14.Bölüm

26 4 12
                                    

Sabah yine ve yine bir kaç gündür olduğu gibi Anıl değişik eziyet denemeleriyle uyanıyorum. Bu sefer de kafama su döktü. Hayır artık cidden merak ediyorum. Neyi amaçlıyor bu çocuk?!

"Yeter artık be beni yeni eziyet denemelerinde denek olarak kullanma!" şimdi işin yoksa saçını kurut. Daha üzerimi değiştireceğim. "Ama çok zevkli oluyor. Hadi geç kalacağız kalk giyin! "

Bu çocuk beni sinir etmekten başka bir şey yapabiliyor mu acaba? "Goç kolocoğoz kolk goyon!"

Kalkıp istemeye istemeye giyindim. Banyodan da bir havlu alıp saçımı azıcık da olsa kuruttum. Aşağı indiğimde Anıl da hazırdı. Beni görünce ayaklandı. Beni beklemeden dışarı çıktı. Ben de peşinden gittim. Arabaya bindik. Tam 'çantaları unuttuk.' diyecektim ki çantalarımızın arabada olduğunu gördüm.

Yol boyunca bana uyuzluk yapıp durdu. 10 dakika da okula ulaştık. Arabadan indim. Onun da inmesini bekledim. İlerde bir kalabalık vardı. O tarafa doğru yürüdük. Kızların 'çok yakışıklı çocuk.', 'ay çocuk çok havalı' dediklerini duyduğumda neler olduğunu anladım. Kesin zengin, havalı, uyuz, görgüsüz bir çocuk gelmiştir.

Kalabalığı yarıp ortaya ulaştığımız da gördüğüm şeyle şok oldum. Bu bu bu çocuk... Oha ya gene mi beni buldu. Anıl'ın kolundan tutup çekiştirmeye başladım. Tam gidiyorduk ki o ses bizi durdurdu.

"Vay vay vay Aybükeciğim de buradaymış." hemen de tanı. "Lan öküz nerden ben senin Aybükeciğin oluyorum?" elimi kolumu sallayarak bağırdım.

"Aaa geçmişimizi çöpe atamazsın. " her lafından sonra bana daha da yaklaşıyordu. "Benim seni bol bol yumrukladığım geçmişimiz mi? Ah nasıl çöpe atabilirim. Ne günlerdi be? Kum torbası niyetine seni dövüp stres atıyordum. Stres topum benim." yanağını sıktım. Herkes gülüyordu.

"Geçmişimiz sadece senin öküzlüklerinden ibaret değil. Benim seksiliklerimi de düşünerek konuş istersen. " aaa terbiyesiz!!! 'ama haklı!'diyen hain iç sesimi inine gönderdim.

"Esas öküz sensin. Hem ben senin yavşaklığını ne düşüneceğim? Genelde yavşakları düşünmüyorum." o seksi olamaz en fazla yavşak olabilir. Tamam azıcık yakışıklı olabilir. Ben daha yakışıklılarını da gördüm.

"Aaa yapma böyle! Sende halinden çok memnundun." yanağımı okşadı. Herkesin bizi izlediğini yeni fark ettim. Anıl da bayağı sinirlenmişe benziyordu. Acaba biraz oyun mu oynasam.

"Ya ya ne demezsin. İstersen özelimizi herkesin içinde konuşmayalım." tabiki de konuşmamız sadece benim ona laf çarpmamdan ibaret olacak.

"Ooo bu bir çıkma teklifi mi? Çıkışta arabamın yanında ol fıstık." yanağımı sıkıp gitti. Herkes bana açıklama bekler gibi baktı. Bunlar benim peşimi bırakmaz.

"Şimdi her şeyi anlatıyorum. Soru yok. Detaya da girmem. Biz Ozi ile uzun yıllardır tanışırız. Bu bana aşıktı güya. Kaç kere yanaşmaya çalıştı. Her seferinde reddettim. Onun gibi bir sürü erkek oldu ama onlar Ozi kadar ileri gitmedi. Kaç kere rezil ettim. Reddettim. Gitmedi. Ailelerimiz tanıştığı için çok da dövemiyordum. Şimdi karşılaşınca yine asılmaya çalıştı. Olay bu."

"Sende az yollu değilmişsin. " Ben bu kızı yolarım. "Sana burdan bir koyarım. Kim yollu kim değil görürsün." ben şimdi bunu bir kaşıyacağım. "Çıkma teklifi eden sensin lafı işiten ben. "

"Biraz daha konuşursan. O laf lafta kalmayacak. Sana açıklama yapmak zorunda değilim. Sırf çenen kapasın diye söylüyorum. Babası bana çok babalık yaptı. O yüzden sadece bir kahve içeceğiz. Benim bugüne kadar sevgilim olmadı. Anıl'dan başka. Ben sizin gibi yollu değilim. Hiçbir erkeğe yalakalık yapmam. Yapmadım. Yapmayacağım. Anıl'ın kendisi geldi beni buldu. Aşık olduk. Ben sizin gibi uçkurum peşinde değilim. "

Sen Benim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin