YERELMASI

278 33 48
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR PANDACORNLARIM 💕

"Bitsin artık şu çile. Bu da kalp dayanamıyorum ben."diyip kendimi sıraya attım. Ders matematikti haliyle beyinim kulaklarımdan akıyordu.

Poyraz şuan kim bilir kaçıncı rüyasını görüyordu. Kutayında Poyrazdan bir farkı yoktu. Özgür ise matematik dersinden kalıcağını anlayınca sevimli bir şekilde hocayı dinliyip gözgöze geldiklerinde hocaya anladığını belli eden haliyle başını sallıyordu.

Anlamadığına Cemalettinin üzerine yemin ederim.

Büyük yemin ettim !

"Kalksana oğlum burası yatakhane mi ? Eğitim veriliyor burada eğitim."dedim Poyrazı kalemim ile dürtükleyere.

"Ohoo ananız babanız sizi okulda ders dinliyor diye bilsinler. Ama siz veletler burada totonuzu büyütün. Yazık ana babalarınızın emeklerine yazık."

"Pardon teyzecim ya biraz sessiz olur musunuz?"dedi Poyraz boğuk sesiyle.

"Dalga geçme doğru söylüyorum."

"Valla yaşlı teyzelerden bir farkın yok. Hayır kendin uyuyabilsen adım kadar eminim beni rahatsız etmiyeceğinden."

"Sana birşey sorucam."dedim.

"Sor."dedi tekrar sıraya başını koydu bu sefer yüzünü bana çevirdi.

"Özgür partiye kiminle gidiyor?"

"Oha...Çüş yavaş gel. Önce Kutay sonra Cihan şimdi Özgür."

"Gerizekalı'nın sınıf başkanı... Promosyon musun oğlum sen? Anlamadan dinlemeden konuşma. Kendim için demiyorum arkadaşım için."dedim.

"Bak sen yeniye arkadaşta yapmış yetmemiş birde bizim saftiriği seçmiş kavalyeliğe."

"Kimle gidiyor biliyor musun sen onu söyle lafı dolandırma."dedim sinirle.

"Bana 1.50 boyunla atarlanma kızım. Hem nereden biliyim ben?"

"Sen arkadaşı değil misin bilmen lazım."dedim.

"Bizim sizler gibi muhabbet arasında bunlar dönmüyor. Sorarsak cevaplıyoruz."dedi.

"Sor o zaman."dedim.

"Şuna bak ya git kendin sor. Şimdi sesini kes uyucam yerelması."

"Uyumasan olmaz mı çok canım sıkılıyor."

"Seni mi eğlendiricem kızım."

"İşte bu yüzden senin yanından gitmek istiyorum."dedim ve defterlerimi çantama koymaya başladım.
Sınıftan çıkmayı planlıyordum. Hoca'nın yanına gidip ne yalanlar uydurucağımı düşünürken bir el kavradı bileğimi ve çekiştirmeye başladı.
Daha sonra sınıftan çıktık.

"Nereye?"dedim beni çekiştiren Poyraza.

"Bilmem."

Bahçeye çıktığımızda arabasının kapılarını açtı.

İlk defa arabasına biniyordum. Sürücü koltuğunun yanında ki koltukta yerimi aldım. Oldukça rahat olan arabasına iyice kuruldum.

Hava bulutlu ve sertti. Kendi camını açıp yaktığı sigara dumanının dışarıya çıkmasına izin verdi.

Sessiz yolculuğumuzda bir kaç defa ona bakmıştım. İlk defa sessiz bir yerde ona hakaret etmeden didişmeden izliyordum.

Yüzü kusursuz ve kemikliydi. Gözlerini yoldan bir dakika bile ayırmıyordu. Çektiği sigara dumanı dudaklarından dans edermiş gibi çıkıyordu dışarıya. Onunda dediği gibi sümüklü Erdemden kat kat fazlası vardı. Sırf dış görünüş olarak değil. Daha beni tanımadan korumuştu. Adımı bilmesine rağmen yetinmeyip benim geçmişimi bilmeye çalışmıştı.

BAY HÖDÜK VE BAYAN YERELMASI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin