18.Bölüm

79.5K 2.6K 79
                                    

Sakın ama sakın multi medyayı açmadan olumayın lütfennn......

Ne acıydı beklemek kalbin sıkışması kalbinin ağzında atması buna katlanmak dayanmak.Boğazı izlerken ağlamamak için zor tutuyodu kendi haykırıp içindekileri boşaltmamak için zor duruyodu.Arkasından araba sesini duydu ama hiç arkasını dönmedi ne tuaftı hissediyodu ondan başkası gelmiş olamazdı.Adım seslerini duydu Said yavaş yürürdü tık tık tık tık tık adım sesleri ona yaklaştıkça kalbinin böyle çarpmasına bi çözüm bulmayı düşündü.Adım sesleri yanına gelip son buldu onun gibi sessiz sedasız boğazı izliyodu.Nefes almak istemedi genç kız sanki nefes alırsa Said kalbinin sesini duyucak gibi geliyodu.Gözlerini kapattı kendini sakinleştirip kafasında neler sorucaģını tasarladı.Derin bi nefes alıp verdi duyucaklarına kendini hazırladı ve kendinde bulduğu sesle konuştu.

"Kübrayla Demir nasıl evlendi"ona bakmadı bakamadı bakarsa konuşamıycağını hissetti bu yüzden bakmadı.Yanımdaki adamın derin derin nefesler aldığını duydu biraz sessiz bekleyişten sonra konuştu genç adam.

"Cevabını bildiģin soruları sorma bence"

Gözlerini kapattı tut kendini tut şimdi değil burda değil içinden kendini teskin edip sakinleştirdi.

"Kübranın amcası senin"dedi ama genç adam sözünü kesti.

"O adamın adını duymak istemiyorum Hazal"

Hazal başını salladı aşağı yukarı beklediģi bi cevaptı bu.Sustu yapıcak başka biseyi kalmadı Saidin karşısında ilk kez kendini savunmasız ve suçlu hissetti onun karşısında.

Böyle birimiydi babası böyle aşağılık bi adammıydı.Kendi canı için yigenini hiç tanımadığı bi adamamı vermişti.Kendi yaşamak için kendi bencilliģine kurbanmı etmişti gencecik bi kızı.Böyle bi adamın mı kızıydı herkes böyle olduģunu bildiģi içinmi uzak tutmaya çalışmışlardı.Bu nasıl bişeydi iki saat önce babasıyla ilgili küçük hayalleri olan genç bi kızdı şimdi bütün hayallerini umutlarını kaybetmişti.

Onun ne halde olduğunu bilmeyen genç adam sabırsızdı Hazalın olanları öğrenip korktuğunu düşünüyodu.Bu yüzden sabırsızlıkla ona bakıyodu ama ona bir kez bile bakmayan genç kızın yüzünü gözlerini görmemişti.

"Hazal bak.... ne düşünüyosun bilmiyorum ama bak....ben böyle konuları pek konuşmayan bi adamım ama......biz iyi vakit geçiriyoduk"dedi biraz saçmaladığını düşünuyodu ama Said Genco boyle bi konuşmayı ilk kez yapıyodu acemiydi.

"Hazal bana bak "dedi Said Hazal derin bi kaç nefes alıp yönünü ona çevirdi ve ağalayan yıkılan gözlerini o an gördü.Şaşırdı genç adam söylediklerinde yada konuştuklarımda bu kadar ağalayacak yada böyle yıkılıcak bişey yoktu.

"Hazall......ben ben seni bu kadar üzücek ne yaptım"dedi şaşırdı şaşkındı Said.

Hazal Saide baktı alışmak yoktu hani alışmıycaktı baglanmak yoktu baģlanmıycaktı hani.O zaman içini niye şimdi parparçaydı şimdi niye Saidle bi daha görüşemiyceklerini düşünüp böyle kalbi ağrıyodu.Kalbi ne zamandan beri böyle ağrımaya başlamıştı ya nefesi ona niye yetmiyodu.Bakamadı Saidin gözlerine bakamadı gözlerini kapattı gözlerinden yaşlar yaģmur damlalari gibi yeri buldu.

"Ben seni bu kadar ağlatıcak bişey söylemedim Hazal noluyo niye ağlıyosun"dedi Said endişeleniyodu artık genç adam.

"Seninle ....seninle ilgisi yok kusura bakma .........senide buraya .......kadar yordum"dedi Hazal zor konuştu konuşmalarının arasında duraksadı zira ağlaması konuşmasını engelliyodu.

"Ne demek seninle ilgisi yok Hazal noluyo niye böylesin sen .......beni çarıyosun sonrada saçma sapan sorular soruyosun..........ya aglaman ne düşünüceğimi şaşırdım Hazal"dedi sinirle kızın ağlaması adamın canını yaktı.O ağladıkça göz yaşları döküldükçe adamın çiğerine dikenler battı sanki o gözlerden yaş döküldükçe adam silmemek sarılmamak için zor tuttu kendini.

ÖMÜR BOYU BEDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin