Gönül Hırsızı AŞK-I CEHENNEM...

Bölüm :1

''Sana bunu daha önce de söylemiştim, senin bu tarz harrketlerin hepimizi etkiliyor, öyle veya böyle, şirketinizin geldiği son duruma bakarsan aşk hayatına, özellikle gezip dolaştığın kızlara artık daha fazla dikkat etmen gerekiyor. Bu hepimiz için önemli bir durum."

" Hayır, benimde bir kızım var ve sen hiç onunla ilgili en ufak bir habere medyada rastladın mı? Bak zor zamanlar geçiriyorsunuz tamam olabilir, anlıyorum, ama hepimizin zor zamanları olabiliyor, siz ve biz bir aile gibiydik , ailen sağken özellikle, araya şu bu birçok şey girmiş olabilir , ama ben sana ve ailene çok değer veriyorum.Sizler benimde evlatlarım gibisiniz. ''
Mert, sesini çıkarmadan sakince dinliyordu Yasin beyi.

" Gezip dolaşmana karşı değilim, yalnızca kiminle nerede ne yaptığına dikkat et, ucuz servet avcısı kızlarla dolaşmandan rahatsız oluyorum. Bunu bir abi uyarısı gibi gör, biz tekrar beraber Avrupa pazarına girmeyi planladığımız bugünlerde özellikle daha dikkatli olmanı rica ediyorum senden, size sonuna kadar güvenmek istiyorum. Bu yuzden seni artık son defa uyarıyorum Mert. Artık daha fazla olay istemiyorum gerçekten .Bizimkiler magazin dergilerini Allah tan pek önemsemez ama kazara olur da ellerine geçerse bu durum ve im ve ailemin canını çok sıkar, dolayısıyla bizim birlikte ortak işler yapabilmemiz çok zor olur. Bütün bu yaşanan olaylar Ankara da kulaktan kulağa yayılmaya başlamıştır bile . Hatta daha geçen gün kızım Alin'in elinde, bir magazin dergisiyle karşılaştım. O da her ne kadar bu medya magazin olaylarına ilgisiz olsada, onun da her an bu tür ortamlarda adının anılması , onu beni ve bütün ailemi çok üzer. Bu yuzden bu olanlar gerçekten canımı sıkmaya başladı."

Mert başını öne eğerek oda bu durumdan ne kadar rahatsız olduğunu belli etmeye çalışsa da Yasin bey haklıydı.

" Anlıyorum Yasin amca, The FİZENSS in Akdemir' e karşı nasıl böyle yalan yanlış haberler çıkarırlar inanın aklım almıyor.Babamın en yakın ve en iyi dostusunuz . Bu iş de bize karşı yaptığınız yardım ve katkılarınızı asla unutamam.Yıllar sonra yeniden Avrupa pazarına dönerken size ve yardımlarınıza ihtiyacım var.''

Yasin bey'in bir anda gözleri ışıldadı, suratında hafiften bir gülümseme oluştu.
'' Zarin ve Akdemir isimlerini tekrardan böyle yan yana görmek beni ne kadar mutlu eder anlatamam. Ama bizim çok hassas olduğumuz bazı konular var, yaptığımız işlerde ortaklarımızın durumları da çok önemli bizim için bu yüzden itina ile seçeriz ortaklarımızı .Eğer Avrupa' ya açılma konusunda kararlıysan öncelikle bu sorunu çözmen gerekir ''

Mert, anladım der gibi kafasını salladı. Babasını kaybettikten sonra Yasin bey in desteğini de kaybetmişlerdi. Bir ara Akdemir olarak iflasın eşiğine kadar gelmişlerdi. Mert in kardeşi Semih okulu yarı zamanlı ya çevirip günün çoğunu şirkette geçirmeye başlamasa işler daha da kötü bir hale gelebilirdi, Müşterilerin çoğunu zaten kaybetmişler spariş hacimleri büyük ölçüde azalmıştı.

Ama iki kardeş ele ele verip durumu yavaş yavaş kurtarır gibi olmuştu, işlerin hacmi her yıl biraz daha artıyordu.Çok kısa bir zamanda ülkede elle gösterilir büyük başarılara ve özel kreasyonlara imza atarak kendilerini bütün ülkeye ve mücevher meraklılarına kanıtlamışlardı.

Artık kaybettikleri, Avrupa pazarına yeniden girmekten başka yolları yoktu. Mert uzun zamandır bunun peşindeydi, tüm fırsatları değerlendiriyor özel kreasyonlar yaratıp rakiplerine fark atmayı seviyordu Avrupa da büyük adımlar atma yolunda artık herşey çok yakın geliyordu ona.

Mert, bugün aldığı görevi en iyi şekilde yerine getirip, Avrupa ya açılma yolunda büyük bir imzanın atılmasını sağladı bunda herkesten çok payı vardı.Ama Allah tan gece barda tanıştığı kıza adını sanını vermemişti. Bu kızın ismi duyulursa Mert'in iş dünyasındaki becerileri gece hayatındaki aksiyonla ölçülür olmuştu.

Geceleri çok sık dışarı çıkması, her gece adının farklı güzel kızlarla anılması,aile ile olan ilişkilerini de sekteye uğramıştı.

O gün, işleri toparladıktan sonra ofisin camla kaplı çıkış kapılarına doğru giderken, kapıyı itip karşıdan gelen bayana yol verdi, gözleri kadını gördüğü anda gözlerindeki pırıltı bir kadını beğenen erkeğin bakışlarından çok daha derindi.

Mert kadından gözlerini ayıramıyordu aklında sadece bu kadın vardı.Genç kız ın güzelliği duru hali tamamen aklını başından almıştı, İçinden

-- Bu kadın tam aradığın kadın..

--Bu Kadın'a sahip olmalısın o senin olmalı yalnızca senin...!

'' Allahım! bu nasıl gözler, ne kadar da güzel bir kız, mıknatıs gibi çekici, çok hoş bir hatun, diye geçirdi içinden.

Mert genç kızı gördüğü ilk andan beri o anda her şeyi nerede olduğu kim olduğuna dair her şeyi unuttu. Aklında tek düşünce...

...Ona sahip ol...O senin olmalı...yalnızca senin...!

Bütün dikkati tamamen içeri giren bu kızdaydı. Sanki bütün dünya durmuş yalnızca onlar vardı .Camlardan içeri süzülerek giren güneş kızın kuzguni siyah saçlarını ışıl ışıl parlatıyordu. güneş ışıkları kızın yüzüne doğru inerken kızın pürüzsüz beyaz cildi güneş ışığında krem rengine bürünüyordu.Mert hala gözlerini kızdan ayıramamış bütün kontrolünü yitirmiş gibiydi.

O anda genç kızı kollarına almak için büyük bir istek duysa da bunu yapamayacağının farkındaydı. Genç kız bankodaki görevliye doğru giderek kısık sesle Hakan beyle bir randevusu olduğunu söyleyince, görevli aklı karışık bir halde Mert'e baktı. Görevli genç kıza Mert 'i gösterdi ki Mert ve Hakan birbirine tıpatıp benzeyen ikizlerdi. Görevlinin yaptığı bu hata bu 3 gencin hayatlarını ömürleri boyunca etkileyecekti.

Genç kız Mert' e doğru yürüyüp adımları ona doğru yaklaşırken dünyalar Mert'in olmuştu.Aslında kadınları severdi Mert hatta onları çok iyi tanıdığını düşünürdü hep. Nerede güzel bir kadın görse ne yapar eder mutlaka beraber olurdu o kadınlarla, gözleri kadınlardan başka şeyleri pek görmezdi. Allah da biliyor ya bu kızı istemişti hem de çok...

Boyu orta boyluydu genç kız ne çok uzun ne çok kısa, öpmek istese çok zorlanmazdı. 0 dolgun küçük dudakları aklını başından almıştı. Bazı kadınların gözleri , bazılarınınsa dudakları gülerdi bu kızında dudaklarındaki gülümsemeye vurulmuştu daha çok, belki gözleri de gülüyordu ama o dudaklara bayılmıştı.Dudaklardan sonra genç kızın teninde gezdirdi gözlerini o kadar pürüzsüzdü ki , burnu düz ve anlamlıydı tıpkı dudaklar ve gözleri gibi .