1 hafta önce Fabrika
"Hızlı ol!" Diye uyardı beni Berk. Ona göre oldukça yavaş hareket ediyordum.
"Çalışıyorum." Binadan çıkıp karanlık havaya adım attık. Sonunda fabrikadan çıkmıştık. Kaçırıldığımızdan bu yana ne kadar zaman geçti bilmiyordum. Ancak havaya bakılırsa epey bir vakit olduğu belliydi.
"Kim bunlar?" diye sordum Berk'e. "Neden bizi kaçırdılar?"
Berk bana yana bir gülüş gönderdi. Sırtında Cenk'i taşıdığı için oldukça terlemişti ancak enerjisi hala yerindeydi.
"Gerçekten öğrenmek istiyor musun?"
"Neden istemeyeyim?"
"Öğrendiğin zaman büyük bir hayal kırıklığı yaşayacaksın da ondan. Hazır mısın?"
"Bu ne demek?" Fark etmeden derin bir nefes aldım. Tedirgindim. Kimdi bu kişi?
"Sizi kaçıran kişi sizin merkezden."
"Ne? Merkezde hain mi var?" Aniden telaşa kapıldım. Kim olabilirdi? Merkezde tanımadığım çok kişi vardı. Onlardan biri olabilirdi. Ya da...
"Aslında hain olan merkezin ta kendisi."
Şaşkınlıkla ona baktım. Merkez hain miydi? Ama onlar kötü insanların suçlarını ispat ediyorlardı. Nasıl mümkün olabilirdi?
"Bu mümkün değil." Dedim hemen. Ona güvenmek zorunda değildim ancak bir yanım doğruluğuna inanıyordu.
"Neden olmasın?" diye sordu. Haklıydı, Neden onlara güvenmeliydim?
"Çünkü onlar pis işlere bulaşmış kişilerin suçlarını ispat ederek insanları koruyorlar."
Berk alayla güldü. Bu sırada bir ağacın altında durmuştu. Cenk'i yavaşça yere bıraktı. Fabrikadan epey uzaklaşmıştık.
"Hepsinden emin değilim. Ancak merkezin başı, MIM'ı paravan olarak kullanıyor."
Merkezin başı mı?
"Hamza Tandoğan, merkezi; uyuşturucu ticaretinde, kaçak silah ve insan pazarlama da gizlemek için kullanıyor. Sistemi çok güzel bir şekilde kurmuş olmalı ki orada onlarca senin gibi safı elinde oynatıyor."
"Ama tutuklattığımız onca insan var. Ben arkadaşımın babasını tutuklattım kötü işlere bulaştığı için." Hatırlamak bile canımı acıtıyordu. Savaş'ın yıkılmış görüntüsü hala aklımdaydı. Ve bunun için bana duyduğu kin...
"Sistem şu; Sen ve ben iş yaparız. Eğer bu işten ben memnun kalmazsam seni ifşa ederek zarara uğratırım. Eğer memnun kalırsam birlikte çok güzel işler yapmaya devam ederiz."
"Yani anlaştığı kişileri merkezden gizleyerek koruyordu. Anlaşamadıklarını ise bize yeni bir görevmiş gibi vererek tutuklatıyordu."
"Aynen öyle."
"Bizi neden kaçırdı?"
Omuz silkti. Cevap basit der gibiydi.
"Yapabileceklerinizden korktu. İkinizden birinin bu olayı ifşa etmesi kısa sürerdi. O da çözümü sizi ortadan kaldırmakta buldu."
Anlattıklarını şaşkınlıkla dinliyordum. MIM de böyle bir hainin olması, daha kötüsü MIM'ın paravan olması hazmetmesi zor şeylerdi. Bunca zaman kötüleri avladığımızı düşünüyordum ancak asıl avlatan kötüyken bu nasıl mümkün olabilirdi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
M.I.M.
ActionHiç, bir olayın hayatınızın dönüm noktası olduğunu hissettiğiniz oldu mu? Peki büyük bir hata yapacağınızı bildiğiniz halde yine de devam ettiniz mi? Ben yaptım. Başıma güzel şeyler geldiğini söyleyemem. Zarar verdim, parçaladım ve ihanet ettim. A...