Sen Benim

7.Bölüm: Burcu Ve Esprileri

Medya: Aybüke'nin abisi

***

ERTESİ SABAH
Kapının bangır bangır çalma sesiyle uyandım. Ya bu zulüm ne ya!? Bir gün sadece bir güncük rahat bir uyku çeksem ne var lan? Uyanmıyorum lan. Yiyorsa kaldırın. Kafamı yastığa gömdüm. Hiçbir şey göremiyordum. Birden bir gürültü oldu ve kendimi yerde buldum. Gözümü açtığımda karşımda bizimkiler vardı. Yerimden kalkmadan yatağımın üzerinden yastığımı aldım ve başımın altına koydum. Beni sürüklemeye başladılar.

Ben "okuyom ben ya. Bırakın beni. Yeteeer !!! "

Burcu "yanlız kanka ter yenmez ya"

Ben "ambulans çağırın ya da o kadar dayanamam. Son dakikalarımı huzurlu geçirmem için beni rahat bırakın. Ah kalbim ah!"

Murat "Burcu sen mi ölcen ben mi öldüreyim."

Barış "hiç zahmet etme kanka bunun için elini kana bulama. Ben öldürürüm."

Anıl "bu espriden sonra hayattan zevk alabilecek olduğumu sanmıyorum. Sağol ya Burcu sayende hayata küstüm. Allah razı olsun!"

Burcu "bence çoh komik."

Herkes hep bir ağızdan "Burcu burayı hemen terk et."

Burcu "son bir espri daha. Dünya dönerse güneş kebap :)"

Yine herkes hep bir ağızdan "Burcuuuuuuuuuu!!!" diye bağırdı.

Burcu uçarak gitti. Bizimkilerde beni zorla aşağı indirdi. Çoh güzel bir kahvaltı vardı.

Ben "Burcu'nun esprisinden sonra öldüm mü ben yoksa. Cennette miyim? Bu kahvaltı ne?"

Hepsi güldü. Oturup kahvaltı ettik. Beraber sohbet muhabbet takıldık öyle. Sonra bir tıkır duyuldu.

Ben "bi dk susar mısınız?"

Burcu "susarsak su içeriz."

Ben "isyaaaaaaaaaaaaan"

Murat "Burcu şu kızı da şu sesiyle Halil Sezai ye bağlattın ya helal olsun!"

Ben "öyle mi sen benim sesime kötü mü diyorsun? Aslında öyle :)) çaktırma. "

Ha bu arada biz okula neden mi gitmiyoruz? Cenaze varmış bizim okul bir hafta tatil. Ama yarın başlıyor. Bu tatilin bitmesi bizim üzerimize bir üzüntü getirdi. Abi içim acıyor ya. Ben tatilin tadını çıkaramadım.

Ben "gençler bu tatilden bir şey anlayan var mı ya? Çok çabuk bitti. Ben daha tadını çıkaracaktım . Üffff"

Herkes aynen ya falan dedi. Sonra Anıl "tatilin son gününü bari güzel geçirelim. Hadi gelin yemeğe gidelim hep beraber."

Hadi tamam dedik. Hazırlanmaya çıktık. Ben bir kot bir tişört giydim. Rahatıma düşkünümdür de. Erkekler de sportif giyinmişti . Burcu yine böyle süslü süslü hazırlanmıştı. Elbise giymişti. Hepimiz salonda toplandık.

Sonra yola çıktık. Anıl'ın bizi lüks bir yere gideceğiz sanıyorduk ama bizi çok tatlı bir tantuniciye götürdü. Küçük, huzur veren bir yerdi. Tantuni yi sevdiğimi de bildiği için getirmiş olduğunu düşünüyorum.

Ben "vallahi ben senin bizi havalı pahalı bir yere götüreceğini sandım ki hiç sevmem. Burayı görünce küçük çaplı bir şoka girdim."

Burcu "bende A101'e"

Herkes iç geçirdi. 'of Burcu' şeklinde söylendik tabi ki. Sonra sipariş verdik. Tantuni harikaydı. Ben böyle bir şey yemedim abi. Anıl, buranın patates kızartmasının da çok güzel olduğunu söyleyince 3 tane tantuninin üzerine 2 tabak da kızartma yedim. Sonra orada ayrılmak zorunda kaldık. Herkes kendi evine gitti ama Anıl ile ben beraber gittik. Çünkü hesap vermemiz gereken insanlar var. Ben babaanneme söz verdiğim için önce ona gittik oda yaprak sarması yapmış. bir toka basa dolu tabağı önüme koydu. Ben de canım çekti, yedim.