Her Anılların evinde kalışımda olduğu gibi yine ilginç bir şekilde uyandırıldım. Bu sefer ki ekşınımız müzik. Bangır bangır çalan müzik yüzünden uyandım. Nedir benim bu dramım?! Bana uyku haram mı anlamıyorum ki. Sürüne sürüne indim yataktan. Sesler bahçeden geliyordu. Çıktım dışarı.
"Ya ne oluyor burada? Hayır sabahın köründe bangır bangır müzik dinlemek nedir? Madem o kadar çok müzik dinlemek istiyorsun git kulaklık tak. Bu saatte insanları rahatsız etme, uykusundan etme hakkın yok. Zaten saati geçtim. Normalde bu kadar yüksek ses müzik açmaya hakkın yok. Eceline mi susadın sen? Ben ki bu saatte uyanması ve uyandırılması çok zor olan biri olarak. Şu saatte kalktım. Bir de üşenmedim geldim. Sana burda insanlık dersi veriyorum. Ve sen hala müziğin sesini kısmıyorsun. İlla dayak mı istiyorsun?" öyle bir bağırdım ki uzaydan duyulmuştur.
Bağırırken gözlerim kapalı olduğu için müziğin nerden, kimden geldiğini göremedim ama bağırmam bittiğinde gözlerimi açtım. Müzik yan villadan geliyormuş. Zaten sesimi duyan meteorlar yani yakışıklı gençler hemen bahçeye çıkmış. Nasıl bağırdıysam demek ki?
"Böyle güzel bir hanımefendiyi rahatsız ettiğimizi bilmiyorduk. Bilseydik asla böyle bir şey yapmazdık. Özür dileriz." ay ben öldüm de cennette miyim? Allahım kaç taneler sayamıyorum. Ben niye bunları daha önce görmedim ki?
"Hayır bi de özrü kabahatinden büyük. İnsan biraz insaflı olur. Ne diye tişörtsüz geliyorsunuz da kaslarınızı gösteriyorsunuz? Sizden bir tane var ama dünya da milyonlarca kız var. Ee bir taneniz bütün kızlara yetemeyeceğine göre. Diğer kızlara yazık. Bari göstermeyinde daha çok acı çekmesinler. Ayrıca sadece beni değil başkalarını rahatsız etmeniz de suç bunun bilincine varacak yaştasınız. Yine de affedildiniz. Bir daha olmaz inşallah. Ay ben de meteor görünce çenem açılıyor. Amma çok konuştum."
Ben tam uyanamadım herhalde. Aklımdan geçen her şeyi söyledim. Nevrim döndü. Sabah sabah bu kadar çok meteor görünce. Hepsi söylediklerime güldü. "Şey bir sorum olacak. Yenilmezler falan mı çekeceksiniz? Böyle bir sürü meteor toplanmışsınız. Hayır daha önce de hiç görmedim sizi."
Bir tanesi atıldı. Sözcüleri o herhalde. "Yeni taşındık buraya. Birazımız akraba, birazımız arkadaş falan. Peki ya siz tek mi oturuyorsunuz?" "Siz demene gerek yok sen de. Ben burada oturmuyorum aslında. Benim evim başka aslında ailemle kalıyorum ama onlar gittiği için son bir kaç aydır çok kalmaya başladım. Beş tane arkadaşımla beraber kalıyoruz burda. Ki bir tanesi öküzdür. Sizi o sandım. Ondan çemkirdim."
"Hop hop hop ne oluyor burda kimmiş öküz?" ben de diyordum Anıl nerde kaldı? Bizimkiler de hep beraber aşağı inmişler. Onlar da tişörtsüz. Allahım sen beni ne ile sınıyorsun. "Sensin öküz her sabah benim üzerimde değişik uyandırma fantezilerini denemiyor musun?"
"Abart abart!" bu öküz hiç kendini sorgulamıyor herhalde. "Ben mi abartıyorum. Kafama su döktün, asker kılığına girip kafamın dibinde düdük çaldın koğuş kalk diye bağırdım bir de üstüne koşturdun, telefonla arayıp arayıp duruyon. Daha anlatayım mı?"
Homurdanmaya başladı. Yanlız herkes tişörtünü giysede öyle konuşsak. Berk duruma el koydu. "Gençler kendi aramızda olan şeyleri başkalarının yanında konuşmasak mı? Aybüke ne oluyor burda? Sen niye dışarıdasın? Hem de bu kadar erkeğin yanında!" Anıl, Berk'in sırtına vurdu. "Helal be, Koç!"
"Siz erkek değil misiniz? Sizinle kalıyor bir şey olmuyor da bizimle konuşunca mı oluyor? " ooo atarlı komşu. Yanlız senin o atar bir tarafına kaçar. "Hop hop hop orda bir dakika duracaksın. Onlar benim ailem, canımdan çok sevdiğim arkadaşlarım, her şeyim. Onlarla böyle konuşamazsın. Haklı olsan bile."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Benim
Genç KurguDoğal kelimesinin anlamını tamamı ile karşılayan rahatlıkta ve üşengeçlikte sınır tanımayan her yanı ile sürpriz dolu Aybüke, Bir yanı bir yanını tutmayan aşırı yakışıklı meteor kelimesinin anlamı bazen de öküz kelimesinin eş anlamlısı zeka küpü A...