Bölüm 23 YA SONRA

10.6K 468 18
                                    

--Seni anlıyorum, ya da gerçekten anlamaya çalışıyorum Mert, ben yine de bütün bunları onun kasıtlı olarak yaptığını düşünmüyorum. dedi Zeynep.

Bu iki erkeğin arasına şimdiden kendini sıkışmış hissetmeye başlamıştı bile.

--Zeynepcim seninle tartışmak istemiyorum, hele kalbini kırmayı asla...Senden tek bir isteğim var , eğer beni kırmazsan, lütfen, ondan uzak dur, onunla her hangi bir şekilde yakın durmanı bile istemiyorum. dedi Mert sert ve kararlı bir şekilde.

--Bunu nasıl yapacağını söylersen ben de rahatlayacağım, birincisi onunla aynı iş yerinde çalışıyorum, aynı binada , ikincisi aynı katta hatta ve hatta aynı departmanda, yani onu görmemem veya uzak durmam nasıl mümkün olabilir ki, söyler misin ? dedi Zeynep'te bunları söylerken üzerindeki gerginliği biraz olsun atabilmişti üzerinden.

---Merak etme , güven bana, bu konuda gerekli ayarlamaları ben halledeceğim, sen rahat ol, tamam mı .

---Nasıl halledeceksin gerçekten çok merak ediyorum, dedi Zeynep.

Zeynep iş yerinde Hakan'ın ağırlığını söz geçerliliğini bildiğinden Mert'in bu halledeceğim sözünden şüphe duymaya başlamıştı bile.Kendisine hem çok yakın hissettiği hem de bir o kadar tanımadığı bu yabancıya nasıl güvenebilir di ki, ama Zeynep bu konularda asla tartışmaya girmek istemediğini biliyordu , özellikle bu adama karşı, ne kadar yakın hissetse de ona güvenmek için zamana ihtiyacı vardı.

---Zeynep, bak ben gerçekten çok ciddiyim,yaparım dediğim şeyi her zaman yapmışımdır, evet daha beni tanımadığını düşündüğünü güven problemimiz olduğunu biliyorum, ama ben sana güveniyorum.Öncelikle bana biraz zaman vermeni istiyorum, döndüğümüzde tüm aileye olanları evliliğimizi açıklamak için, bu süre zarfında senin ortada gözükmeni istemiyorum, sana zarar gelsin asla istemem, ama herkesin durumu sindirmesi kabullenmesi için biraz zamana ihtiyacım var.

---Zeyneb'in kafası karıştı iyice ama belli etmemeye çalışarak. '' tamam anladım '' dese de bir şey anlamadığı belliydi.

---Peki ben beklerken ne yapacağım, böylece oturup bekleyecek miyim?

---Sana en iyi moda , magazin dergilerini göndereceğim, ben yokken onlarla meşgul olabilirsin.

---Peki ya ailem anneannem , dedem ya arkadaşlarım onlarla görüşebilir miyim?

---Kim bu arkadaşların, ayrıca anneannen ve deden ile tabii ki görüşebilirsin ama döndüğümüzde , hemen değil , otele varınca onları arayabilirsin, bir iş gezisinde olduğunu biliyorlar değil mi?

---Evet , sen apar topar buraya getirince , iş için şehir dışında olduğumu söyledim, bir de dün nikah dan önce seslerini duymak için aramıştım. Dedi Zeynep gözleri dolarak.

---Her şey için üzgünüm Zeynep, seni onlardan ayırmak değildi niyetim, ben seni çok seviyorum, seni mutlu etmek için ne gerekiyorsa yapmaya hazırım, merak etme Hakan la ben ilgileneceğim , o benim ikiz kardeşim, birbirimizi en iyi biz anlarız, biz evliyiz ve sen benim karımsın, seni kimsenin üzmesine izin vermem, bunu zamanla göreceksin .

Zeynep , içinden ahh.. şimdi aklı başında olan Zeynep olsa hemen buradan bu adamın bulunduğu yerden olabildiği kadar uzağa kaçardı.Ama yapmadı , yapamadı. Onun yanında geçirdiği her bir saat , her dakika onu bu adama daha çok çekiyor duygularını etkiliyordu, özellikle birlikte oldukları o geceden sonra, o gece ilk kez kendini birine vermişti hem de bütün benliğiyle, bunu asla unutamazdı, o da bu adamla olmayı istemişti, onu Hakan zannetse bile, çünkü içindeki his bu adamın birlikte olduğu Hakandan çok farklı olduğunu hissetmişti , ama o anın büyüsüyle bunun üzerinde durmamıştı , çünkü görünüşte birbirine tıpatıp benzeyen bu adamın birbirine zıt karakterde bir ikiz kardeşi olduğunu bilemezdi.

Mert, Zeyneb'in bu dalgın halini görünce usulca yanına yaklaşıp ellerini tuttu, ellerini Zeyneb'in siyah saçlarında dolaştırdı, daha sonra baş parmağıyla yanağını okşayıp dudaklarına doğru götürdü,

---Senin ağzından sadece kendi adımı duymak istiyorum, dedi.Mert uzun zamandır o dudaklardan kendi adını duymayı çok istemişti, Zeyneb'in her Hakan deyişine içinden bin defa Hakan'a lanet etmişti, onu kendinden çaldığı için, içindeki kızgınlığı ve öfkeyi dindirmek çok zor olmuştu.

Zeynep'i ilk gördüğünde yaşadığı duyguların tarifi mümkün olmasa da , ikisinin arasındaki bağ sadece arzu şehvet değil çok daha kuvvetliydi , onu ilk gördüğünde cehennemi hissetmişti o ve o andan sonra içinde yanacağı cehennemin o olduğunu anlamıştı Mert.

İlk kez Mert olarak uzanıp öpmek istedi, bu onun için ilk öpücük olacaktı ama Zeynep bir adım geri çekilip arkasını döndü.Tam bir adım daha atıp ondan uzaklaşmak isterken geri döndü, çünkü bedeni ruhu ona ihanet etti , her şeyi bedeni ruhu bu adamdan yanayken mantığıyla düşünemiyordu. Dudakları bir birine değdiği ilk anda bütün bedenini bir sıcaklık kapladı, küçük basit bir öpücük çok daha şehvetli arzu dolu bir öpüşmeye dönmüştü.Bütün vücudu titremişti öpüşmenin etkisiyle, Mert genç kızı kollarıyla sarmış, bedenine yaslamıştı , genç adamın elleri kızın göğüslerine doğru giderken Zeynep hemen geri adım atarak geri çekildi,

---Dur yapma, yapamam,ben..ben yapamayacağım.

Mert de daha fazla Zeyneb'in üzerine gelmemek için, ''tamam, sen nasıl istersen seni asla böyle bir şey için üzmem ve ısrarcı olmayacağım, ''dedi.

O sırada telefonun ziliyle dikkatleri dağıldı.












Gönül Hırsızı  AŞK-I CEHENNEM...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin