Bölüm 17

62 8 0
                                    

Camın kırılma sesi beynimde yankılanıyordu. Gözlerimi yavaşça araladım. Başım zonkluyordu.Bu ağrı  neden böyle canımdan can çeker gibiydi ki. Araladığımda gözlerim resmen tekrar kapat bizi diye yalvarıyordu. Ama neler olduğunu anlamak zorundaydım.  Etrafıma bakındım. Nerdeyim ben? Bakıyorum... Evet... Ama hiç bir yönden tanıdık değil burası. Göktuğ mu? O mu kaçırdı yoksa beni. Ama hayır hayır öyle değildi.Aklımı yoklamaya başladım.

Cam... Camı kıran iri bir adam. Ve gür sesiyle yankılanan soyadım... Kimdi bu adam böyle ve ben hangi cehennemdeyim şimdi!

Odaya bakınmaya başladım. Diktörtgen  çift kişilik bir yatağın üzerinde üstüm örtülmüş vaziyette uzanıyordum. Yanımda iki komodin vardı ve birinin üzerinde nefis kokan taptaze çiçekler. Odaya mavi renk hakimdi. Ama eşyalar yıllar yıllar öncesinin eşyası gibi oldukça eskiydi. Hatta her kıpırdayışımda yataktan gıcırdama sesleri geliyordu. Neresi burası! Aklımı kaçırmak üzereyim!

" Günaydın Gökşen! Demek anca uyanabildin doğrusu bu kadar güçsüz olduğunu düşünmemiştim."

İşte o... Evet o iri cüsseli adam. Iliklerime kadar korkuyu hissettim. Tamamen güvenliksizdim. Tektim. Yalnızdım. Ve karşımda beni sesiyle bile titreyen bir adam duruyordu.

" kimsin?"

" Ayıp sana Gökşen. Nasıl olurda beni tanımazsın. Ben Serdar Kayaoğlu. "

Serdar... Kayaoğlu... Allahım sana geliyorum. Zerre tanımıyorum bu adamı. Isim hiç tanıdık değil. Aklımı zorluyorum fakat hayır bu adamı daha önce görmediğime ve adını duymadığıma en az yaşadığım olaylar kadar emindim! Bana biraz daha açması gerekiyordu. Yoksa gerçekten cinnetin evrelerini adım adım tırmanıyordum. Sinirden süzülen gözyaşlarımı elimin tersiyle itip olabildiğince dik durdum.

" Tanımıyorum seni. Kimsin? Ben neden buradayım!?"

" Ben senin dayınım sevgili Gökşen.!"

"......"

" Ah evet kıyamam tanımıyorsun değil mi. Kız kardeşimi öldüren cani bir çocuksun sen! Onu da hatırlamazsın sen şimdi. Kendi zevklerin uğruna benim bir tanecik kardeşim senin yüzünden can verdi. O adi herifle evlenmemiş olsaydı ne senin gibi bir varlık dünyaya gelmiş olacaktı ne de kardeşim toprakların altında olmuş olacaktı.! "

" Hatırlamıyorsun değil mi küçük katil. Hatırlamıyorsun. Bilmeden oldu değil mi bütün bunların hepsi. Bak. Bu odaya iyi bak. Kardeşimin odasıydı. Ama o burda değil. Tüm eşyalar, tüm kıyafetler, makyaj malzemeleri, parfümleri , terlikleri, banyo malzemeleri bile hala burada. Ama.... Ama... O? O yok. Nerede? Küçük bir yaratığın yüzünden toprakların altında!"

" Ağlama öyle. Dökme timsah göz yaşlarını. Seni bıraksalar bir kaşık suda boğardım. Ama dua et ki......"

" Serdar yeter! "

Dayım olduğunu söyleyen kişinin ağzından çıkan her kelime beynime balyoz yemişim gibi hissettirirken hıçkırıklarıma mani olamıyordum. Benim ağlama şiddetim arttıkça onun bağırması da aynı oranda artıyordu. Annem... Yüzünü bile hayal meyal hatırladığım annem... Ben mi öldürdüm gerçekten seni? Bunu nasıl yaptım! Hatırlamıyorum. Ah! Lanet olsun! Beynimde buna dair tek bir kare yok. Sadece o kırılan cam sesiyle beraber bir kaç görüntü belirmişti. Onlardan da bir sonuca varamıyordum. Odaya giren ve onu susturan üçüncü şahsa bakmak için kanlanan gözlerimi kaldırdım. Saçları karı andırır tarzda bembeyazdı. Gözlerinde ince camlı yuvarlak bir gözlük vardı. Uzun boylu göbeği oldukça geniş yaşlı bir adam bu işkenceye dur demişti.

" Neden baba? Neden durayım? Bu kızın canını almak istiyorum. Benim en değerlimi aldı benden. Dayanamıyorum!"

" O senin yeğenin. En değerlim dediğinden kalan tek kıymetli şey. Kendine gel! Ve bir daha onun yanına yaklaşma! "

Dayım olduğunu söyleyen adam odayı yavaştan terkederken yüzüme tükürürcesine "nefret ediyorum" demişti. Hala ağlamaya ve olanları anlamaya çalışıyordum.

Ne oluyordu böyle?! Bir Göktuğ badiresi atlatmışken bu da nesiydi şimdi? Her şey üstüme üstüme gelmek zorundaydı. Evet evet. Bu hayatın benimle alacağı vereceği hiç bitmeyecekti.

" Merhaba Toprak. Ben Haluk Kayaoğlu. Yani senin öz deden."

Hoppalaaa.. Tarihin derin sayfalarına gömüldü sandığım akrabalarım mı çıkıyor şimdi karşıma? Biri dayınım biri dededim diyor. O adamın söyledikleri ve beynimin bana gösterdiği görüntüler altında ezilirken bir de bu....

" sana her şeyi baştan anlatacağım. Korkma. Güvendesin."

" .... "

Özelden atılan her yorum için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Ama burda satır aralarına yapacağınız yorumlar benim için daha önemli. Yorumlarınızı ve votelerinizi eksik etmeyin. Siz istediğiniz zaman yayınlıyorum bölümleri. Bu yüzden görüşleriniz oldukça önemli.

Seviliyorsunuz ❤️

İlk HayalimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin