TÂRUMAR (DÜZENLENİYOR-KİTAP OLACAK)

~19~ DOĞUM GÜNÜ

Bölüm şarkısı: Senden başka kimseyi istemiyorum
Benim için gerçekten en değerli şarkılardan biri,  umarım sizde beğenirsiniz...

Hazırlanmış olan sofraya oturdular, Çağla elindeki çatalla tabağındakilere eziyet ederken konuştu
" Baya ağrım var kahvaltıdan sonra uyuyacağım tekrar, evden çıkarken anahtarlarınızıda götürün uyandırmayın beni. "

" Hayırdır denizkızı? " Dedi belli etmeden gülümseyerek, doğum gününü unuttuğundan dolayı öyle konuştuğunu düşünüyordu.

" Bilmiyorum, baya hâlsizim. "

Elini kaldırıp Çağla'nın alnına dokundurdu, gerçekten hastaydı.
" Çağla ateşinde var, hemen kahvaltını yapıyorsun hastahaneye gidiyoruz. "

" Abartma deli oğlan. "

" Sağlık ertelenmez doğru söylüyor Ceyhun. " Diye ekledi Bora.

" Biliyorum ama zaten sürekli olan bir şey ve biraz dinlendikten sonra kendiliğinden geçiyor. "

" Tam olarak şikayetlerin neler? "

" Hâlsizim sürekli, baş ağrısı ile öksürük falan var bir de son zamanlarda kilo vermeye başladım. "

" Bak ne diyeceğim, bence siz bugün hastahaneye gidin tam bir kontrol yaptırın. Yarın hastahaneye gittiğimde sonuçları ben alırım. "

" Olur, öyle olsun bakalım. " Dedi Çağla masadan kalkarken.

" Denizkızı hiç yemedin ama. "

" Midem almıyor deli oğlan, siz yedikten sonra seslen hastaneye gideriz. "

" Şimdi gidelim. "

Vücuduna ağır gelen ağrıdan dolayı daha fazla ısrar etmedi olumlu anlamda başını salladıktan sonra sehpada duran telefonunu eline alıp konuşmadan kapıya yöneldi.

Yol boyunca her ikisinide derin bir sessizlik kaplamıştı, Çağla'nın yüzüne baktı bir süre soluk ve yorgun görünüyordu. Giydiği mavi bluz ince olduğu için arabaya bindiklerinde arka koltuğa attığı ceketi kaldırıp Çağla'nın üzerine yerleştirdi.

" Gerek yoktu Ceyhun. "

" Hava soğuk. "

peki anlamında başını salladı ardından yolu izlemeye devam etmek için başını çevirdi, hastahenenin bahçesi gözle görülebiliyordu.

" Çağla. "

Yüzünü tekrar Ceyhuna döndü
" Efendim. "

" Seni seviyorum. "

Gülümsedi. " Bende seni seviyorum. "

Bu sırada arabayı park etmişti, arabadan indikten sonra Çağla duraksayıp bir süre hastahaneye baktı

" Deli oğlan biliyor musun oldum olası sevmiyorum şu hastahaneleri. "

" Bende sevmiyorum garip bir şekilde kasvetli havası var. "

" Çünkü insanların genel olarak sevdiklerini kaybettikleri bir yer. "

" Benim kazandığım bir yer. " Dedi gülümseyerek.

" Kimi kazandın ?

" Seni. "

Konuşarak nasıl geldiklerini bile anlamadıkları polikliniğin kapısını açıp içeri girdiler.
İçeride oturan doktor yaşlılık belirtilerini yavaştan göstermeye başlayan, saçları kısa kesilmiş, yüzünde geçmişin bıraktığı çizgilerin olduğu, kızıl saçlı ve gözlüklü bir kadındı.