10 ♦ Saldırı

8.9K 721 49
                                    

Ben geldim!!! Lys yaklaşsa bile kıyamadım yazdım bir bölüm. Çok özledim sizideee. Lütfen bu bölüm boll boll yorum yapın. Votelemeden geçmeyin... Sizi seviyorum.

Multideki şarkıyı dinleyin. Çok güzel.

--


         "Hoş bulduğumu söyleyemem." Diye mırıldandım gergince. "Girdiğim kapıdan geri çıkma ihtimalim varsa hemen söyle."

Kısa bir an bile olsa ela gözleri alayla beni süzdü. Sonra tekrar yola döndü.

        "O kapı kapandı. Şimdi odaklan. Başını sakın dışarı çıkarma."

Dediğini yapıp temkinlice arkamı dönüp baktım. Siyah araba daha yakındı artık. İçini görmek kolaydı. Arabada üç kişi vardı. Hepsi siyah takım elbiseleri ve korkutucu yüzleriyle avını izleyen avcı misali bulunduğumuz araca bakıyorlardı. Ürpermemek elde değildi.

Öndeki adam hareketlenince onu incelemeye başladım. Hafifçe öne kaymıştı. Eli ceketinin altındaydı. Bir süre sonra eli görebileceğim şekilde havalandı. Şaşkınlıkla bir nefes alıp hızla önüme döndüm. Gözlerim irice açılmıştı. Kısık nefeslerim Acar'ın dikkatini çekti.

         "Ne oldu?" diye sordu. "Ne gördün?"

          "Silah." Dedim kısık nefeslerimin arasından. "Silahı vardı."

Başını sabır dilenircesine iki yana salladı.

          "Su tabancası olmalı o." Dedi sinirle. "Dikkatli bak."

Başımı inanamazcasına iki yana salladım.

         "Burada ölmek üzereyiz ve sen benimle dalga mı geçiyorsun?" Diye bağırdım. Sinirlerim altüst olmuştu. Ancak onunda bende farkı yoktu.

          "Evet! Burada ölmek üzereyiz ve ben silah gördüğüne inanamayan bir kızla kurtulma şansımı hesaplıyorum!" dedi sesini yükselterek.

Yutkundum. Her zaman silah gören biri değildim. Kaldı ki hiçbir zaman silah görmemiştim.

"Yumruk atmaktan bir farkı yok, emin ol." Dedi daha sakin bir sesle. Sesinden belliydi kendini zorladığı. Ben öyle bir çabaya girmedim.

Öfkeli gözlerimin hedefi özenle çizilmiş gibi duran köşeli yüzü oldu.

         "Ben yumruklarımı öldürücü seviyede atmıyorum."

         "Her neyse." Diyerek geçiştirdi. Cebinden çıkardığı silahı elime tutuşturdu.

          "Cebinde neden bir silah taşıdığını sormayacağım." Diye mırıldandım ellerim titrerken. "Ne yapacağım bununla?"

Kapımı sıyırıp geçen kurşun ile irkildim. Ateş ediyorlardı.

         "Çok basit." Dedi Acar direksiyonu hızlıca sola kırarken. "Ateş edeceksin."

Düşmemek için torpido gözüne tutundum.

          "Söylemesi kolay." Diye mırıldandım. Acar arabayla aramızdaki mesafeyi açmak için gaza asıldı. Dünkü yoldan gitmediğimizi fark ettim.

          "Nereye gidiyoruz?" diye sordum. "Yoldan sapmışsın."

          "Onları merkeze çekemem. Ateş ederek dikkatlerini dağıtırsan onlardan kurtulabilirim."

Gözlerimi kapatıp yapabileceğime inanmaya çalıştım. Sadece ateş edecektim. Tetiğe basacaktım ve...

Bam!

M.I.M.  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin