ben şunu anlamıyorum .

Akşam 8 deki partiye sabah saat 10 da hazırlanmaya başlamanın amacı ne ? Sonra aman saçım aman elbisem. Akşama kadar rahat edemicem. Annem önce elbiseyi giymemi söyledi. Gittim , giydim. Sonra da beni bir sandelyeye oturtup saçım için model düşünmeye başladı ve doğal haliyle kalmasına karar verdi.

Şükür!! Diyordum ki içimden annem makyaja başladı. Yüzüm yalama oldu. Yap sil, yap sil, yap sil...
En sonunda "yeteeeeerr!!!" diye bağırdım. "Ya ben bugüne kadar makyaj yapmadım. Bugünden sonra da yapmam. Ben doğallıktan yanayım." dedim anneme ve tam devam edecektim öyle bir bakış attı ki korktum sustum.

Bir kırmızı ruj, açık renk far ve hafif kırmızı allıkla işi bitirdi annem. Sonunda bitti. Zil sesi de duyuldu. Ben ayakkabılarımı elime alarak depara kalktım kapıya doğru.

Bu iğrenç hazırlanma sürecinden kurtulmak, birazcık da olsa huzur bulmak için koştum. Annemin arkamdan seslenişine rağmen kapıyı hızlı bir şekilde açıp, hızlı bir şekilde kapattım. Çıplak ayaklarla anılı kolundan tutup çekerek, arabaya doğru koştum.

Anıl şaşkındı. Arabaya binince "ne oluyor? Biraz sakin ol!" dedi. "sür, sür, yolda anlatırım." dedim nefes nefese. O da sözümü dinleyip hemen sürdü. "artık anlatsan diyorum." dedi Anıl. "annem sabah saat 10'dan beri beni parti için hazırlamaya çalışıyor. En son makyaj yapıp silmekten yüzüm yalama oldu. Biraz daha gelmesen benden hiçbir eser kalmayacaktı. Annem çok abarttı bu partiyi. Gerçi annem her şeyi abartır." dedim yüzümdeki yorgunlukla.

Biraz - çok tatlı bir şekilde - güldü. Ben de vurdum ona ve "ne gülüyorsun be. Ben sana derdimi anlattım o kadar. Gaddar!!!"dedim pis pis bakarak. "ahhh!!! Acıdı ya. Ben dalga geçmek için söylemedim ki. Bence güzel olmuşsun." dedi yakınarak . "önüne bak da arabanı sür. Şu gece bitsin de üzerimdekilerden kurtulayım. Canım pijamalarıma kavuşayım." dedim.

On, on beş dakika daha gittikten sonra ulaştık parti mekanına. Mekan dediğime bakmayın ev. Ama bayağı büyük bir ev. Neyse zaten dışarda da birkaç kişi vardı. Anıl da kapımı falan açtı. Ama göstermelik. Kolunu uzattı. Anladım ama anlamamış gibi yaptım. Sonra sessizce "koluma gir" dedi. Ben gözlerimi büyüterek " ne ne ne!!!" dedim. "istersen elimi tut. Benim için sorun değil."dedi ukala bir şekilde.

Ben de tabi ki koluna girdim. Bu arada dilimi çıkarmayı da unutmadım. Kapıya ulaşır ulaşmaz kapı açıldı. Hemen çekiştirilerek içeri alındık. Kapıyı açan - tanımadığım - kız "hey millet!anıl ile sevgilisi geldi."diye bağırdı. Birden bütün gözler bize döndü.

Anıl kolunu omuzuma attı. Ben indirmeye çalıştıkça ağırlığını daha çok verdi, daha çok bastırdı. Başarısızlıkla sonlanan denemelerimi bitirmem gerektiğini anladım ve bitirdim.

Sen Benim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin