Okula geldiğimizde bizimkileri bir bakışımla kovdum. Aybüke ile baş başa kaldık. Çimenlere oturduk ağacın dibine. Yavaşça sardım kollarımla onu. Öylece oturduk dakikalarca. Huzur buluyordum onun kollarında.
Aybüke'den;
Sesimi çıkarmadım bana sarılmasına.
Çünkü ölene kadar onun kollarında kalmak istiyorum. O kadar huzur verici bir his ki anlatmaya kelimeler yetmez. Mutluluğu, huzuru, aşkı onun kollarında öğrendim ben. Onun kollarında attım tüm yorgunluğumu.
Tek bir nefesi bile benim tüm yorgunluğumu, mutsuzluğumu almaya yetiyordu bazen.Tabi ki her şeyin olduğu gibi bu sarılmanın da sonu geldi. Derse gitmemiz gerekiyordu. Arka arkaya derslere girdik, çıktık. Her zaman ki rutin. Saat üç gibi falan dersler bitti. Bahçede yürüyorduk. Emre bir fikir attı ortaya. "Yeni bir şeyler mi denesek?" Herkes olabilir falan tarzında mırıldanmalara başladı.
O muhteşem soruyu ben sordum. "İyi güzel söylüyorsun da ne deneyeceğiz? Bunu hiç düşündün mü?" Herkes beni onayladı. Düşünmeye başladık. Bir türlü bulamıyorduk. Kampüsteki kafelerden birine oturduk. "Şimdi öncelikle ne tarz bir şey deneyeceğimizi bulalım. Yani yeni bir mekan mı, yeni bir yemek mi, yeni bir dans falan mı, yeni bir spor mu?"
Berk yine olaya çok mantıklı bir yerden el attı. Can ve Ali "Dans kursuna gidelim." diye atıldı. Yine bir şeyler planlıyorlardı kesin. Can, Ali'ye dönüp "Üff ne kız düşürürüz orda be. Ne taşlar vardır." ben diyorum. Bak. İlla bir şey vardır altında. Herkes bu teklifi kabul etti. Şimdi ise ne tür bir dans öğrenmek istediğimizdeydi mesele.
"Zeybek öğrenelim, horon öğrenelim misket öğrenelim." diyen Anıl'a bayık gözlerle baktım. Zaten bunların hepsini biliyor ama sırf karizması çizilir diye düşündüğü için başka dans istemiyordu. "Apaçi dansı öğrenelim, gangnam style öğrenelim." diyen Emre'yi de duymazdan geldik.
Tabi ki en mükemmel fikir Berk'ten çıktı. "Latin dansları, tango, salsa, flamenko gibi danslar olabilir." aramızda beyine sahip birilerinin olduğunu görmek gözlerimi yaşarttı. Bu muhteşem fikri alkışladım. Herkes onayladı. Tabi ki Anıl benim zorumla kabul etti...:)
Eve geçtik. Bizimkiler kurs araştırmaya başladı. Ben odaya çıkıp uzandım. Üzerimde bir gün dinlensem geçmeyecek bir yorgunluk vardı. Gözlerim kapalı uyku ile aramda çok az bir mesafe varken odaya biri girdi. Yanıma uzandı. Anıl'dı gelen. Kokusundan tanıdım.
"O sabah Berk'e söylediklerini duydum güzelim. Benim için düşündüğün pek çok şeyi de biliyorum aslında ama hiçbir zaman sana layık olamadım. Evet seni tanıdığım için çok mutluyum. En güzel ve en gerçek iyikimsin benim. Lakin bazen keşkem oluyorsun. Keşke Allah seni benden daha iyi bir insana aşık etseydi. Ben seni haketmiyorum. Sen bu kadar mükemmelken. Ben sadece sana acı veriyorum. Allah benim belamı versin! Sana çektirdiğim acıların daha büyüğünü bana versin. Senin acılarını da alsın bana versin."
Gözlerimi açmadan konuştum. "Hayır vermesin. Allah senin belanı da vermesin, sana acı da vermesin, benim acılarımı da vermesin. Senin canın bir yansa benim ki bin yanar." dedim ve sıkı sıkı sarıldım. O da bana sarıldı. Sanki o an tüm yorgunluğum gitti üzerimden. Kuş gibi hafifledim.
"Nasıl 40 yıl dinlensem geçmez dediğim ağrıyı bir saniye de geçiriyorsun? Nasıl kokunla, nefesinle, varlığınla bana huzur veriyorsun?" sözlerimin sonuna doğru daha da sıkı sarıldı bana."Yanlız hayatının kollarında boğulmaya karşı hayatta kalma gibi bir etkin yok. Kolları biraz gevşetirsek iyi olur." güldü. "Burda hayat ben oluyorum herhalde." Biraz bakıştıktan sonra ikimizde uyuyakaldık.
Uykumun en güzel yerindeyken ki şu son zamanlardaki en güzel uykumu uyurken. Üzerime bir camış düşmüştü. Çığlık atarak uyandım. Gözlerimi açmam ile Emre'yi görmem bir oldu. Tabi Anıl da anında uyandı ve Emre'yi kenara doğru itti. Aslında itti biraz kibar oldu bildiğin fırlattı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Benim
Teen FictionDoğal kelimesinin anlamını tamamı ile karşılayan rahatlıkta ve üşengeçlikte sınır tanımayan her yanı ile sürpriz dolu Aybüke, Bir yanı bir yanını tutmayan aşırı yakışıklı meteor kelimesinin anlamı bazen de öküz kelimesinin eş anlamlısı zeka küpü A...