"Taburcu olacak kişinin kimliğini alabilir miyim?"
Elimdeki kimliği danışma masasının üzerinden, koltukta oturan bayana uzattım.
"Nefes Aksoy. Doğru mudur?"
"Evet, doğru."
"Şurayı, şurayı ve şurayı imzalayın lütfen."
Ben bayanın gösterdiği yerleri imzalarken arkamdan Nefes'in sesini duydum. Kafamı çevirdiğimde eliyle bana gel hareketi yaptı ve yanına çağırdı. Yanına vardığımda da "Bunu vermeyi unutmuşum," dedi ve elime bir kredi kartı tutuşturdu. "Şifresi 3878."
Danışmaya döndüğümde hastane masraflarını sordum.
"Altıyüz elli sekiz Türk lirası," diye cevapladı kadın.
Elimdeki kredi kartını uzattım ve Nefes'in söylediği rakamları girdim küçük ekrana.
"Bakiyeniz yetersiz hanımefendi."
Kaşlarımı kaldırarak kadına baktım.
Bir süre bakıştıktan sonra kendime gelip "Ah.. T-tamam. Nakit ödeme yapacağım o halde," dedim.
Sırt çantamı önüme alıp içinden cüzdanımı çıkardım. Kadının söylediği tutarı ödeyip oradan uzaklaştım.
Arkamı dönmeden önce içimden "Görüşürüz bu ayın kirası.." dedim ama doğrusunu isterseniz Nefes'in o parıltılı gözlerini gördüğümde hepsi uçtu gitti aklımadan. Onun için her şeyi yapabilirmişim gibi hissediyordum.
•••
"Ee motora bindin mi bakalım hiç?"
"Aslına bakarsan hayır," dedi ve gülümsedi.
Motora ilk ben bindim ve "Atla bakalım," dedim elimi uzatarak.
Gaza basmadan önce "Kendini iyi hissettiğine emin misin? İstersen taksiyle de gidebiliriz," diye sordum.
"Evet evet iyi hissediyorum. Fakat bir saniye bekler misin, bir terslik var," dedi ceketinin cebinden telefonunu çıkarırken.
"Sorun ne?"
"Kredi kartıyla harcama yaptıktan sonra telefonuma bildirim mesajı gelmesi gerekiyordu ama gelmedi," dedi.
Benimle değil de kendisiyle konuşuyormuş gibiydi.
"Ben ödedim."
"N-ne yaptın?"
Motordan kalkıp yüz yüze gelmemizi sağladım.
"Hastane masrafını ben ödedim."
"Hayır Duru, bunu kabul edemem."
Elimdeki kaskı kafasına geçirirken "Bedavaya yaptığımı da nereden çıkardın? Karşılığında çikolatalı pasta ısmarlayacaksın bana," dedim ve gülümsedim.
Üstten baktığım için onun da kaskın arkasından gülümsediğini görebiliyordum. Motora tekrar oturdum. Ellerini nazikçe belime koydu.
"Şey.. İstersen daha sıkı tutun. Rüzgar var biraz," dedim. Şansımı denemek istemiştim. İkiletmedi bile. Arkadan sımsıkı sarıldı belime ve ellerini karnımda birleştirdi. Kafasını da sırtıma yasladı.
O şekilde kalp atışlarımın hızını duyup duymadığını merak ediyordum. Bu biraz utanmama sebep olmuştu. Hemen sonrasında motoru çalıştırdım ve Nefes' in çıkmadan önce söylediği adrese doğru sürmeye başladım.
•••
Motoru durdurduğumda Nefes de kafasını kaldırdı ve ellerini çekti belimden. Yolu biraz uzatmıştım ama yetmemişti anlaşılan benim için bu süre.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Benim Nefesimsin
FanficYap-boz misali birbirini tamamlayan iki kız. Onlara bahşedilmiş kısa bir süre. Duru bir hayatın aldığı, kesik kesik Nefesler.. Git gide ölümün melankolisine kapılan bir Tümör, depresif bir Siyah'ı çekip çıkaracak aydınlığa. Siyah'ın bir daha kaybolm...