4.Bölüm

111K 4.1K 87
                                    

Sabahı sabah eden konak ahalisi hastaneden gelen Kübra ve Berfin hanımla rahat bi nefes aldılar.Berfo hanım Kübraya

"Kızım dikkat et hemi cok korktuk dün seni öyle görünce"dedi Kübra bahcup

"Özür dilerim nene dikkat ederim"dedi

"Gözel gelinim ne özürü korktum ben sana bebeğe bişey olacak deyi"

"Biliyom nene dikkat edicem"dedi mahcub oda anlamamıştı dün gece nolduğu anlayamadı.Birden midesi bulanıp kasıkaları ağrıyınca zorla kapiya gelip Ayşeye seslenmişti.Aysede konağı aya kaldırmış Berfin hanım ve Kübra hastaneye girmişlerdi.

Kübra odasina çıkınca Serdar bey karısina döndü.

"Kötülermi yoksa "dedi

"Yok iyiler çok şükür iyiler"dedi Berfin

"Canın neye sıkkın senin o vakit"dedi

"Demir Salihi aradı gelirken Salih dedi ona gelin hanım hastaydı doktordan geliyor diye.Biz nasıl yetiştirdik bu oğlani ki kendi çocuğunu bile sormadan kapadı telefonu"dedi Berdan bey Berfo hanım ve Serdar bey bişey diyemediler.Serdar bey artık oğlunu tanıyamaz olmuştu eline telefonu aldı arayıp kızıcaktı ama vazgeçip geri koydu.Kaç ker gel demişti ama fayda etmemişti şimdi oda babasıyla aynı fikirderydi keşke gönderseydik Kübrayı diye düşünüyodu.En azından belki mutlu olurdu kız diye düşünuyodu artık oda.

Kübra aşağı inince hep beraber oturup kahvaltı ettiler.Ayşe yengesinin yanına oturup masada ne varsa koyup

"Bence bunuda sever yiğenim bununda tadina bakması lazım"diyip tabağını dolduruyodu.Kübra onun bu haline ister istemez gülümsüyodu Rojdayi tanimamıstı henüz o evliydi ve Sivasta yaşıyodu ama Ayşeyi çok seviyodu 5 ay boyunca en büyük destekcisi oydu Kübranın.Görümcesini kırmayıp midesi aldığı kadar yedi tabaktakilerden masayı toplamaya yardım edip odasına geçti.Berfin hanım yorgunsun sen diyip odaya yollamıştı Kübra pijamalarını giyip uzandı yatağa gerçektende yorulmuştu ve gözlerini kapayıp uykuya bıraktı kendini.

Berfin hanımda yorgun olduğu için odasına gidip uzandı.Berfo hanım ve Berdan bey sabah kahvelerini içerken bir yandanda sohbet ediyolardı.Ayşe mutfakta yardımcıları Dicleye, Sabiha ve Bahara yardım ediyodu bir yandanda sohbet ediyolardı.

"Dicle abla ne zamadır oturup konuşamıyoruz şöyle hele anlat ne dedikodular var"dedi Ayşe

"Kız biz ne zamandır dedikodu eder olduk olanı söylüyoz"dedi Dicle

"E hayde Dicle abla anlat hele olanlar ne şu yan komşununun kızı kaçmıştı noldu o"

"Kız buldular onları aileler çok kızmışlar ama anlaşıklar şükür düģünleri var saba "dedi

"Ah iyi bari ALLAH mutlu etsin"dedi Ayşede

"Ee Ayşe bırak onu bunu sen ne zaman evlenicen"dedi Sabiha.Ayşe bu kızı oldum olası sevmezdi zaten bide böyle sormazmı zamansız

"Ben ne zaman istersem o zaman"diyip kalktı masadan

"Kolay gelsin abla"diyip çıktı mutfaktan avludan geçerken bi yandanda soyleniyodu kendi kendine

"Ne zaman evlenecekmişim sağane ha sağane"diyip yürürken konağın kapısı açıldı.Ayşe o tarafa dönüp baktı ve abisi valizle girdi konağa şaşkınlıkla bakıp

"Abi "diyip yanına gitti elini öpüp sarıldı

"Abii hoşgeldin"

"Hoşbulduk "dedi Demir merakla etrafa bakındı ama kimseyi göremedi.Ayşe abisinden ayrılıp etrafa bakındığı görünce derdini anladı gülmemeye çalışıp

ÖMÜR BOYU BEDELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin