14 ♦ Şişe

7.3K 628 117
                                    



Merhaba! Size sürpriz yaptım ve hızlıca bölüm yazdım. Bekletmekten istemiyorum ancak bazen durumlar karışabiliyor. Kelimeler aklımdan uçuyor ve ben dakikalarca boş sayfaya bakabiliyorum.  

Bölümü votelemeyi unutmayın lütfen!  ❤ Okuyan herkes votelese ne güzel olur. Aynı zamanda satır arası yorumlarınızı bekliyor olacağım.

---

Bir insan kime karşı bencil olamazdı. Kimin çıkarlarını kendinden daha çok düşünürdü?

Berk ne yapmaya çalışıyordu? Beni mi düşünüyordu yoksa o da bu işlerin içinde olduğu için mi öyle söylemişti? Eğer durum böyleyse beni kolaylıkla öldürebilirdi. Fakat yapmamıştı. Belki de doğru zamanı bekliyordu. Hiçbir fikrim yoktu. Kafam fazlasıyla karışmıştı. Hayatım nasıl bu kadar karışık hale gelmişti?

Tüm sebep o siteye girmem yüzünden miydi? Artık bundan emin değildim. Kime güveneceğimi bilmiyordum. Kimin yolundan gidecektim?

Tek elimi alnıma yerleştirdim. Hafifçe başımı ovalarken daha fazla düşünmemeye çalışıyordum. Yoksa kafayı yiyecektim. Her şey bu kadar karmaşık haldeyken kaçıp kurtulma şansım olsaydı keşke. Belki o zaman kendimi en dipsiz kuyuya atar tüm bunlardan uzaklaşmış olurdum.

Hızlı adımlarla barın girişine yürüdüm. Elçin bir kez daha aramadan oraya varmak istiyordum. Barın girişine ulaştığımda koruma geçmem için kapıyı araladı. İçeri girdiğimde müzik sesi anında kulaklarıma doluşmuştu. Dans eden kalabalığı zar zor geçerek masamıza yaklaştım. Bu esnada saçım biraz dağılmıştı tabi. İnsanlar dans ettikleri zaman gerçekten kendilerinden geçiyordu. Çok değil daha birkaç saniye önce eğer hızlı davranmasaydım bir bayanın dirseğini yüzüme yiyordum. Ah şu refleksler. İşe yarıyorlardı.

Bazı zamanlar güvenebileceğin tek şey reflekslerin olacak.

Acar'ın ilk tanıştığımız zamanlarda söylediği söz aklıma gelince suratımı buruşturdum. Bu gece onu düşünmek istemiyordum.

Atkuyruğumu sıkıp kısa merdivenleri çıktım. Elçin beni fark ettiğinde gözlerini devirmişti. Bu geç gelmemden kaynaklıydı.

Elçin'e bir öpücük gönderip Savaş'la yumruklarımızı tokalaştırdıktan sonra koltuğa oturdum.

"Ah! Yoruldum." Diye sızlandım. Hafifçe gözlerimi ovuşturdum.

"Bu diyet merkezine talep çok herhalde." Dedi Elçin. "İşlerinde iyiler belli ki."

"Ne demezsin. Bir haftada adamın birini tığ gibi yaptılar." Diye takıldım.

"Ciddi misin?" diye doğruldu heyecanla Elçin.

"Hayır." Dedi gülerek. Savaş'ta bana katılmıştı.

"Sanırım birileri gerçekten kendinden şikayetçi."

Elçin oflayarak arkasına yaslandı ve Savaş'a dil çıkardı.

"Çok kötüsünüz." Bu kadar saf olmak benim suçum değil."

Kendimi tutamadan kahkaha attım.

"Sen sadece kendinle ilgili konularda safsın." Diyen Savaş'ı onayladım.

"Her neyse." Diye omuz silkti Elçin. "Hadi bir şeyler yapalım. Mesela 'Sıkıysa Cevapla' nasıl?"

"Ne? O oyun çok acımasız." Diye söylendim.

M.I.M.  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin